“Kamu vicdanında mahkum oldunuz!..“
Yayınlanma Tarihi 30 Mayıs 2007 Çar 10:35
LİG TV Genel Yayın Yönetmeni Şansal Büyüka önemli açıklamalarda bulundu. Sezona damgasını vuran Şükrü Saracoğlu'nda kabloların kesilmesi olayı ile ilgili olarak Şansal Büyüka şu ana kadar anlatmadıklarını, yapmadığı yorumları Dobra Dobra'da Ercan TANER'e yaptı.
Programda bazı belgeler ortaya koyan Büyüka, güvenlik kameralarının neden zoom yapmadığına anlam veremediğini kaydederken Aziz Yıldırım'ın Olağan Mali Genel Kurul'da yaptığı açıklamaları ise talihsiz olarak nitelendirdi. G.Saray'da Feldkamp'ın takımın başına gelmesini yanlış bulduğunu değerlendiren Büyüka Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş için daha ön planda olduğunu söyledi.
ERCAN TANER: LİG TV olarak bizi en çok üzen olay kabloların kesilmesiydi. İsterseniz bu konudan programımıza başlayalım.
ŞANSAL BÜYÜKA: O akşam da dahil, ertesi gün ana haber bültenine katıldım ve ılımlı, yumuşak, kimseyi hedef almadan konuştum. İş yargıya intikal etti. Gördümki son genel kurulda Sayın başkan bu konuya tek taraflı yanlış bir yorum getirdi. Kamuoyunu yanlış bilgilendirdiler. Kandırdılar demiyorum. Suç savcılığa intikal etmiş. Sayın Başkan kendini hakim yerine koyarak kendi penceresinden işi yorumladı. Bu ülkede kamu vicdanı denen bir olgu var. Orada da herkes kimin ne yaptığını biliyor. Aslında cevap bile gerekmiyor ama biz sustukça yanlış anlaşılıyor. Biz doğruları ortaya koyarak işin gerçeklerini söyleyelim. F.Bahçe - Beşiktaş Fortis Türkiye Kupası'nda karşılaştı. Fenerbahçe bütün kupaları alacağız demişti. Fortis Türkiye Kupası'ndan da elendi ve hakeme tepki koydular. Bana göre de çok haklılar. Ama orada elenişin öfkesiyle, vaadlerin olmayışıyla biz de nasibimizi aldık öfke, fırça rüzgarından. Hak etmediğimiz bir şeydi. Bu sezonun en iyi maçını çekti bizim ekip. Hakemlere hırsızlar diye yüklenirken hep bizim görüntüleri kaynak gösterdiler. Biz de buna cevap verdik. Kendimize saygımız var. Kurumumuzu korumalıyız. Ben cevap verdim. Bugün de veririm. Hepimiz saygılı olmalıyız. Hepimiz insanız. Onun için hangi hırslara kapılırsanız kapılın ölçülü olmanız lazım. Biz bu cevabı verince Cuma, Cumartesi kendi yayın organlarında beni ismen ve kurumumuzu da hedef gösterdiler. Böyle olunca Pazar günü Denizli maçında birşeyler olabileceğini tahmin ettik. Biz kulübe ve federasyona akreditasyon listesi yollarız. İki noter de yazdık. Devlerin noteri... Yerinde tespit yapsınlar diye. Bu noterlere akreditasyon kartı vermedi Fenerbahçe yönetimi. Devletin noteri devletin stadına giremedi. Niye? Kendinizden korkunuz yoksa,bunları neden sokmuyorsunuz? Birşeyleri mi kaçırıyorsunuz? Neden noterler o maça sokulmadı... Şimdi olay savcılıkta. Savcılık kameraların görüntülerini istedi. Görüntüler geliyor. Savcılık bunu internet ve bilişim suçları bölümüne yolladı. Rapor burada...
Şimdi isimler.. Dinçer Ay, Savaş Yöndem, Murat Aydoğdu... Bunlar polis memurları. 6.sayfasından bir bölüm.. "Görüntüler özellikle Fenerium üst tribünü incelenmiş ama genele yönelik olarak ve zoom yapılmadan çekildiği için herhangi bir kablo kesme görüntüsü tespit edilmemiştir"
Şimdi 20.05-20.45 arası diyor rapor. Kabloların kesildiği ikinci yarıya rastlıyor. Zoom yapmadan nasıl kalıyor bunlar? Zoom yapmazsan kablo keseni nasıl göreceksiniz? Zoom yapmadan çekim yapması doğru mu? Bunlar güvenlik kamerası değil mi? Bu ne rastlantı ki hiç zoom yapmıyor. Nasıl bir tesadüf? Vay anasını... Niye? Tesadüf mü bu? Tespit et o zaman... Buyrun dersin görüntüyü biz de özür dileriz. Türkiye'de en önde gelen emniyet müdürleriyle görüştüm. Hepsi nasıl ayarlanırsa öyle çekilir dediler. Sonra da işi bizim üstümüze yüklemeye çalışırlar. Anlatacak çok şey var. Başkan diyorki kablocuları getirin. Bizim teknik müdüre söylüyor. Hayır. Hukuk benim diyor. Ama Aziz Yıldırım'ın eline kimseyi teslim etmeyiz! Bizde kablocuların ifadeleri var. Kabloyu döşeyenlerden biri 15-20 kişilik bir grubun "Bu kabloları boşuna döşüyorsunuz nasıl osa keseceğiz" dediğini söyledi ve bu ifade de savcılıkta var.
Bir başka iddia: Görevli bir profesyonel aynen şunu diyor: "F.Bahçe'nin iki yöneticisi 8 tane özel güvenlik istedi. Talimat verildi. Maç oynanırken barikat oluşturarak kabloyu kestiler" Biz bunları gündeme getirmedik. Kanıtlama şansımız yok. Bunları savcıya söyledim. Perşembe'den beri hedef gösterdiler. Yapmamışssınız belki ama yapanlar sizden esinlendiler.
"LOCA ÇIKIŞINDA KAFASINI KIRDILAR"
Fenerbahçe-Denizli maçı.. Türkiye'nin önde gelen isimlerinden birinin locasında kardeşi var. Denizli maçında. Bu kardeş locada "Zico sana da seni getireni de..." diyor. Maç bitiyor. Locanın tam çıkışında kafasını gözünü kırarak dövüyorlar. Olayın 50 tane tanığı var. Dövenlerin hepsi belli. Ama görüntülerde bu da yok. Ama adam korkuyor. Savcılığa giderek şikayet bile edemiyor. 10 gün evinden çıkamıyor. şikayet edemiyor, çünkü belki locayı alamayacak, tacizlere uğrayacak... Şehir efsanesi gibi anlatılıyor bunlar...
"RİCARDİNHO TACİZ ETTİ DEDİLER"
Ricardinho pul gibi duvara yapıştı. Güvenlik kameraları da vardı ama ATV kamerası yakaladı. Buna da provakasyon dediler. Hiç mi affedersiniz demiyorsunuz. Sonra Rico'ya yumruk atan da giti başkana rapor verdi. Tanımasa 3 dakika durabilir mi yanında başkanın, 5 metre yaklaşabilir mi? Sonra bir F.Bahçe yöneticisi çıkıp yanlış kapıdan çıktı dedi. Olur mu böyle şey? Şurası çok önemli. Güvenlik kamerası birşey ifade etmiyor. İstediğini vermiyor, istediğini veriyor. Bana göre güvenlik kamerası varsa o da polis tarafından yönetilmeli. Polis bakmalı o kameralara. Eğer stadın idaresine bırakırsanız istediğini verir. Açısını da değiştirir. O da polisin elinde olmalı..
"BEN NEDEN KABLO KESEYİM?"
Başkan diyor ki nasıl kabloları sermişler gitmişler. Koca Saracoğlu'nda kablo kanalı varda biz mi kurmadık. Her statta var. Kendi ekibimizle biz mi delik deleceğiz Saracoğlu'nda. Böyle daha az kablo kullanacağız ve onunla herşey daha kolay olacak dediler. Bize izin vermediler. F.Bahçe Stadı'ndan en ufak bir dileğimiz yok. Her kulüpten teşekkür faksı geldi bize. Biz Fenerbahçe dahil her kulübe yakın hissediyoruz kendimizi. Kimseyle alıp veremediğimiz yok ki. Ama öyle sanıyorum ki 100. yılda kupanın gitmesi, şampiyonluğun gidecek korkusu onları telaşlandırdı. Ama artık daha sağlıklı düşünmeliler. Başkanın çıkıp bu konuşmayı yapması soruşturmayı etkilemek değil mi? Üstelik bilgiler doğru değil. Ben kabloyu niye keseyim ya? Senede 196 maça kablo döşüyor o adam. Yıllardan beri bu işi yapıyor bu adam. Hiçbir maçta en ufak bsirşey olmamış. Ama hayret, hedef gösterdiğin, noteri içeri almadığın o maçta da kablo kesiliyor. Trabzon maçı İzmir'e alındı. Stada girmek için 100 milyar daha verdik. Adamlar, oteller... Deli miyiz biz? Kendi kendimizi mi cezalandırıyoruz? Hadi senaryo yazarsınız ama senaryo bile biraz inandırıcı olur. Size inanmak isteyenleri inandırabilirsiniz. Ama kamu vicdanında mahkum oldunuz...
"HEP BEN HAKLIYIM DERSEN ALLAH MISIN SEN DERLER"
Oranın güvenliği sizin göreviniz. Ben bile kestiysem beni bile yakalayacaksınız. Herkesin çoluk çocugu var. Kimseyi hedef göstermeyin Hem hukuki hem de vicdani suç işliyorsunuz ya... İnsan Allah'tan korkar.
Şimdilik bu kadar yeter. Sonuçta her takımla dostuz. Dost kalmaya özen gösteriyoruz. Her sıkıntılarında yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hiçbiriyle ihtilafımız yok. F.Bahçe ile de birşeyimiz yok. Ama bize karşı suçlamada bulunurlarsa biz de cevap veririz. G.Saray'ın F.Bahçe maçındaki olayları yüz karasıydı. Çirkinliğin doruğuna tırmanmış bir iş. G.Saray yönetimi çıktı komplodur, organizasyondun dedi ama özür diledi. Özür dilemek ayıp değil. Hep ben haklıyım dersem insana sorarlar sen Allah mısın diye. Her kesimi kontrol almaya çalışıyorsun. Böyle birşey olamaz. Bu üykenin en önemli kurumlarını, medyasını etki altına almaya çalışıyorsun. Ben de vatandaşım sen de vatandaşsın. Benden daha imtiyazlı değilsin. Bütün kurumlar önünde eşit haklara sahip olmamız lazım. Zaten öyle. Sonuçta ben çok talihsiz ifadeler olarak değerlendiriyorum.
"ERTUĞRUL'UN ŞANSI DAHA FAZLA"
ERCAN TANER: Beşiktaş'ta Lucescu konuşuldu. Ertuğrul Sağlam ön plana çıktı.
ŞANSAL BÜYÜKA: Başkan Demirören'in gönlünde Lucescu var. Ertuğrul ile prensipte anlaşılmış. Ama benim anladığım kadarıyla Lucescu'dan söz alınmadı. Herşeye rağmen bir de yabancı var yedekte. Her ikisinin maliyeti arasında 4 kat fark var. Lucescu'ya bu kadar para vereceğimize Sağlam gelsin bunun yanı sıra da 2 oyuncu alalım. Bana göre Ertuğrul'un şansı daha fazla. Dilerim Ertuğrul olursa iyi bir başlangıç yapar. Beşiktaş yerli hocaların arkasında pek durmadı. Yabancılara gösterilen hoşgörü yerlilere gösterilmiyor. Ertuğrul ve yönetim bu riskleri taşıyor. Taraftar tempo tuttu diye Samet Aybaba'yı akıldan çıkaran bir yönetim Ertuğrul'a bir tepki halinde nasıl sabredecek. Kayseri 5.oldu ama Kayseri hep iyi futbol oynadı. İyi gençler de çıkardı. O bakımdan Ertuğrul Hoca Kayseri'de tam puan aldı. Futbolcuları kullanma adına iyi işler yaptılar. Dilerim sözde değil özde arkasında dururlar..
"ALİ'NİN ARKASINDA BAŞKA GÜÇLER VAR"
ERCAN TANER: Ali bilgin vakası var. Maçtan önce kamptan ayrıldı para sebebiyle...
ŞANSAL BÜYÜKA: Ben ilk defa futbolcuların bir arkadaşlarını bu kadar eleştirdiklerini duydum. Sportif ahlakın iflasıdır bu. Yasal olarak oraya buraya göre yüzde yüz haklı olabilirsiniz ama takımın çok önemli bir maçı var. Sen orada arkadaşlarını yalnız bırakıyorsun. Olacak iş değil bu. İnanılmaz yanlış bir durum diye düşünüyorum. Bundan sonraki her adımını daha dikkatli takip edeceğim. Bana göre bu işte Ali Bigin'in kafasına girenler var. Hepsi belge olarak Antalyaspor kulübünde var. Ali Bilgin'in yaptığı girişimler var. Öyle birşey ki düz bir avukat bunu başaramaz. Ali Bilgin'in arkasında federasyonu, herşeyi bilen hukuk adamları var. Perşembe akşamı Antalya'yı terk ediyor. İstanbul'da özel bir hastanenin radyoloji bölümünden rapor alıyor. Bu rapor da bizim elimizde. Bu işte Ali'ye yol gösterenler var. Ama onlar daha fazla günaha girdiler. Bu değerler bu kadar ayak altına alınmamalı. Ali'yi bedava alsan ne olacak... Adam bu damgadan sonra nasıl oynayacak.
ERCAN TANER: Yılmaz Vural'ın intihar girişimini düşündüm demesi...
ŞANSAL BÜYÜKA: Sevgili Gürcan iyi bir gazetecilik örneği verdi. Yılmaz hoca uç işleri sever. O şova çıktın,buraya gittin. Ama şunu kabul edelim Antalya'nın düşmesine Türkiye ağlıyor. Antalya iyi futbol oynadı bu sene. Önemli futbolcuları piyasaya çıkardı. Yılmaz Vural'ın katkısı büyüktü. Son 8 maçta 3 puan bile alamıyorsan bu son kaçınılmaz olur. NTV'de Haşmet Babaoğlu'nun ifadesini çok beğendim. Nereye kadar istediklerini yapacaklar. Beyefendi olmak ne zamandan beri cezalandırılıyor. Antalya ve Erciyes beyefendiliğin kurbanı oldu. Ama efendi, terbiyeli insanların da kazanması gerekiyor. Türk Futbolu'nda iyiler kötülerin önüne geçmeli.
"FELDKAMP'TAN SADECE TEKNİK DANIŞMAN OLUR"
ERCAN TANER: G.Saray teknik direktörlük konusundaki kararları hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞANSAL BÜYÜKA: Madem Gerets ile yolları ayırmayı düşünüyordunuz da neden sözleşmeyi yenilediniz. Orada bir tazminat var. Hocaya güvenin pamuk ipliğine bağlıysa bu sözleşme niye. Sonuçta o parayı ödeyeceksiniz. Başka yerlere para bulunuyor ama buralara para harcanıyor. Ama hocayı motive etmek için bunu yaptık diyorsanız bu pahalı bir durum. Şimdi Feldkamp geliyor. Hocanın kariyerine birşey diyemeyiz. Ama çok yaşlanmış. Gelişen koşullar ile ne kadar içiçe. Fiili olarak işin içinde yok. Danışman olabilir ama teknik direktör olmaz. Geçmiş yılların kadrolarını biraraya getirerek o başarı gelmez. Anladığım kadarıyla geçmiş yönetiiclik dönemlerinde yaşadıkları altın devri bugüne almak istiyorlar. İkinci kez gelen insan da başarılı olamıyor. Tigana 1.5 yılda 3 kupa aldı. Lucescu gelsin, Sağlam gelsin? Böyle garantileri var mı? Lucescu gelirse kredi artar ama başarı garantisi olmaz. Ziya hocanın demecini gördüm "Seneye şampiyonuz" diyor. Bu kadar hedef koymayın. Önemi hedefler bunlar. Taraftarı beklenti içine sokmayın. Faruk Süren de üçüncülük sonunculuktur dedi. Tebrik ediyorum onu.
"GELEN FAKSLAR YORGUNLUĞUMUZU ATTI"
ERCAN TANER: Bir sezonu daha bitirdik.
ŞANSAL BÜYÜKA: Çok iyi çalıştık. Çok memnunuz. Kulüplerden gelen fakslar bütün yorgunluğumuzu attı. Ben bu kameramanların sesçilerin neler çektiğini iyi biliyorum. Bizim Sedat geldi ve abi sakin ol dedi Cumartesi günü. Fenerbahçe'ye karşı tavrımız olmaz Ben deli miyim ya? O bana ne kazandırır. Onların başarızlığı bana prim getirmiyor. Ama kardeşim uzlaşma olmuyorsa yapacak birşey yok. Biz herşeye açığız. Ne var eksiğimiz var onu da bilmiyor. Bizden gün geldi pozisyon istediler hepsini koyduk. Ben Fenerbahçeli yöneticilere söyledim girmesini istediklerini görüntüleriniz varsa söyleyin dedim. Hemen koyalım dedim.