Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, SporMax’te yayınlanan Dobra Dobra'da Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı.
Futbol gündeminde yer alan her konunun konuşulduğu programda Şansal Büyüka, "Fenerbahçe ve Galatasaray çok iyi başlangıç yaptılar, özellikle Galatasaray. Bu hafta gösterdi ki köprünün altından çok sular akar, gider. Fenerbahçe ve Galatasaray bu hafta 3 puan aldılar. Beşiktaş 2 puan kaybetmesine rağmen bence ikisinden de daha iyi oynadı" dedi.
"FIRINCI KÜREĞİ GİBİ"
Bir Alex düşünün. 1 ay yok deniliyordu ama 15 günde döndü. İyi bir profesyonel. Güiza’nın önüne bir top bıraktı, gol. 1 saniye geç atsa kayıtsız şartsız ofsayt. Erman diyor ya fırıncı küreği gibi atıyor topu. Maçtan sonra da "benim işim bunları yapmak" dedi. Hatta son dakikalarda golden önce direkten dönen topu için "adresi biraz şaşırdım" dedi.
"YERLİ ALEX KİM?"
Beşiktaş’ta bu tip bir oyuncunun eksikliği hissediliyor. Fenerbahçe’de olduğu gibi Galatasaray’da da var bu oyuncular. Erman’la Ankaraspor – Galatasaray maçını izlerken "Kewell girdi, işi bitirir" dedi. Hakikaten de öyle oldu. O yüzden ben Yusuf’u çok önemsiyorum Beşiktaş’ta. Nitekim geçen sene de çok faydalı oldu Beşiktaş’a. "Türkiye’de yerli Alex kim?" diye düşünsek kimi söyleriz? Bir Arda deriz, bir Yusuf...
"SARI FORMAYI YADIRGADIM"
Kurulduğu günden beri mavi forma giyen Ankaraspor’un bu hafta sarı formayla çıkması çok dikkatimi çekti. Ayrıntı gibi gelebilir ama bu birleşmeden sonra sarı formalara bürünmeyi garipsedim açıkçası. Herkes giyiyor tabi ki. Galatasaray’ın mor forması şahane. Modacılar "beğenmedik" demiş, ben de modacıları beğenmiyorum kusura bakmasınlar.
"GALATASARAY’DA KİMSENİN GARANTİSİ YOK"
Maraton’da dün konuştuğumuz ana konu Rijkaard’ın oyuncu değişikleriydi. Bugün de gazetelerde öyle. Ben Galatasaray’ın kadrosunun içinde olsam kendimi vazgeçilmez olarak saymam. Elano, Baros, Keita... Üçü birden çıkıyor. Arda’yı bir kenara koyarsak Galatasaray’ın en büyük 3 kozu. Servet 1 ay önce "yerim garanti değil, yedek kalabilirim" dedi. Şimdi bakıyorum Servet doğruyu söylüyor. Kimsenin garantisi yok. Galatasaraylı futbolcu bunu hissetmiş. Hissetmese söyleyebilir mi? Böyle oyuncu değiştirerek çok maç kazandı. Elano çok etkisiz oynadı. Keita, Elano’ya oranla daha hevesli ama sonuca gidecek birşey yapamadı. Baros da geçen sezona oranla bu sezona iyi başlamadı. Bir de çok fazla düşüyor, kalkıyor...
"İSTEKSİZ GALATASARAY BİLE KADROSUYLA KAZANDI"
Galatasaray’ın Ankaraspor maçında iyi oynamadığı, hevesi olmadığı, ilk 3 haftadaki kadar iyi oynamadığı kesin. Sabri de bunu maç sonrasında söyledi. Ankaraspor’un durumu da önemli tabi ki. Sadece Ankaraspor’u etkilemez bu durum. O kötü, isteksiz Galatasaray bile kadro zenginliğiyle maçı kendine çevirmeyi başardı. Ben ligden önce "Galatasaray’ı derbiler dışında zorlayacak takım olmaz" demiştim.
"BEŞİKTAŞ’IN EN ÖNEMLİ 2 MAÇI"
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin favori olduğunu düşünüyorum. Dün Hasan Şaş’ı dinlerken çok doğru birşey duydum. Dedi ki "Beşiktaş’ın en kritik iki maçı arka arkaya." Doğru söylüyor. Hem Galatasaray hem de Manchester United ile oynayacak. Baktığın zaman iki rakibin 4’te 4 yapmış. Sen hesapta olmayan puanlar kaybetmişsin. Sen Galatasaray maçını da kaybedersen, Fenerbahçe de o hafta kazanırsa fark 9 puan olur. 9 puan kapanmaz mı? Kapanır. Ama kabul edelim ki Mustafa Denizli de takımı motive etmekte zorlanır. Galatasaray ve Fenerbahçe geçen seneki gibi olmayacak. İkisi de çok iddialı. Biri "3 sene üst üste şampiyon olacağım" diyor, biri "Avrupa, Türkiye ne varsa götüreceğim" diyor. Bu iki maçın Beşiktaş’ın ligdeki ve Avrupa’daki kaderini çok önemli oranda etkileyeceğini düşünüyorum.
"ERTELEMEYE KARŞIYIM"
Ben ertelemelere müthiş karşıyım. Manchester United çarşamba günü Şampiyonlar Ligi oynuyor, cumartesi öğlen lig maçı oynuyor. Ben bizim dışımızda önemli liglerde bu maçların ertelendiğini düşünmüyorum. Fatih Terim de öyle düşünüyor. Herşeyin sezon başında tarihi belli. Federasyon da gerçi sezon başında çok katı durdu bu işe ama daha 2. hafta Sivas’ın maçını erteledi. Türk futbolcuları ve kulüpleri 3 günde 1 maç oynamayı öğrenmeli. Bu bir kaçıştır. Ağlanmamalı, sızlanmamalı. El oğlu oynamıyor mu? Orada, burada oynuyorlar. Bak rotasyon diyoruz. Adam Barcelona’dan geldi, biliyor. Adam okyanusları aşıyor, maç oynuyor sürekli.
"KARGA BENZETMESİ DENİZLİ’YE YAKIŞMADI"
O "karga" benzetmesi bir konuşma ustası olan Mustafa Denizli’ye yakışmadı. Dün de "benim seyirci ile armaı kimse bozamaz" diyor. Hocam senin seyirciyle aranı kim bozsun. Lütfen sen işine konsantre ol. Bu yaptığı açıklamalar hocanın karakterine, bugüne kadarki duruşuna, konuşmalarına yakışmadı. Kötü bir şeyide sürdürmenin, uzatmanın gereği yok. Her köşeye sıkıştığında seyircisi medyanın üzerine göndermenin de gereği yok. Kimse kimseye düşman değil. Kimse kimsenin üzerine adam salmıyor. Herkes kusuru kendinde arasın.
"BÜLENT HOCA ONURLU İNSANDIR"
Trabzon’un iyi başladığını düşünmüştük ama bizi yanıltan Sivasspor olmuş. Erman hocanın dediği gibi "Sivas’ı yenmeyeni dövüyorlar." Sivassporlular da çok ayıp ettiler bu arada onu da söyleyeyim. Maçın başında Sivas’a destek sesleri varken maç sonunda "istifa" sesleri vardı. Sivasspor’u buralara getirmiş bir teknik direktöre istifa diyebiliyorsanız, vefa ne demektir? Ben Bülent Uygun’a yapılanı olağanüstü bir haksızlık olarak görüyor ve isyan ediyorum. Bülent hoca onurlu insandır, çat diye bırakır gider, ondan sonra 50 sene ararsın. Sivas’ın bu sezon yanlışlar yaptığını düşünüyorum ama bu "istifa" temposu tutmayı haklı göstermez.
"BÖYLE GİDERSE HOCA DA BAŞKAN DA GİDER"
Trabzonspor böyle giderse hoca da gider başkan da gider. Sadri Şener Trabzonspor için çok büyük bir şans. Ersun Yanal da öyleydi, değerini bilemediler. Trabzonspor camiası dikkat etsin, Sadri başkanın kıymetini bilsinler. Çünkü o giderse onu da ararlar. Çok borç oldu falan diyorlar ama 25 yıl sonra uyanan bir Trabzonspor olmuş. Yönetim de hatalar yaptı tabi ki. Bakıyorum, Gabric’i aldılar. Tabi ki 2 maçta karar vermek doğru değil ama Barış’ın ne eksiği var onlardan? Umut ve Gökhan da "Yattara’yı çok arıyoruz" diyormuş. Trabzonspor’un kadrosu geçen sene rakiplerinden iyi değildi ama Ersun hoca sayesinde ciddi bir ivme yakaladı. Ben Trabzonspor’un bu haftadan sonra kendini toparlayabileceğini, toparlasa bile rakiplerini geçip şampiyon olabileceğine pek ihtimal vermiyorum açıkçası. Gerçekçi hedef Avrupa kupalarına katılmak olmalı.
"EMRE’Yİ ANLAMAK GEREK"
Emre’nin bu ani parlamalardan vazgeçmesi lazım artık. Emre çok önemli bir oyuncu. Emre’yi zaman yıpratmış olabilir. Sakatlıklardan kurtulamaması, çok önemli bir oyuncu olmasına rağmen Avrupa’da dikiş tutturamaması, Türkiyeye dönüşünde yaşananlar... Galatasaraylıların tepkisi, Fenerbahçelilerin bazılarının halen kabullenememesi... Olaylara biraz da insancıl yandan bakmak lazım, bu yükü taşımak kolay değil. Ani, 10-15 saniyelik parlamaları oluyor Emre’nin. Psikolojik bir destek düşünülebilir belki. Bugün ağır para cezası verilmiş diye duydum gazetelerde. "Tahrik ediliyor" diyorlar ama ben buna pek katılmıyorum. Sen, benim rakibimin en iyi oyuncularından biriysen ben seni durdurmak için sert oynadım. Büyük oyuncuysan bunlara hazırlıklı olacaksın.
"MUTLAKA KENDİNE GELMESİ LAZIM"
Belli yerlerde de Emre’ye hak vermek gerek diye düşünüyorum. Emre ağır darbeler yedi. Kötü şeylerle uğraştı senelerde. Bunu taviz vermek anlamında söylemiyorum ama kendisini çok kısa zamanda düzeltmesi lazım. Bursaspor maçında Emre yok. Görüyor musun kaybı Fenerbahçe için? Kendisini mutlaka toplaması laızm çünkü hem Fenerbahçe hem de Milli Takım için çok önemli bir futbolcu.
"KAZANMAMIZ GEREKİNCE KAZANIYORUZ"
Milli Takım çok önemli 2 karşılaşmaya çıkacak. Estonya ve Bosna maçlarının taktiği aynı olmaz tabi ki. Hoca o maçlara çok ayrı sistemler, formüller bulacaktır diye düşünüyorum. Eksikler de var ama bunu çok yaşadık geçmiş dönemde. En önemli maçlardan önce kadronun yarısının eksik olduğu zamanlar oldu. Biz bunları aştık. Bir de şuna güveniyorum. Biz kazanmamız gerektiği zaman kazanıyoruz. Nerede olursa olsun. Son senelerde kabul edelim ki böyle bir özelliğimiz ön plana çıktı.
"ANADOLU TÜRKİYE’Sİ İLE BULUŞMALI"
Kayseride biletler bitmiş. Olağanüstü sevindim buna. Kayseri, Estonya maçında iyi bir sınav verirse bundan sonra da birçok maç oynanır oralarda. Ben zaten bu tür maçlarda bir orta Anadolu merkezli sistem düşünüyorum. Anadolu, Türkiye ile buluşmalı, kucaklaşmalı.
"İSTİKRAR SORUNUMUZ VAR"
Ben görüşümü sölüyorum. Dünya Kupası’na gidemeyebiliriz. Böyle bir ihtimal ciddi anlamda var. Ama bunu kabul etmeliyiz. Maalesef biz bir devamlılık sorunu yaşıyoruz bu organizasyonlarda. Dünya Kupası’nda 3. olduk, arkasından Avrupa Şampiyonası’na gidemedik. Avrupa Şampiyonası’nda 3. olduk, şimdi de zora soktuk. Ama gidemezsek de Fatih Terim’in bırakacağını sanmıyorum. Sevin, sevmeyin... Fatih Terim bu ülkenin en değerli yerli hocasıdır. Ben Mahmut başkanla da konuşmuştum "Niye bırakalım kardeşim?" demişti. Sıkıntı yaşanır kesin. Medya’da olduğu kadar toplumda da bir Terim muhalefeti var.
"FATİH HOCA BU HEVESİNDEN ARTIK VAZGEÇSİN"
Fatih Terim’in gönlünde halen bir kulüp takımını çalıştırma hevesi var. Bu depreşir mi bilmem. Kendi iradesiyle sözleşmesini bozup gideceğini düşünmüyorum. Sinirlidir, geçimi zordur, kötü tarafları vardır ama kendisi bir sözleşmeyi bozup gitmez. Söz verdi mi hoca için bitmiştir. O, ortaya çıkmayan olağanüstü güzel özellikleri olan bir insandır. Günlük, menfaat dostluğu kurmaz. Çıkar ilişkisi olmaz. O bakımdan kendisinin sebep olacağı bir ayrılık yaşatacağını düşünmüyorum. Ben sonuç ne olursa olsun Federasyon’un Fatih hoca ile devam edeceğini düşünüyorum. Hocanın da şu an bu kulüp çalıştırma hevesini bir kenara bırakmasını istiyorum.
"POLİSE TAŞ ATAN ÇOCUKLAR MİLLİ MAÇA GELECEK"
Fatih Terim’in bir sürü sosyal projesi var, altyapı çalışması var. Hakkari’de polise taş atan çocuklardan bir futbol takımı kurmuşlar. Koli koli yardım gitmiş çocuklara. Bununla da yetmemiş, "10 çocuk seçin, Kayseriye getirin" demiş. "Ben onları misafir edeceğim" demiş. Bütün masrafı da üstleniyor. Ben "Federasyon üstlensin, sen neden üstleniyorsun" dedim. Ona rağmen "Fark etmez" dedi. Hocanın işi çok yani. Artık kendini de çok genç saymasın. Gitsin Bodrum’unda tatilini yapsın. Ben Terim’in, Denizli’nin 10 sene önceki görüntülerine bakıyorum, inanılmazlar ya! İnanılmaz stresli bir iş. 10 senede 20 sene yaşlanmışlar kusuruma bakmasınlar!
"4 MAÇTA 12 PUAN BEKLİYORUZ"
Aslında çok sıcak adamdır hoca. Yaptığı işin gerilimiyle toplum onu hep gergin görüyor. Gergin, tartışan, bağıran, kızan hocayı görüyorlar hep. Keyif adamıdır halbuki. Onun için Terim’e iş verin 1 tane o size 50 tane yapsın. Kıymetini bilmemiz lazım. 4 maçta 12 puan bekliyoruz. Olursa olur, olmazsa da canımız sağolsun arkadaş! Can sağlığından daha önemlisi yok. Recep Yazıcı pat diye gitti işte, Allah rahmet eylesin.
(Maraton.com.tr)