Lig TV'nin deneyimli isimlerinden Gürol Yurttaş, Tigana'nın Beşiktaş'ta geçirdiği 1.5 yılı kaleme aldı. İşte Yurttaş'ın gözüyle, Beşiktaş ve Jean Tigana:
Yaşı yolun yarısını aşanlar futbolculuğundan tanırlar Jean Tigana’yı. Efsane Fransa Milli Takımı’nın efsane orta sahasının en çok koşan futbolcusuydu. “Fransa” dendiğinde herkes hemen “Platini, Giresse, Tigana” diye sayardı orta sahayı…
Futbolculuğundan sonra teknik direktörlüğe adımını attı. 1993’de Lyon’un başındaydı. İki yıl sonra Monaco’nun teknik direktörü oldu. 2000 yılında İngiltere’de Fulham’ın başındaydı. Fulham’ı Premier Lig’e çıkardı ama yaptırdığı pahalı transferlerden sonra kulübün başkanıyla geçinemeyip; görevinden ayrıldı. Hatta mahkemelik bile oldu Fulham’la; transferlerde komisyon almakla suçlandı. Ancak aklandı ve hatta tazminat da kazandı.
2005–2006 sezonunda Rıza Çalımbay’ın yerine getirildi göreve; kartviziti öylesine yüklüydü ki, hemen her Beşiktaşlı buna sevindi. 3 Kasım’da İspanya’daki Sevilla maçında ilk kez takımın başındaydı. 3–0’lık yenilgiye bile kimse aldırmadı.
Jean Tigana'lı ilk sezonda Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin puan olarak çok gerisinde kaldı; ama bu Tigana’nın itibarını sarsmadı. Ne de olsa takımı o kurmamıştı. Bir de Fenerbahçeli finalde Fortis Türkiye Kupası’nın kazanılması; sonraki sezon için her Beşiktaşlı'ya umut aşılamıştı.
Yeni sezona büyük umutlarla adımını attı Beşiktaş. Tigana’nın bir dediği iki edilmedi. Yerli bir teknik direktörün “Sergen ve Tümer’i istemem” demesi düşünülebilir mi; o dedi. Hatta gönderdi de; “Yeni takım kuruyor. Hakkıdır” diyenler öyle çoktu ki…
Transfer… Transfer… Transfer… Bir yazı transferle geçirdi Beşiktaş. Fenerbahçe’nin bıraktığı Nobre’i istedi; aldılar. Delgado’yu takıma kattılar. Daha kimler kimler… Runje örneğin…
Almanya’da oynanan Süper Kupa’yı da kazanan Beşiktaş; ligin en büyük favorisiydi artık…
Evdeki hesap çarşıya uymadı ama… Tribünleri tıklım tıklım dolduran taraftarlar avazları çıktığınca bağırıyorlardı ama ne fayda !.. Beşiktaş bir türlü iyi futbol oynayamıyordu; her maç yeni hayal kırıklığı yaratıyordu. Tigana’nın gönderilmesini artık konuşulmaya başlanmıştı ama tribünler Fransız hocaya sahip çıkıyordu.
"JE T'AIME" DİYE BAĞIRIYORLAR
Beşiktaş, enteresan maçlar oynuyordu hem de İnönü’de. Kazanıyordu kazanmasına da; taraftarı yüreği ağzında bitiriyordu 90 dakikaları. 1-0, 1–0, 1–0… Ama futbol da sıfır. Hatta kendi sahasında mahkum oynuyordu, taraftarlarının artık yüzü hiç gülmüyordu.
ANTALYASPOR MAÇINDAN TRİBÜNDE BAĞIRAN TARAFTARLAR
Fortis Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe’yi eleyip; finale kaldı Beşiktaş. Ama Fenerbahçe ve Galatasaray’ın sürpriz puan kayıplarıyla önüne kadar gelen 110 hafta sonra lider olma şansını İnönü’de bıraktı. Ligde Fenerbahçe’ye 1–0 yenildi.
Beşiktaş Fortis Türkiye Kupası’nda Kayseri Erciyesspor’u yenerek mutlu sona ulaştı ama sevinç gösterileri zorlamaydı sanki… Yine futbolu hayal kırıklığıydı çünkü.
Tigana, finalden sonra açıkladı gideceğini… Bir sezon daha anlaşması vardı ama ayrılacaktı. Zaten kimse de “Gitme kal” demedi.
TİGANA AÇIKLIYOR
Tigana’nın Bursaspor karşısına çıkardığı kadro ve alınan farklı yenilgi bardağı taşıran son damla oldu. Artık istenmiyordu Fransız hoca; bir an önce gitsin diye gözünün içine bakıyordu neredeyse yöneticiler… Taraftarlar da öfkeliydi; hiç değilse lig ikinciliği için son iki maçta takımın başında olmaması gerektiğini düşünülüyordu.
Ve sonunda ipler koptu. Taraflar masaya oturdu, anlaşma sağlandı, yollar ayrıldı.