Dünya futbolunda trendler ve buna yön veren teknik adamların varlığı bilinen bir gerçek. Pas oyununda Rinus Michels’i ana damar olarak kabul edersek Cruyff ve Reijkaard’ın katkılarını, Bielsa’nın oyuna girişiyle de Pep Guardiola, Pocchettino ve Luis Enrique’nin etkileşimlerini anlayabiliriz. Türk futbolunda Derwall, Piontek, Fatih Terim, Mustafa Denizli, bir dönem Ersun Yanal ve Şenol Güneş’in getirdikleri yenilikleri izledik. Hepsi bunları kupalarla, şampiyonluklarla taçlandırdılar, nefis bir kariyer inşa ettiler. Ne var ki, son dönemde trendi belirleyen, ülke futbolunda pas oyununa yaptığı eklemelerle yeni bir kapı aralayan Abdullah Avcı’nın henüz bir lig şampiyonluğunun olmayışı ironik bir durum olarak karşımızda duruyor.
Boynuz kulak meselesi
Abdullah Avcı’nın tedrisatından geçen bir çok antrenör ligimizde görev yapıyor. Hatta Okan Buruk, Avcı’dan aldığı Başakşehir’i şampiyon yaparak boynuzun kulağı geçebileceğini gösterdi. Henüz şampiyonluk kupası bulunmasa da Avcı bir çok teknik direktörün gelişiminde pay sahibi olmaya, onlara ilham vermeye devam ediyor. Avcı’nın Trabzonspor’u ligde açık ara lider, yıllarca Abdullah hocanın ekibinde yer alan Recep Uçar’ın Ümraniyespor’u da TFF 1. Lig’in zirvesinde. Avcı’nın ayak izini takip eden çok önemli bir isim daha geliyor.
Şampiyonluk kadar değerli kazanımlar
Emre Belözoğlu futbolculuğunda Fatih Terim, Hector Cuper, Alberto Zacheroni, Roberto Mancini, Souness, Sam Allardyce, Aragones, Simeone, Aykut Kocaman, Ersun Yanal ve elbette Abdullah Avcı gibi teknik direktörlerle çalıştı. Müthiş bir teknik direktör networküne sahip ve buradan bir karışım çıkarmaya çalışıyor.
Emre Belözoğlu, Fenerbahçe’de başladığı antrenörlük kariyerine kaybettiği tek maçla veda etmek zorunda kalmışken bugün Başakşehir’de sıra dışı bir performansa imza atıyor. Başakşehir’in başına geçtiği günden bu yana 5 lig maçını üst üste kazanan Belözoğlu, 15 maçlık Süper Lig kariyerinde şimdiden 2,53 puan ortalamasına ulaşmış durumda. Antrenör olarak Abdullah Avcı’dan çok etkilendiğini röportajlarında dile getiren Emre Belözoğlu’nun oyun tarzına bakıldığında hocasından esinlendiği noktaları görmek mümkün. Fenerbahçe’ye gelir gelmez Gustavo’yu kesip yetenekli 6 numara tercihiyle topa sahip olma oyunu isteyen Belözoğlu, Başakşehir’de Aykut Kocaman’dan aldığı takıma küçük dokunuşlar yaparak ilerliyor. 15 maça bakarak antrenörlük tarzını Abdullah Avcı’ya benzetmek yanlış olmaz. Topa sahip olmak, sete yerleşip bekleri oyun kurucuya çevirmek, ön liberonun 3. bölge etkinliğini artırmak, az orta yapıp top kaybını azaltmak...
Abdullah Avcı için kupa kadar değerli olan sanırım ayak izlerine basarak ilerleyen öğrencilerinin sayısının her geçen gün artması olsa gerek. Zira buradan bakınca en az şampiyonluk kadar değerli görünüyor.