Yılport Samsunspor Kulübü Başkanı İsmail Uyanık, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’a teklif götürdüklerini, Sağlam’ın ise camianın hassasiyetini ve dostluğunu göz önüne alarak teklifi kabul etmediğini söyledi.
Bir televizyon kanalına konuk olan Yılport Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık, önemli açıklamalarda bulundu.
“Ertuğrul Sağlam belki yıllar sonra olabilir”
Teknik adam değişikliğine değinen Başkan Uyanık, Amed yenilgisinden sonra olayların kendilerini değişikliğe ittiğini ifade ederek, “Ertuğrul Sağlam, İrfan Buz, Yalçın Koşukavak ve İsmet Taşdemir ile konuştum. Onların içinde İsmet hocamızla anlaştık. Ertuğrul Sağlam futbolculuk döneminde büyük hizmetlerde bulundu. Gitme dediğimiz zaman serbestçe Beşiktaş’a ve Trabzonspor’a gidebilecekken, gitmemiş kalmış. Bir sene sonra büyük paralar kazandırmış birisi. Yıllar sonra geri dönerken bir telefonumuzla geri dönen bir futbolcuydu. Samsunspor tarihinde çok iyi oyuncular var. Futbol hayatları bitince bazılarının dik duruşu sönüyor, menfaat için her yere yanaşmaya çalışan insanlara dönüşüyorlar. Futbolculuktan sonra da hiçbir Samsunluyu kendisine mahcup etmeyecek bir insan. Bize karşı da buydu. Yılport Samsunspor kendi bütçesiyle, gücüyle antrenör aradı. Biz kimseye bedava hocalık teklif etmeyiz. Bir teklif sunduk anlaşamadık. Ertuğrul hoca Samsunspor'a zarar gelmesini istemedi. Bu lig farklı bir lig, bu ligin hocası olmak lazım. Bu ligde oynayan futbolcular bu lige ait. Ertuğrul hoca hiç alt liglerde görev yapmamış, haliyle oyuncuları tanımıyor. Baktı ki bizim hedefimiz bir an önce buradan çıkmak. Camianın hassasiyetini ve dostluğunu göz önüne alarak teklifi kabul etmedi. Belki yıllar sonra bir birliktelik olabilir” dedi.
“Geçmişteki kötü günleri atlattık”
Maddi konular hakkında da konuşan İsmail Uyanık, “Maddi anlamda Yüksel Yıldırım’ın müthiş performansıyla hiçbir zaman bu kulübün yaşayamayacağı ekonomik disiplin yapıyoruz. Beklentilerimiz de daha yüksek. Aslında baktığımız zaman Samsunspor'un çöktüğü yerden kalkışı söz konusu. Bir sürü çok güzel şeyler söz konusu. Biz Samsunspor'un geleceğini kurtarıyoruz. Biz 8-10 cephede savaşıyoruz. Bunların 7-8 tanesinde kulübümüzün geleceğini kurtarmak, aşağı liglere düşmesini engellemek, kendimizi ve armamızın tarihe karışmasını engellemek adına, Samsunspor'un hayatını yaşamasını uzattık. Artık ‘neden kötü oynuyoruz’u tartışır hale geldik. Geçmişteki kötü günleri atlattık ve algıyı değiştirdik. Artık sadece Samsunspor'la birlikte konuşulması gerekenler konuşuluyor. Biz bunu başardık. Bu hoş bir şey. Tahtayı açamayan, paraşütsüz düşen bir takım hüviyetinden kurtulduk. Son dakikaya kadar şampiyonluk için gayretimizi göstereceğiz. Bu takım sahada başarılı olamasa bile artık başarıdır. Bu takım ayakları yere basan, itibarını geri almış, kendini sevenlerin eğilmiş kafalarını kaldırmış, sosyal sorumluluğunu yerine getiren altyapıya önem veren bir kulüp olmuştur.”
Başkan Uyanık açıklamasında şunlara değindi:
“Sezonun benim istediğim gibi geçmesi için her maçta ısıran, rahat, coşkulu bir futbol oynamamız, 20-25 bine oynamamız gibi bir sürü güzellik olması gerekiyordu. Bunların olmamasında bizim de hatalarımız olabilir. Elimizden geleni yapacağız. Bu sene şampiyon olursak, üzerimizdeki senelerin ayrılık pasını atmış işler yapacağız. Gittiğimiz statların bazılarının soyunma odalarında pisuvarların borusu yok, kale direkleri bile paslı, şehirlerde maç oynadık. Oynuyoruz da yapacak bir şey yok. Rakiplerimize saygımız var. Ama bu ligde gözden uzak gönülden ırak başka şeyler de oluyor. Bundan sonra ‘lütfen maça gelin’ gibi çağrılar yapmayacağız. Biz işimizi yapacağız. Gelmek isteyene stat orada. Gelmek isteyen sabah da, gece de gelir. Demek ki biz işimizi yapamıyoruz. Demek ki iyi futbol oynayamıyoruz. TV'nin başında maç izlemeyi tercih ediyorlar. Stadın şartlarını yukarıya çektik, iyi futbol oynamalıyız, otoparkları düzenlemeliyiz, kimsenin siniri bozulmadan suçlu gibi aranmadan maça girmelerini sağlamak bizim işimiz. Bunları yaparsak seyirci gelir. İşin hep boş tarafından bakanlar var. ‘Hoca var gelmiyoruz’ falan bunlar olmaz. Bu kulüp ne günlerden buralara geldi. Biz hala şikayet ediyoruz. Ama maça gelmiyorum diyorsanız gelmeyene de gel demem. Az olsun, oraya gelen insanlar o etkiyi göstersin. Taraftar gruplarıyla da görüşeceğim. Onlar futbol emekçisi. Onları da diğer taraftarlar sevmiyorlar. Çünkü, oturmuyorlar rahatsız oluyoruz diye onlara da eleştiri var. Statta çekirdek yiyene de, ailesiyle gelene de, sevgilisiyle gelene de ihtiyacımız var. Bunlarla bütün olmalıyız. Kimse birbirinin bölümüne tecavüz etmeden takımını destekleyecek. Stat keşke oraya Tekkeköy’e yapılmasaydı ama yapılmış. Bundan sonra yapacak bir şey yok. Buradan en iyi nasıl faydalanırız ona bakacağız. SAMULAŞ maç günleri seferber oluyor. Bedava maç günü taraftar taşıyor. Bahane üretecek bir şey yok. Gelmeyenin canı sağ olsun. ‘Lütfen maça gelin’ yok artık. Biz iyi bir şeyler ortaya koyarsak taraftar da gelir. Ricayla, minnetle, promosyonla, animasyonla kimseyi maça davet etmeyeceğiz. İsteyen yorganını ayrı sersin. Eskişehir’de bile takım küme düşüyor, transfer yapamıyorlar. Yenilgiyi görmek için 20 bin kişi takımını destekliyor. Ama burada bahane üretiliyor. Eziyeti de güzellikleri de birlikte paylaşacaksak stat orda isteyen gelsin, isteyen de evinde TV’den izlesin.”
Alt yapı konusu
Altyapı tesisi sorunu hakkında da konuşan Uyanık, “Alt yapı tesisi konusunun gündeme gelmesinde yerel basınımıza teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin bu işe olumlu bakıyor. Bu hafta Zihin beyi ziyaret edip konunun meclise taşınması için son hamleyi yapacağız. Yanlış anlaşılmasın orası büyüyor. 450 dönüme yaklaşmış. Bize 150 dönümü lazım. Burası kamu için bir projede kullanılacaksa biz önceliği veririz. Ama bu açıklansın. Önce biz demiyoruz. Bir vekilimiz oranın petrol tanklarına gelen gemilerin yanaşması için o gemilerin draftı da yüksek değilmiş. Bunun için düşünülmüş. Bu kamu yararına bir şeyse saygı gösteririz. Ama bizim alacağımız bölge bunlara mani değil bir ara yol bulunabilir. Alternatif yerimiz yok. Sadece oraya endeksliyiz. Şehre, tramvaya yakın en uygun yer orası. Bizim amacımız bu şehrin çocuklarına spor yaptırmak. Onları kötü alışkanlıklardan uzak tutabilmek. Şehrin arka mahallelerinde neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Beyin göçünü, işsizliği biliyoruz. Biz o sahalarla ‘işsizliği engelleyeceğiz’ demiyoruz. Böyle bir abartı yok ama bir kişiyi bile kurtarsak bu önemli. Sosyal yönlü girişimimizi de herkesin desteklemesi lazım. Bunu becereceğiz. Hayalimin Samsunspor'un futbol şehri olması, altyapıdan oyuncular çıkması. Kulübün kendi kendine yeten, denk bütçeli olması. Bunun olmaması için bir sebep yok. Bizim genetiğimizde futbol var. Fabrika ayarlarına geri dönmeliyiz. Tekkeköy’e stat yapılmış ama etrafı dolu, bir tarafı otobüs park alanı, bir tarafı benzinlik, bir tarafı tramvay. Bunları söyleyince şehri yönetenler de üzülüyor ama gerçek bu. Genk takımı Samsun’a geldi, iş birliği yapacağız ama nerede. Bize tesis şart. Bize yer verilsin tesisimizi kuralım ve işe başlayalım. Samsun bir tesis cenneti. Alt yapı için sahamız yok diyoruz, futbola yatırım yapılmamış diyoruz. Ama bowling, yüzme havuzu, spor salonları, atıcılık tesisi, okçuluk tesisi, golf sahası var ama sporcu yok. Bu Samsun için fırsat. Bizim buradan sporcu üretmemiz lazım. Bu hepimizin görevi. Bu şehirde parası olup kaliteli yaşayanların kulüpler kurarak buraları harekete geçirmesi lazım. Bu tesisleri parayla yapamazsınız. Yapılmış, şimdi bizim yapmamız gereken bu tesislerden sporcu yetiştirmek. Biz de ya yeni kulüpler kurarak ya da olan kulüpleri destekleyerek bir şeyler yapabiliriz. Çalışmalarımız var. Sporun olduğu yerde kötü huy, kötü ahlak, kötü anlayış olmaz. Basketbol takımı çok soruluyor. Öyle bir lüksümüz de yok. Futbola odaklanmak zorundayız. Futbolda bir yerlere geldiğimizde diğer branşlara değinebiliriz ama şu anda önceliğimiz futbol” ifadelerini kullandı.