Beşiktaş'ın Giovanni Van Bronckhorst ile yollarını ayırmasıyla bir Hollandalı teknik direktörün daha Türkiye macerası kısa sürdü. Ligimize bugüne kadar 11 Hollandalı teknik direktör geldi. Aralarında kariyeri başarılarla dolu çalıştırıcıların da bulunduğu bu isimler, ülkemizde kalıcı olamadı.
Türkiye'ye gelen ilk Hollandalı teknik direktör, Cor Van Der Hart oldu. Uzun yıllar Hollanda Milli Takımı ve Ajax'ta Johan Cruyff'un yardımcılığını yapan Van Der Hart, Hollanda ve Belçika'ta çeşitli takımları çalıştırdıktan sonra 1989'da Sarıyer'in başına getirildi. Van Dert Hart 17 maç süren Sarıyer döneminin ardından teknik direktörlük kariyerine son verdi.
Van Der Hart'ın ardından Türkiye'ye gelen ikinci Hollandalı teknik direktör, Guus Hiddink'ti. PSV Eindhoven'la başarıdan başarıya koşan Hiddink, 1990-1991 sezonu başında
Fenerbahçe'nin teknik direktörlüğüne getirildi. Avrupa şampiyonu apoletiyle sarı-lacivertlilere gelen Hiddink'in Türkiye günleri hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Hollandalı çalıştırıcının 3-5-2 sistemi, Fenerbahçe'nin kimyasıyla uyuşmadı. Lige 6-1'lik Aydınspor yenilgisiyle başlayan Hiddink, sezon sonunu göremeden Mart ayında görevinden ayrıldı.
Hiddink'in Fenerbahçe macerasının ardından Türkiye'yle yolu 20 yıl sonra bir kez daha kesişti. Başarılı teknik adam, bu kez A Milli Futbol Takımı'nın teknik patronluğuna getirildi. EURO 2012 elemelerinde grubunu Almanya'nın arkasında ikinci bitiren milli takım, play-off'ta ise Hırvatistan'a elenip, şampiyona trenini kaçırınca Hiddink dönemi sona erdi.
1995-1996 sezonunda 23 yıl sonra Süper Lig'e dönen İstanbulspor'un Leo Beenhakker'i göreve getirmesi büyük yankı uyandırdı. Ajax ve Real Madrid'le şampiyonluklar yaşayan Beenhakker'in İstanbulspor'da neler yapacağı merak konusuydu. Vatandaşları Van Den Brom ve Van Bossen'i de beraberinde sarı-siyahlı ekibe getiren Beenhakker, Türkiye'de aradığını bulamadı. İstanbulspor, ligin ilk 8 haftasında 1 galibiyet, 7 yenilgi alarak son sıraya demir atınca Beenhakker devre arasını bile göremedi.
Beenhakker'den sonraki Hollandalı teknik direktörün Türkiye'ye gelişi 14 yıl sonra gerçekleşti. Barcelona'da kupalara ambargo koyan Frank Rijkkard, 2009'da
Galatasaray'ın yeni teknik direktörü oldu. Barça'ya iki LaLiga ve bir Şampiyonlar Ligi kupası kazandıran Rijkaard, Hollanda futbolunun alametifarikası "Total Futbol"u Türkiye'ye getirme isteği başarısızlıkla sonuçlandı. 2009-2010 sezonunda ligi 3. bitirmesine rağmen Galatasaray yönetimi, Rijkaard'la yola devam kararı aldı. Ancak 2010-2011'de de işler sarı-kırmızılılar için hiç de iyi gitmedi. Ali Sami Yen'de alınan 4-2'lik MKE Ankaragücü yenilgisi, bardağı taşıran son damla oldu ve Rijkaard'la yollar ayrıldı.
2014-2015 sezonunda Kasımpaşa'da altyapı koordinatörlüğüne getirilen Jan Wouters, teknik direktör Şota Arveladze'nin istifasının ardından 2 maçlığına İstanbul ekibinin başında sahaya çıktı. Kasımpaşa bu maçlarda Galatasaray ve Gençlerbirliği'ne mağlup olurken, Wouters da yerini Önder Özen'e bıraktı.
2016 yılının şubat ayında Galatasaray'ın altyapı direktörlüğüne getirilen Jan Olde Riekerink, sarı-kırmızılılarda yaşanan teknik direktör sirkülasyonunun sonucunda 1 ay sonra kendini A takımın başında buldu. 2015-2016 sezonunda Hamza Hamzaoğlu ve Mustafa Denizli'yle aradığını bulamayan Galatasaray, ligi Riekerink ile tamamladı. Riekerink'li Galatasaray, Türkiye Kupası finalinde ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 1-0 mağlup ederek mutlu sona ulaştı. Riekerink böylece Türkiye'de kupa kazanan ilk Hollandalı teknik direktör olarak tarihe geçti. Galatasaray, Riekerink'le birlikte Beşiktaş'ı da mağlup ederek Süper Kupa'yı müzesine görüdü. 2016-2017 sezonuna şampiyonluk parolasıyla başlayan sarı-kırmızılılar, alınan başarısız sonuçlar nedeniyle hedeften uzaklaşınca şubat ayında Riekerink'le yollar ayrıldı.
2016-2017 sezonunda Türkiye'ye ayak basan bir başka Hollandalı ise Dick Advocaat'tı. Advocaat, sezon başladıktan kısa bir süre sonra Vitor Pereira'nın yerine Fenerbahçe'nin teknik direktörlük görevine getirildi. Advocaat'lı Fenerbahçe, ligi şampiyon Beşiktaş'ın 13 puan arkasında 3. bitirirken, UEFA Avrupa Ligi'nde de son 32'de Krasnodar'a elendi. Advocaat döneminin en çok iz bırakan anları ise derbilerde mağlup olmaması ve İstanbul'da alınan 2-1'lik Manchester United zaferiydi.
2017 yazında Advocaat yerini Aykut Kocaman'a bırakırken Fenerbahçe, Kocaman'la geçen bir yılın ardından yeniden Hollanda ekolüne geri döndü. 2018'de başkanlığa seçilen Ali Koç'la yepyeni bir sayfa açan sarı-lacivertliler, Philip Cocu'yu takımın başına getirdi. PSV'de 3'ü lig olmak üzere 6 kupa kazanan Cocu'nun Fenerbahçe günleri kelimenin tam anlamıyla kabus gibi geçti. Sezona kötü bir başlangıç yapan sarı-lacivertli ekip, üst üste aldığı kötü sonuçlarla ligde alt sıralara doğru geriledi. Ekim ayında görevine son verilen Cocu'nun Türkiye serüveni 3 galibiyet, 5 beraberlik ve 7 yenilgiyle noktalandı.
Aynı sezon Fenerbahçe'de Cocu'nun ardından görevi geçici olarak bir başka Hollandalı Erwin Koeman devraldı. Hollanda futbolunun efsanesi Ronald Koeman'ın kardeşi olan Erwin, 9 maç süren Fenerbahçe kariyerinde sarı-lacivertlileri UEFA Avrupa Ligi'nde gruptan çıkardı. Koeman, kısa süren İstanbul günlerinde bir de derbi heyecanı yaşadı. Söz konusu maçta Fenerbahçe, deplasmanda Galatasaray'a karşı 2-0 geriye düşmesine rağmen Valbuena ve Jailson'un golleriyle 2-2'lik beraberliği yakaladı.
Giovani van Bronckhorst'tan önce ülkemize gelen son Hollandalı çalıştırıcı Patrick Kluivert oldu. Geçen sezon Adana Demirspor'un başına getirilen 48 yaşındaki teknik adamın lacivert-mavili takımdaki serüveni 20 maç sürdü. Adana temsilcisi, ligin 14. haftasında 23 puanla 5. sıradayken Kluivert'la yollar ayrıldı.