Birincisi; ideal 11... 'Şu takımda kim vazgeçilmez?' desek, bir oyuncu söyleyemiyorsunuz. Kimsenin vazgeçilmez olmadığı düzenek yarattı. En ısrar ettiği oyuncu Arao, Rennes deplasmanında kullanmadı. İsmail'i kullandı. 'İdeal 11' ezberini çöpe attı...
İkincisi; formasyonlar... Üçlülerden, dörtlülerden bahsedemiyoruz. Ortada argüman bırakmadı. 6 maç dörtlü, 8 maç üçlü oynattı. Peres sakatlandı, dörtlü oynattı. Türk spor medyasında hiçbir yerde, 'Fenerbahçe üçlü, dörtlü oynadı' haberi göremedik." "3-4-3 de oynatsa, 3-5-2 de oynatsa, 4-2-3-1 de oynatsa, 4-4-2 de oynatsa takım aynı oyunu oynuyor. Aynı iştah, aynı arzu, aynı tutku, aynı press, aynı hücum gücü...
Üçüncü detay; Avrupa dönüşü yorgunluk... Türkiye'de çalışan teknik adamlar hep, 'Avrupa dönüşü yorgunuz' diyordu. Fenerbahçe, Perşembe akşamı sezonun en zor maçını oynadı 20.000 ateşli Fransız önünde... Geldi, 72 saat sonra kimse Rennes maçından bahsetmiyor...
Belki bunu söylemek için erken ama ben bu riski alacağım. Jesus, 1990'ların sonundaki Fatih Terim'den beri herhalde en öğretici teknik adam... Terim tüm ezberleri çöpe atmıştı. 20 yıl sonra Jesus o umutları veriyor."