Küllerinden doğan yıldız!..

Küllerinden doğan yıldız!..

Onu 2002 Dünya Kupası'nda bize karşı oynadıkları maçta Hakan Ünsal'a yaptığı fair-play dışı hareketiyle, Barcelona'da oynarken Fenerbahçe'ye son dakikada frikikten gol atarak temsilcimizin puan alamadan Şampiyonlar Ligi'ne veda etmesiyle, parantez şeklindeki bacakları, koca yüzündeki küçücük gözleri yada jeneriklere geçen ve Barça’yı Şampiyonlar Ligi’ne taşıyan Valencia’ya ceza sahası dışından attığı muhteşem röveşata golüyle hatırlayabilirsiniz... O kuşkusuz Brezilya'nın yetiştirdiği en önemli yeteneklerden. Kimden mi bahsediyorum? Tabii ki Rivaldo'dan...

Daha önce G.Saray ve Beşiktaş’ın da gündemine gelen Brezilyalı yıldız futbol hayatını komşumuz Yunanistan'ın en büyük takımlarından Olympiakos'ta sürdürüyor. Yunan ekibine gittiğinden beri her sezon sonu futbolu bırakacağını açıklayan ama hem taraftarların hem de yönetimin baskı ve ricasından dolayı sözlerini geri alan Rivaldo Yunan taraftarların en büyük yıldızı… 2004’te Cruzeiro’dan tansfer edilen Rivaldo Yunanistan’da çok önemli işlere imza attı. İlk yılında eski takım arkadaşı Giovanni ile beraber takımı sırtlayan Rivaldo hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde attığı gollerle taraftarın gönlünde taht kurdu. Birçok maçta takımı kurtaran Brezilyalı yıldızın frikik golleri de jeneriklerdeki yerini aldı. 2005 ve 2006’da hem kupayı hem de lig şampiyonluğunu taraftara hediye eden Rivaldo çılgın olarak nitelendirdiği taraftarı ise şöyle yorumluyor: "Onlar gerçekten çılgın. Takımı bu kadar ateşleyebilen, rakip futbolcuların ayaklarını titreten böyle bir taraftar topluluğunu ne İspanya’da ne İtalya’da ne de Brezilya’da gördüm. Onlar bir muhteşem…”

Rivaldo için taraftar ne kadar önemliyse taraftar için de Rivaldo da aynı konumda. Olympiakos’ta en çok onun forması satılıyor, en çok onun haberleri takip ediliyor, taraftar en çok Rivaldo için maça geliyor... Ama vedaya az kaldı. Haziran 2006’da bir açıklama yapan Rivaldo 2007’de ülkesine döneceğini açıklamış ve taraftarlarını üzmüştü.  Ne olursa olsun Rivaldo’nun Olympiakos’tan bu sezon sonu yada gelecek sezon ayrılacağı hala netlik kazanmış değil. Brezilya futbolcu 26 haftası Olympiakos’un liderliği ile geride kalan Yunan liginde attığı 13 golle gol krallığında zirvede yer alıyor. Bu futboluyla Avrupa futboluna veda etmesi biraz zor görünüyor…


19 Nisan 1972’de Brezilya’nın kuzeyinde bulunan Recife’de doğan Vitor Barbosa Ferreira, şu an lüks bir yaşam süren birçok Brezilyalı gibi fakir bir ailede, yokluklar içinde büyüdü. 16 yaşında Santa Cruz takımıyla profesyonel olan Rivaldo Mogi-Mirim ile de 1.lige adımını attı. 1993 yılı onun futbol yaşamında neredeyse  bir altın değeriydi. Brezilya’nın en önemli takımlarından biri olan Corinthians’a transfer olan ve yerel de olsa önemli bir üne kavuşan Rivaldo kısa sürede sergilemiş olduğu performansıyla Brezilya milli takımına davet edildi. Artık her şey çok farklıydı. Medya onun peşinden ayrılmıyor, taraftarlar evinin önünde nöbet tutuyordu. Meksika karşısında ilk defa milli forma heyecanını tadan Rivaldo o maçın tek golünü kaydediyordu.

Yavaş yavaş dünya yıldızı olma yolunda ilerleyen Rivaldo’yu daha sonra Fenerbahçe’ye gelen C.Alberto Parreira tarafından hayal kırıklığına uğratılıyordu. Kadro açıklanıyor fakat o Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen 94 Dünya Kupası’nda forma giyemeyecek olmanın üzüntüsünü ağlayarak ailesine ve arkadaşlarına anlatıyordu.  O yıl Palmeiras’a transfer olan Rivaldo ülkesindeki en güzel günlerini bu kulüpte yaşıyordu. Bütün kupalara ambargo koyan Palmerias Rivaldo önderliğinde coşuyor, Rivaldo da Avrupa basını tarafından manşetlere taşınmaya başlıyordu. Önce Portekiz’den gelen tekliflere sırt çevirdi, ardından da İtalya’dan gelenlere… Onun aklı İspanya’daydı. Atlanta Olimpiyatları’nda Brezilya ile kazanılan bronz madalyadan sonra Rivaldo 1996 yılında Deportivo La Coruna’ya transfer oldu. İspanya, Brezilya’dan gelen bu parantez bacaklı futbolcuyla dripligi, akrobatik hareketleri, muhteşem frikikleri bir başka sevdi. Deportivo’daki ilk yılında tam 41 maçta forma giyen Rivaldo sadece milli takımının Galler ile oynadığı maçtan dolayı 1 maçta oynayamadı. O yıl İspanya’nın gündemi Rivaldo’ydu. Herkes bu yeteneği konuşuyor, golleri defalarca televizyonlarda yayınlanıyordu. Bu sırada ne Real Madrid ne de Barcelona boş duruyordu. Barcelona en önemli yıldızı Ronaldo’yu İtalyanlara kaptırıyor ve onun yerini doldurmak için en az onun kadar taraftarı coşturabilecek ve en az onun kadar takımı sürükleyebilecek bir futbolcu arıyordu. Brezilyalı olsa daha iyi olurdu... Teklifler Rivaldo’ya ulaşıyor ama o Real daha fazla para teklif etse de çocukluğunda rüyalarını süsleyen Barcelona’yı tercih ediyor ve artık tam anlamıyla bir dünya yıldızı oluyordu.

97 yılında 26.7 milyon dolar karşılığında Barcelona’nın kapısından giren Rivaldo 2002 yılına kadar Katalan ekibinde kazanmadık kupa bırakmadı. O atıyor, Barcelona coşuyordu. Brezilya milli takımının da en önemli silahı konumuna gelen Rivaldo 1998’te Barcelona’daki en iyi zamanlarından birini yaşadı. İlk önce İspanya ligi ardından Kral Kupası. 34 maçta 19 gol atan bir ortasaha oyuncusu… Fransa 98’de Brezilya ile 7 maçlık bir final macerası… Avrupa’nın en iyi 5. , dünyanın ise en iyi 6.oyuncusu unvanları… Rivaldo’nun başarısı beraberinde bunları da getiriyor 1999 yılında ise bu başarıları Barcelona ile yaşadığı ikinci şampiyonluk ve iki kırmızı kart gördüğü Copa America’da şampiyonluk takip ediyordu. 1999 yılı ise onun altın çağıydı. Dünyanın en saygın basın kuruluşlarından France Football ve World Soccer tarafından Rivaldo’yu dünyanın en iyisi ilan ediyor, FIFA da bunu tescilliyordu. Kariyerinin doruğuna Barcelona’da erişen Rivaldo’nun zaman zaman yaptığı kaprisler de basına yansıyordu. Alacağı ücret konusunda Başkan Josep Lluiz Nunez ile anlaşmazlık yaşayan ünlü oyuncu, bir ara kulüpten ayrılma tehdidinde bulundu. Nunez’in yerine Barcelona Başkanlığı’na gelen Joan Gaspart ise Figo’yu Real’e kaptırdıktan sonra Rivaldo konusunda temkinli davranarak 6 milyon dolar karşılığı yeni kontrat yaptı. Bunlar aylarca basının malzemesi oldu. Zaman zaman çok bencil oynadığı için eleştiri oklarının hedefi haline gelen Rivaldo tedavi için Brezilya’ya gitmiş ve bu da yönetimi kızdırmıştı. Bir anda yönetimi karşısında bulan yıldız futbolcu tehdit yoluna gitmiş ve Brezilya’ya dönebileceğinin sinyallerini vermişti. 1996 yılında Rivaldo, kimliği belirsiz kişiler tarafından ölüm tehditleri almış ve bunlar için emniyet güçlerine başvurmuştu. Bunun nedeni olarak ise Atlanta Olimpiyat’larında  Brezilya’nın Nijerya’ya elenmesi gösteriliyordu.

1997’de başlayan Barcelona macerası 2002 yılında sonlanırken Rivaldo geride harika bir kariyer, gözü yaşlı taraftarlar ve 157 maçta 86 gol bırakırken İtalya’ya doğru yola koyuluyordu. Ama hiçbir şey hayal ettiği gibi olmayacaktı. 1 yılını geçirdiği Milan’da ne İtalya ona alışabildi ne de o İtalya’ya... Tamam, 2003’te Rivaldo’lu Milan Şampiyonlar Ligi Kupası’nı müzesine götürdü, İtalya Kupası’nı aldı ama Rivaldo bir türlü kendini gösteremedi. İtalyanların sert defans anlayışı arasında yok olup gitti. Sambacı, İtalya’da yayın yapan RAI Radyosu tarafından düzenlenen ankette 2003’ün en kötü futbolcusu olarak gösterildi. Nerede Barcalı Rivaldo nerede Milanlı Rivaldo...  4.5 milyon avroya gelen ve 22 maç oynayabilen Brezilyalı yıldız sadece 5 gol atınca büyük bir hayal kırıklığı yaratarak ülkesine dönüyordu. Cruzeiro’ya transfer olan Rivaldo’ya artık herkes bitti gözüyla bakıyordu. Yıllarca Avrupa’da esen Rivaldo fırtınası sona mı eriyordu derken Rivaldo kapısını çalan birçok Avrupa kulübü’nden Olympiakos’u seçiyor ve yine bir yıllık kısa bir aranın ardından Avrupa’ya geri dönüyordu. Brezilya’ya döndükten sonra milli takımın kapısı da yavaş yavaşa kapanmaya başladı. En son 2003 yılında Brezilya formasını giyen Rivaldo 72 maçta 34 gollük bir performansla bu sevdaya da nokta koyuyordu.

KARİYERİNDE KARA BİR LEKE!
Birçok futbolsever kuşkusuz Rivaldo’yu bu hareketiyle hatırlayacak. 2002 Dünya Kupası’nda Rivaldo, maçın son dakikalarında köşe vuruşu yapmaya hazırlanırken Hakan Ünsal’ın attığı top bacaklarına çarpınca yüzünü kapatarak kendini yere atmıştı. Bunun üzerine Koreli hakem, Hakan’a kırmızı kart göstermiş ve oyundan çıkarmıştı. Rivaldo’nun bu fair-play dışı hareketi başta Türkiye medyası olmak üzere Avrupa’da da yoğun eleştirilele karşılanıyordu. Bu hareketinden dolayı 10 bin İsviçre Frankı cezaya çarptırılan Rivaldo ise şu açıklamalarıyla yeniden tepki topluyordu: "Futbol bir oyundur ve kandırmaca da bunun bir parçasıdır”

NEDEN BREZİLYA'DA TEPKİ GÖRDÜ?
Barcelona’da adeta bir Rivaldo fırtınası esiyordu. Harika frikikler, enfes çalımlar, süper goller... Aynı zamanda milli takımda da forma giyen Rivaldo ülkesinde büyük tepki alıyordu. Geçtiğimiz Dünya Kupası’nda Ronaldinho’nun yaşadığı sorun Rivaldo’yu da bir zamanlar tedirgin ediyordu. Brezilyalılar Barca’daki Rivaldo’yu sahada görmek istiyorlardı ama bu kadar yıldızın olduğu bir takımda İspanya’daki gibi general olmak hiç de kolay değildi. Rivaldo ise World Soccer dergisi’ne şu sözlerle dert yanıyordu: "Bizi, özellikle beni, milli maçlarda Barcelona’daki gibi istekli, canlı oynamıyorum diye eleştiriyorlar. Hiç düşünmüyorlar ki, zorlu bir La Liga maçından sonra uçağa binip saatlerce havada kaldıktan sonra başka bir iklime gidip bazen 4 gün içinde 2 maç daha yapmak kolay mı?”

FUTBOLU NE ZAMAN BIRAKACAK?
Yunanistan’da adeta yeniden doğan Rivaldo Olympiakos taraftarlarının adeta taptığı bir futbolcu. Golleriyle, estetik hareketleriyle Yunan taraftarları mest eden Rivaldo yüzlerce basketbol hayranını da futbol ateşinin içine attı. Yunanistan’a kariyerinin sonlarında giden Rivaldo’nun her sezon futbolu bırakacağı ve Brezilya’ya döneceği konuşuldu. Rivaldo sezon sonunda ayrılacağına dair açıklamalarda bulundu ve Brezilya’yı özlediğini her zaman sözlerine ekledi. Ama ne olduysa oldu her sezon sonu Rivaldo kontratını uzattı. Yunanistan’da konuşulan ise Rivaldo’nun gelecek sezon sonu futbolu Olympiakos forması altında bırakacağı...

Ahmet Sivaslı - Ligtv.com.tr

ahmet.sivasli@ligtv.com.tr