Karaman'ın oyunu!

Karaman'ın oyunu!
Hikmet Karaman, Türkiye’de dersini en iyi çalışan teknik adamların başında gelir.

 
Bir  takım çalıştırmasa bile ligdeki bütün maçları yakından takip eder. Hangi takımın eksiği nedir, hangi takım oyundan ne zaman düşer, hangi teknik adam ne tür riskler alır adı gibi bilir... İşte o nedenledir ki, ilk 4 hafta hiç maç kazanamamış, beraberliği bile olmayan ve 5. haftada Trabzon gibi bir deplasmana gidecek Manisa’nın antrenörlük teklifini düşünmeden kabul etmesi hiç de şaşırtıcı olmamalı.
 
HOCANIN ESERİ
Çok değil, daha 1 hafta önce Sivas önünde fırtına gibi esen ve yarım düzine gol atan Trabzon’u çözmek de Karaman için zor olmadı. Şenol Güneş’in riskli takım kurgusunu o da risk alarak çözdü. 6 hücumcu ile oynayan hem de seyircisinin desteğiyle oynayan Trabzon’a karşı iki forvetle çıkmak her baba yiğidin harcı değildir. O nedenle, dünkü galibiyet her yönüyle Hikmet Karaman’ın eseridir.
 
Elbette Murat Erdoğan gibi Türkiye’de her takımda 60 dakika banko oynayacak bir organizatörün Makukula gibi stoperleri tam anlamıyla perişan eden bir santrforun ve Simpson gibi deplasman maçında nasıl tempo yapılır çok iyi bilen iki sürpriz adamın katkılarını da yabana atmamak lazım.
 
YANLIŞ TERCİH!
Şimdi Trabzon çephesinde birçok kişi çıkıp, Hayrettin Hacısalihoğlu’nun istifasının bu yenilgide etkili olduğunu söyleyebilir. O şaşırtan istifa asla bu yenilginin mazereti değildir ama 6-1’lik maç sonrası tribünün 3’te 1’ini doldurmayan kayıp seyircinin nedeni olabilir. Bu Trabzon adına şok diyebileceğimiz yenilginin temel nedeni kesinlikle riskli kadro seçimidir. Günümüz futbolunda 1 haftalık süre bir takımı çözmek farklı galibiyet getiren sistemlere önlem bulmak için yeterli bir süredir.

Teofilo-Jaja ikilisi ileride, arkasında 4’lü 2. hücum blokuyla çıkmak bir ölçüde bu yenilgiye davetiye göndermek anlamına gelir. Tabii ki Şenol Hoca’nın oyun felsefesi hücum üzerine kuruludur ve bu kadro yapısıyla doğru bir tercihtir. Ama bazen haddini bilmek önemlidir. 1-0’dan sonra Teofilo’nun kaçırdığı pozisyonun da bu sonucun doğmasındaki temel kırılma noktalarından birisi olduğunu gözardı etmiyoruz.