'Kovulacağım' korkusu antrenörleri iyi futboldan önce skora yöneltiyor. Ligin en büyük derdi bu. Biraz cesaret beyler. Korkunun ölüme faydası yok. Nasıl olsa öyle de kovuluyorsunuz böyle de. Hiç olmazsa şanınızla, şerefinizle gidin.'
6 takım şampiyonluğa oynuyor. 3 Anadolu takımı zirvede, 3 büyük geride kalmış gibi. Ligdeki mücadeleyi nasıl buluyorsunuz, beklentiniz nedir?
Mücadele var, kalite yok. Bu haftanın başlangıç maçında Bursa-Fenerbahçe arasındaki karşılaşmada futbola doyduk.
Ama cumartesi, pazar ve pazartesi futbol sofrasından aç kalktık. Korkak futbol oynatan, antifutbol oynatan, sadece sonuca yönelik işler yapmaya çalışan hocalarla da mücadele etmek lazım. Ekmek yedikleri sektöre, kendilerine ciddi zarar veriyorlar. İnsan bindiği dalı keser mi? 'Kovulacağım' korkusu, hocaları iyi futboldan önce sonuç futboluna yönetiyor. Bana göre bizim ligin en büyük derdi budur. Biraz cesaret beyler. Korkunun ölüme faydası yok. Nasıl olsa öyle de kovuluyorsunuz böyle de. Hiç olmazsa şanınızla, şerefinizle gidin.
Bir kahinlik sorusu... Ligin ilk yarısının sonunda beklentiniz nedir? Zirve yarışında kopmalar olur mu?
Bu haftaki Trabzon-Galatasaray maçının sonucu çok önemli. Trabzon maçı kazanırsa, ilk yarı sonunda ilk üç sıranın en az ikisinde şimdikiler olur. Yani Bursaspor, Trabzonspor ve Kayserispor'dan ikisi. Belki de üçü birden. Böyle olmasının da hiçbir sakancası yok. Çünkü baktığınızda, Trabzon- spor'un son Konya maçını saymazsak, en iyi futbolu da bu üç takım oynuyor.
Türkiye'deki stat zeminleri için neler söyleyebiliriz, neler yapılmalı?
Böyle gelmiş, böyle gitmez. Herkes oynadığı stadın zeminini düzeltmek zorunda. Eğer stadı kulüp kiraladıysa kulüp, yoksa İl Müdürlüğü, o stada, o zemine bakmak zorunda. Yayından hem bu kadar para talep ediyoruz hem kaliteli futbol istiyoruz ama kalitenin birinci koşulu olan sahaları düzeltemiyoruz. Ya bilgisizlik var ya da ilgisizlik. Maalesef ikisinin birden olduğu kesin. Nedir o İzmir Alsancak Stadı'nın hali. Yüzüm kızardı. Merak ediyorum, acaba bu işin sorumlularına tek kelime hesap soran çıktı mı? Hem düzelecekler, hem düzeltecekler. Başka çareleri yok.
Antalya maçında Beşiktaş'ın hocası Schuster'in sulu-şakalı halleri dikkat çekti. Gidişatı nasıl buluyorsunuz?
'İyi buluyorum' diyen bir kişi çıkarsa ben de ona katılırım. Hani 'Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu' derler ya o hesap 'Quaresma sakatlandı, gerçek göründü'. Schuster yatıp kalkıp dua etsin de Quaresma bir an önce sahalara dönsün. Demek ki, ustalık Schuster'de değil Quaresma'daymış. Adam Beşiktaş'ta hem oynadı hem oynattı hem de Schuster'i rahatlattı. Bir gitti, Beşiktaş çakıldı. Portekizli dönse de hem Schuster rahatlasa hem de biz futbol keyfimize yeniden kavuşsak. Beşiktaş takımında kimse kusura bakmasın. Bir Quaresma belki de koca bir takıma bedel. Ne adammış be. Helal olsun vallahi.
Beşiktaş, Sivas karşısında ölüp ölüp dirildi ama kazandı. Peki düzlüğe çıktı mı?
Ben gördüğüme bakarım. Quaresma gelir, Beşiktaş düzlüğe çıkar. Quaresma fanatiği sanmayın ama iş ortada. Quaresmalı Beşiktaş, Quaresma'sız Beşiktaş. Arada siyahla beyaz kadar fark var
Hagi hastayı ayağa kaldırdı. Bu performansı sürer mi Trabzon maçında beklentiniz nedir
Hagi'nin Rijkaard dönemine oranla daha başarılı olacağı kesin. Ancak gerçeği görmek lazım. Fenerbahçe maçında iyi bir direniş gösteren Galatasaray, son Antalya maçında hızla eskiye döndü. Maçı kazanması adeta mucize oldu. Buna rağmen Trabzonspor maçının gollü ve kafa kafaya geçeceğini düşünüyorum. Unutulmasın, Galatasaray için her şey olan Baros bu pazar Avni Aker'de hem sahaya hem sahneye çıkabilir.
18 bin kişinin Ali Sami Yen'e gelmesi Hagi'nin marka değerini gösterir mi?
Kendimizi kandırmayalım. Almanya'da 2. Lig maçlarında bile tribünlerde 40-50 bin seyirci var. Bu Hagi beş yıl önce Galatasaray'ın hocası iken ıslıklarla gönderildi. Rijkaard'ın nasıl gelip, nasıl gittiğini hepimiz gördük. Futbolun acıması yok, futbolun dünü yok, sadece bugünü var. Eğer oynayan takım Galatasaray'sa, Hagi değil, hoca kim olursa olsun, o stat dolmalı. Bizdeki seyirci iyi gün dostu. Biraz sendeledin mi, yanında bir Allahın kulunu bulamıyorsun.
Elano, Arda, Baros, Kewell gibi yıldızlar dönerse Galatasaray daha iyi olur mu?
Bu soruyu sormak bile zaman ve yer kaybı. Galatasaray bu oyuncuların dönüşü ile gücünü ve takım oyununu üçe- beşe katlar ve bu kadar puan farkına rağmen şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olur.
F.Bahçe'nin 12 puan kaybetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Futbolda elbette her türlü sonuç var. Ama Fenerbahçe için son yıllarda derbi kaybetme, daha doğrusu derbi kazanamama alışkanlığı yoktu. Bu bakımdan Fenerbahçe'nin Trabzon'a kaybedişi, kendi sahasında önce Beşiktaş'a tam on yıl sonra da derin bir krizin içinde bulunan Galatasaray'a karşı puan vermesi bu ezberi bozdu. Fenerbahçeli bu alışkanlığın bozulmasını istemez. Demek ki, bu sezonun ilk yarısında derbi kazanamadığına göre, en azından motivasyon olarak bu maçlara yeteri kadar hazırlanamıyor demektir. At sahibine göre kişnediğine göre, bunun hesabını Aykut Kocaman'a sormak lazım.
Niang olsa bir şey değişir miydi?
Belli olmaz. Belki Niang varken de kaybedebilirdi. Ama şu anda Fenerbahçe'de Niang'ın alternatifi olmadığı kesin. Kimse kendini kandırmasın. Niang uzun süre oynamazsa, Fenerbahçe rahat gol bulmak konusunda zorlanabilir.
Volkan Demirel, son iki maçta 5 golü önledi. Ya Volkan olmasaydı?
Volkan zaten bunun için Fenerbahçe kalesinde. Bakmayın zaman zaman hata yaptığına. Bu ülkenin en iyi kalecisi olduğunu tartışmam bile. Fenerbahçe'nin verdiği pozisyonlara gelince, Yobo'ya rağmen bir oturmuşluk yok. Kenarlardan arkaya adam sarkıtıyorlar. Ben herkesin çok beğendiği, hırsını ve çalışkanlığını takdir ettiğim Lugano'nun da ne kadar yararlı, ne kadar zararlı olduğunun irdelenmesinden yanayım. Dünyanın en iddialı takımlarının savunma göbeklerine bakın. Genellikle en uzun ve en kontrollü adamlar oynarlar. Oysa Fenerbahçe'de aynı bölgede canlı bombalar var.