TSYD Genel Saymanı olmam nedeniyle, Ülker Spor Yazarları ödül törenine gelen konukları karşılamak için gecenin düzenlendiği Swissotel’e erken gittim.

 
Başkanımız Esat Yılmaer ile Başkan Vekilimiz Faik Gürses, Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ın törene erken geldiğini ve farklı bir barda Fenerbahçe Acıbadem Voleybol Takımı’nın arkasındaki dev güç Mehmet Ali Aydınlar ile görüştüğünü söyledi. O anda oluşan, 'Aydınlar’ın ödülünü Polat versin' fikri hepimizce benimsenince konuyu açmak ve her iki tarafın olurunu almak göreviyle yukarı çıkıp Polat ve Aydınlar’ın olduğu bara yöneldim.
 
Konuyu açınca Başkan Adnan Polat, yanındaki Yiğit Şardan ile birlikte oraya Mehmet Ali Aydınlar ile iş konuşmaya geldiğini ve törene gelmeyeceğini söyledi. Düşündüm taşındım "Bu üçlünün ortak ne işi olabilir" diye? Herhalde Adnan Polat, Mehmet Ali Aydınlar’a Galatasaray’da bir branş verecek, “Acıbadem sponsor olsun diye”. Adnan Polat’ın oraya kadar gelip törene inmemesi ise son derece normal. Bu sene Galatasaray’ın savunulacak hiçbir şeyi olmadığından Adnan Polat doğal olarak basın mensuplarının önünde gözükmek istemedi. Hele Cemal Nalga skandalı haberinin ödül kazandığı bir yarışmada, üstelik de Yiğit Şardan’la birlikte görünmesi tabii ki tuhaf olurdu.
 
LİG TV, TRABZONSPOR KUTLAMALARI İÇİN KASET ALIMI YAPACAK!
Trabzonspor, Ziraat Türkiye Kupası’nı aldı ve hakkını da vere vere kutladı. Başta Başkan Sadri Şener ve Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşları ile teknik direktör Şenol Güneş’i bir kez daha kutlamak lazım. Futbolun güzel yanı bu işte. Bu arada LİG TV’de Pazar günü otururken deneyimli muhabir Ömer Güvenç, Başkan Sadri Şener’i arayarak “Başkanım bu kutlamalar daha kaç gün sürecek kaset stoğumuz eridi, ona göre kaset alacağız” diye espri yapınca Başkan hem gülmekten kırıldı hem de her zamanki kıvrak zekasıyla “Bu daha sizin gördükleriniz, bir de görmedikleriniz var” cevabını verdi. Ve de “Seneye bu kupanın artçı şoklarını bekleyin” dedi. Valla Trabzonspor’un coşkusunu özlemişiz, futbola yeniden renk kattılar.
 
MARTIN LUTHER KING'DEN SANER AYAR'A
Geçen Ramazan ayıydı. Bizim Show TV’nin Genel Müdürü Saner Ayar, Trabzonspor Basketbol Kulübü Başkanı sıfatıyla verdiği iftar yemeğine davet etmişti. Saner Bey çıktı kürsüye, başladı konuşmaya. “En büyük hedefimiz Avrupa şampiyonu olmuş bir Trabzonspor basket takımının Trabzon’a dönüşü. Uçağın pilotunun şimdi Avrupa’da şampiyon olan takımın oyuncularını şehre indiriyoruz diye anons etmesi” deyince ister istemez aklıma Amerikalı meşhur siyahi lider Martin  Luther King’in konuşması gelmişti. Bilmeyenlere anlatalım tarihe “I have a dream (Bir hayalim var)” adlı konuşmasıyla damga vuran Martin Luther King, “Bir hayalim var; gün gelecek bir zamanlar köle olanların evlatlarıyla yine bir zamanlar köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde birlikte kardeşlik sofrasına oturabilecekler. Bir hayalim var; gün gelecek Mississipi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların ateşiyle bunalmış olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek…” diyordu.
 
Saner Bey’in Avrupa Şampiyonluğu rüyasını dinlerken ister istemez bunları düşünmüştüm ve içimden “Saner Bey siz hele bir Türkiye 2. Ligi şampiyonu olun, BEKO Ligi’ne çıkın da gerisini boşverin”  diye geçirmiştim. Ne var ki Saner Bey karşısına çıkan her türlü güçlükle mücadele etmeyi başardı. Laf aramızda Sadri Şener Başkan bile zaman zaman 1. Lig'e  çıkma korkusunu “BEKO Ligi’nde bizi Fenerbahçe 40 farkla yenerse ne yapacağız” diye dile getirmişti. Gün geldi her kulüpteki gibi maddi sorunlar oldu, Saner Bey hepsinin üzerinden geldi. Alaaddin Yakan Hoca’nın yanına getirdiği Genel Menajer Doğan Hakyemez de Trabzonspor’un gerek bu yılki performansında gerek ise ileriye dönük atılan adımlarda etkin rol oynadı. Haftasonu Trabzonspor’un başarısını hemşehrileri Devlet Bakanı Faruk Özak taçlandırırken takım önceki gün de Trabzon’da müthiş bir törenle karşılanarak coşkusunu taraftarlarıyla paylaştı. Netice olarak Bordo-Mavili ekibe BEKO Ligi’ne hoş geldin diyoruz. Bu arada Trabzonspor’a olan katkılarından ötürü Medical Park grubuna ve başında Muharrem Usta’ya da spora yatırım yaptığı için alkışlarımızı gönderiyoruz.
  
ÖĞRENMENİN MALİYETİ NEDİR?
Eczacıbaşı Holding İnsan Kaynakları Direktörü dostum Ülkü Feyyaz Taktak’ın yolladığı e-mailde gördüm. Arthur Miller şöyle demiş:
 
Öğrenmenin de maliyeti vardır.
Önceden öğrenenler indirimli fiyattan öğrenir.
Otoriteden öğrenenler özgürlük bedeliyle öğrenir.
 
Deneyerek öğrenenler etiket fiyatından öğrenir.
Hayattan öğrenenler gecikme zammıyla öğrenir.
Hayattan da öğrenemeyenler boşa gitmiş hayatlarıyla öğrenirler.
 
Sporun içine de ne güzel uyuyor değil mi? İsteyen istediği sonucu çıkartabilir. İster Aziz Yıldırım’a uyarlayın, ister Adnan Polat’a, ister Sadri Şener’e, isterseniz Fatih Terim’e...
 
BASKETBOL FEDERASYONU MAÇLARINI DAHA İYİ SATABİLİR
Basketbol Federasyonu’nun kulüplerle olan ilişkileri bizleri pek fazla ilgilendirmiyor. Biz televizyoncu olarak basket maçlarının pazarlanmasının daha iyi  yapılabileceğini düşünüyoruz. Haftasonunda  basketbolun anayayıncısı Spormax, Paris’den EUROLEAGUE’i yayınlarken, bir başka basketbola destek veren kurum SKYTÜRK,  Beko Basketbol Ligi’ne yükselme maçlarını, FBTV ise Fenerbahçe-Galatasaray bayanlar basketbol maçını naklen veriyordu. Bir basketbolsever olarak bunlarının saati çakışınca izleyememekten ötürü hayıflananlardanız. Rahmetli Basketbol Federasyonu Başkanı Osman Solakoğlu bu sporun gelişmesi için itina edip futbolda derbi maç olur ise ilgi olmaz diye karşısına maç koymazdı. Tabi bu saatler kulüplerin de isteğine göre belirleniyor ama günleri çakıştırılmasa her şey daha iyi olacak.
    
AMHET ÇAKIR VE "BEN DEMEMİŞ MİYDİM?"
Usta gazeteci Ahmet Çakır, Zaman Gazetesi’nin şimdilerde yayından kaldırdığı sporvizyon ilavesinde vaktiyle kaleme aldığı tiplemeleri sonunda bir kitap haline getirdi ve bizleri sevindirdi. Truva Yayınevi’nden çıkan çıkan kitap tam bir başucu eseri niteliğinde. Eline sağlık Ahmet Çakır...