Mehmet Topuz seneye hangi takımda forma giyecek? Müthiş şutları, şık asistleri, nefis golleri hangi tribünleri coşturacak? Bu konuda kararı kim verir? Ligtv.com.tr olarak Mehmet Topuz'a bu soruları sorduk.
"Kayseri'nin Avrupai Yüzü" röportajlarında bugünkü konuğumuz Mehmet Topuz. Türkiye'de hemen hemen bütün futbolseverler, Mehmet'i müthiş şutlarıyla tanıdı. Mesafe tanımaksızın çektiği sert ve isabetli şutlar, takım arkadaşlarına "al da at" dercesine verdiği paslar O'nu büyük takımların gözdesi haline getirdi. Transfer dedikodularının ayyuka çıktığı bir dönemde Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol sordu, Mehmet Topuz yanıtladı:
"TOPUZ DENMESİNİ TERCİH EDİYORUM"
-Sana Mehmet mi, Mehmet Topuz mu yoksa Topuz mu diye hitap ediyorlar?
Mehmet Topuz diyorlar.
-Ama dikkat ettim sana Topuz diyen bir hayli fazla.
Genellikle Mehmet Topuz diyorlar ama Topuz da diyorlar. Maçlarda da eğer sahada 2-3 tane Mehmet varsa Topuz diyorlar. Aslında ben de onu tercih ediyorum.
"TOPSUZ ALANLARA KOŞARIM"
-Sen 18 yaşında sert şutlarınla dikkat çekmeye başladın. Ümit Milli Takım Teknik Direktörü Raşit Çetiner'in dikatini çekince Ümit Milli Takım forması giymeye başladın. Sonra da Kayserispor'da forma giymeye başladın. Sen kendi özelliklerini nasıl sıralarsın?
Şut attığımı zaten biliyorsunuz, çalım atarım, adam eksiltirim. En büyük özelliklerimden biridir, takım arkadaşlarım mesela depar atmamı çok seviyorlar. Ben de çok seviyorum. Topla beraber gitmeyi ve topsuz koşmayı çok seviyorum.
-Yani boş alanlara koşmayı çok seviyorsun
Evet.
"BENİM İŞİM GOL ATTIRMAK"
-Bu Türk futbolunda pek fazla olan bir özellik değil bana göre. Yani bindirme yapmayı da çok seviyorsun
Evet. Önüme atılacak topları çok seviyorum. Topla beraber gitmeyi çok seviyorum. Bir de gol attırmayı çok seviyorum.
-Genelde herkes gol atmayı sever sense attırmayı seviyorsun.
Ben direk forvet oynamadığım için bizim işimiz gol attırmak. Gol atmak da ekstraya giriyor.
"A MİLLİ TAKIMDA KENDİ EVİMDE GİBİYİM"
-22 yaşında A Milli Takıma seçildin ve girer girmez de kalıcı oldun.
Almanya'da bir turnuva vardı geçen sene ve Fatih hocam şans verdi. 8 tane hazırlık maçı yaptık ve orada kendimi gösterdim. Rahattık, ortam da rahattı. Kendi evimde gibi rahat olunca A Milli'de de kalıcı oldum.
"PANCU'DAN DAHA İYİ KALECİ OLURUM"
-Orta sahada oynuyorsun, forvet oynuyorsun, hatta oyun kurucu olarak da oynayabilen bir oyuncusun. Dolayısıyla bu özelliklere sahip ve bunları sahaya yansıtabilen nadir futbolculardansın.
Bunlar Allah vergisi yetenekler. En büyük özelliklerimden birisi de bu, hocam da dahil herkes söylüyor bunu. Mesela bizde sağbek eksik oluyor, Intertoto maçlarında çoğu kez sağ bek oynadım mesela. Ondan sonra ön liberoda oynadım, sonra ikili arkası oynadım forvetin arkasında. Tek forvet oynadığımızda onun yanında oynadım. Bir de şunu belirteyim zaten Kayserispor'da 2. Lig'de dahil bir tek kalede durmadım. Stoper, sol bek, sol açık oynadım. Yani kale hariç her tarafta oynadım.
-İdmanlarda geçiyor musun peki kaleye?
Antrenmanlarda geçiyorum evet.
-Kaleciliğin nasıl peki?
Kaleciliğim de iyi.
-Bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçında Pancu kaleye geçmişti ve Beşiktaş o maçı almıştı.
Kalede Pancu'dan iyi duracağımı da biliyorum. Zorda kalsak kaleye de geçerim ve iyi kalecilik de yaparım.
"G.SARAY, F.BAHÇE, BEŞİKTAŞ BENİ İSTİYOR"
-Peki bu kadar özelliklere sahip olunca, bir hayli gözde oluyorsun. Herkes seni istiyor dolayısıyla. İstenmek çok güzel değil mi?
Tabii ki gurur verici.
-Bir taraftan da bir sıkıntı, bir stres yaşıyor musun?
Şöyle sıkıntı yaşıyorum, mesela Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş’ın beni istedikleri doğru ama basında yazıldığı gibi anlaştı, gidecek gibi haberler beni üzüyor. Bir de taraftarlarımız böyle şeylere çok inanıyorlar. İşte 'sözleşme imzaladı' falan diye haberler çıkıyor. Daha imzalamadım ama haksız bir şekilde benim için bu adam gider, satar gider diyorlar. Sıkıntım bu konuda yani. Hiçbir yere gitmediğim halde gitti gözyle bakıyorlar.
-Sözleşmen ne zaman bitiyor?
2008’de.
"GİTMEK İSTESEM DE GİDEMEM"
-Ben Ertuğrul Hocayla, başkanla, Süleyman Bey'le de konuştum onlar seni ve Gökhan'ı kesinlikle bir yere vermeyeceklerini söylüyorlar. Hatta başkan senin Kayseri'den ev almak istediğini ve burada kalmak istediğini söyledi.
Zaten kaç tane evim var Kayseri'de. Başkanımla beraber oturuyoruz, ne iş yapacağımızı konuşuyoruz. Arsa alıyorum, bana her konuda yardımcı oluyor. Başkanımı ben zaten baba olarak görüyorum. Küçük yaştan beri onun yanındayım. Herşeyimi ona sorarım, herşeyimi ona danışırım. Başkanıma danışmadan, ona söylemeden hiçbir iş yapmam. Başkanım benim babam gibidir.
-Yani o ne derse o mu olur.
Evet o ne derse o olur.
-Bu kadar transfer haberleri çıkıyor senin hakkında, sözleşme imzaladığın yazılıp çiziliyor. Bunlardan dolayı tafatar boyutunda olan rahatsızlığını dile getirdin. Şimdi yöneticilerin vermeyeceğiz diyorlar, ama bir taraf da alacağız diyor. Ben senden kesin ve net bir açıklama bekliyorum.
Net bir cevap şöyle verebilirim. Şu anda sözleşmem ediyor. şu anda Kayserispor'un malıyım. Kimse de almadı kimse de vermedi.
-Peki gitmek istiyor musun, istemiyor musun?
Şu an ben sözleşmeli futbolcuyum, gitmek istesem de gidemem, kalmak istesem de yine oturup konuşacağız. Onun için başkanım ne derse olur.
"DOĞRUDAN AVRUPA'YA DA GİDEBİLİRİM"
-Bu kadar aranılan, bu kadar istenilen bir futbolcu olduğun için hedeflerinden bir tanesi de 3 büyüklerden birine gitmektir değil mi?
Mutlaka ama buradan direk Avrupa da olabilir yani. Niye olmasın ki. Ben direk Avrupa'ya gitmeyi de düşünüyorum.
-Peki teklifler var mı?
Tam resmi olarak teklif var mı bilmiyorum ama duyuyorum.
-Menajerin mutlaka görüşmelerde bulunuyordur.
Menajerlerim var ama hiç birine imza yetkisi vermedim.
-Yani senin hakkında tek yetkili başkan Recep Mamur oluyor.
Evet. tek yetkili o. O ne derse o olacak.
-Transferin konusunda yaşadıkların motvasyonunu olumsuz etkiliyor mu?
Yok, yok. Hiç,hiç, hiç... Daha bir motive oluyorum. Sahada en iyisini vermeye çalışıyorum, yoksa diyecekler ki bunu kim istiyor ki. Onun için iyi olmak zorundasın.
"3 BÜYÜKLERİ TUTMADIM"
-Futbolculara hep tuttuğun takım var mı diye sorulur. Futbolcular da 'küçükken bir takım tutuyordum ama artık profesyonelim, tutmuyorum'diyor.
Yok, ben şöyle söyleyeyim, benim abim Kayserispor Taraftarlar Derneği'ndeydi. Benim de elimden tutardı ve küçük yaşta maçlara götürürdü. Deplasmanlara bile götürürdü. Kayserispor aşkıyla büyüdüm. 1996 senesiydi diye hatırlıyorum, ilk maçıma çıktığımda stada çok değişik geldi bana. Hayal kursam imkansız gibi gelirdi bana. Kayserispor tribünlerinde ben taraftarken, bir gün baktım onlar beni seyrediyor. Düşünsene... Bana çok değişik gelmişti. O anı hiç unutamamam.. Saha yemyeşil ve cennet gibi birşeydi.
-Sen Kayserispor taraftarısın ve 3 büyüklerden hiçbirini tutmadın yani.
Yok tutmadım. Küçük yaştan beri, kendimi bildim bileli hep Kayserispor'un maçlarına gidip geldim. O yüzden Kayserispor'luyum.
-Peki 3 büyüklerden hiç sempati duyduğun oldu mu?
Sempati duyduğum derken, Avrupa Kupalarında oynarlarken herkes gibi ben de onları tutuyorum. Sempati olarak sadece bu oldu.
"EN ZEVKLİSİ PREMIER LİG"
-3 büyüklere gitmeden direk Avrupa'ya gidebilirim dedin. Avrupa olursa hangi ülke olur? Kendi oyun tarzına hangi ülke futbolunu daha yakın buluyorsun?
Öyle bir düşüncem olmadı ama Avrupa'da oynayabilecek kapasitedeyim. Öyle düşünüyorum. Dışarıdan gelen görüşler de bu şekilde. Ama hangi ülke diye hiç düşünmedim.
-Hangi ülke futbolunu seyrederken zevk alıyorsun?
İngiltere.
-Neden?
Çok hızlılar, zorda kalmadıkça hiç geri pas düşünmüyorlar, sanki maçta hakem yokmuş gibi oynuyorlar, her hareket topa oluyor. Oyun çok zor duruyor. Bunlar çok hoşuma gidiyor.
-Aynı hoşuna gittiği gibi senin özelliklerinde bir anlamda İngiltere futboluna yatkın. Toplu topsuz alanlara koşmak, adam eksiltmek, gol attırmak...
Ondan herhalde bir sempatim var İngiltere Ligi'ne.
-İngiltere Premier Ligi'nde oynamak nasıl olur?
Hayalimdir. Muhteşem olur.
-İngiltere Premier Ligi'nde daha çok hangi takımı seyretmekten zevk alıyorsun?
Liverpool, Chelsea. Gerard'la Lampard da çok sevdiğim futbolcular.
"3 BÜYÜKLERİN GÖZDESİ OLACAĞIM AKLIMA GELMEZDİ"
Futbola başlarken bir gün profesyonel olacağını düşünüyor muydun yoksa sadece çok sevdiğin için mi başladın?
Amatör kümede gol kralı olunca gitgide hedef büyüdü. 3. ligden ve 2. ligden isteyenler olunca düşünmeye başladım. İlk başta düşünmüyordum. Hedefim sadece amatörde oynamaktı ama gitgide hedef büyüdü.
-Bir gün 3 büyüklerin gözdesi olacağın hiç aklına gelir miydi?
Yok gelmezdi hem de hiç gelmezdi.
-Hayal bir kurmadın mı?
Yok kurmamıştım.
"ALLAH YETENEK VERDİ, KULLAN DİYE"
-Senin için hep Kayserispor'da oynamak mı bir hedefti?
Kayserispor'a geldikten sonra hedef büyüdü ama bu kadarı da sanmıyordum. Allah'ın bir lütfu işte. Yetenek de verdi kullan diye. Bizde çalışmak ve o yeteneği korumak zorundayız. Ben her zaman çok çalışıyorum ve istediğim yerlere gelmek istiyorum. çalışmayı çok seviyorum.
-Kayserispor ise hedefleri olan bir takım. Bu sezon UEFA Kupası'nda şanssız birşekilde elendi. Önümüzdeki sezon yine Avrupa Kupaları'na katılmak hedefleniyor.
Katılacağız da.
"TRİLYON VERSENİZ BÖYLE TAKIM KURULMAZ"
-Takımda çok iyi motivasyon var. Sence bu birlik, beraberlik ve başarının sırrı nedir? Bunda ilk neleri sıralarsın?
Ertuğrul hoca, Süleyman Hurma ve başkanımın birleşimidir. En büyük ana neden odur. Onlar başa geldikten sonra takım olarak da zaten öyle bir takım ki, trilyon verseniz böyle bir takım bir araya gelmez. Arkadaşlık yönünden, ortam yönünden herşey. Herkes birbirine kardeş gibi bakıyor. Eskiden 3 kişi bir tarafta, 5 kişi bir taraftaydı. Şimdi herkes birlikteyiz, tam bir takımız. Tam bir takım olduk.
"INTERTOTO'DA OYNAMASAYDIK ŞİMDİ EN AZ İKİNCİYDİK"
-Sen hiç şampiyonluk yaşamadın. Bir futbolcu için şampiyonluk yaşamak çok önemlidir. Türkiye'de şampiyonluk yaşamak 3 büyük kulüp arasında dönüyor dolayısıyla onlardan birinde oynamak gerekiyor.
O zaman şansın daha yüksek ama Kayserispor da şampiyon olmayacak diye birşey yok.
-Genel kanı eğer Anadolu'dan bir takım şampiyon olacaksa bu Kayserispor olur deniliyor zaten.
Evet, olacaksa bu Kayserispor olur. Başka da zannetmiyorum. Kimseye de şans vermiyorum. Bu sezona biz Intertotodan başlamasaydık, diğer takımlar gibi direk UEFA'ya başlasaydık veya Avrupa Kupaları'nda olamasaydık ve sadece ligde mücadele etseydik, biz şimdi en az ikinciydik. UEFA Kupası bizi yordu, AZ Alkmaar maçından sonra bayağı üzüntü oldu, demorelize olduk, kafamızı oraya çok verdik. Herkes tatil yaparken biz sezonu 1 ay önce açtık. Böyle olmasaydı bu sene Kayserispor en az Şampiyonlar Ligi'ne giderdi.
-Ama başarıya giden yolda farklı kulvarlarda mücadele etmek zorundasın.
Tamam o öyle ama Kayserispor tarihinde ilk defa UEFA Kupası'na katıldı. Gördüğünüz gibi herkese de kök söktürdük. Şanssız şekilde elendik. Birazda tecrübesizdik. Yoksa gelecek sene 2 kulvarı da götürürüz, 3 kulvarı da. Takım da böyle kalmayacak güçlenecek de yani.
"GÖKHAN ÜNAL İLE BİRLİKTE GİTMELİYİZ"
-Şimdi yine senden ve transferinden sormak istiyorum. Sen başkanım ne derse o olur diyorsun. Bir taraftan sözleşme imzaladığın haberleri yapılıyor. Burada şöyle bir fikir de var. Aslında Mehmet gelmek istiyor ama sözleşmesi devam ediyor, dolayısıyla çok net bir açıklama yapmıyor yani, hayır kesinlikle ben bir yere gitmiyorum demiyor deniliyor. Buna nasıl cevap verirsin? Yani ben kesinlikle hiçbir yere gitmiyorum demiyorsun.
Şimdi öyle de terbiyesizlik olur yani. Onu kimse söyleyemez. Mesela Gökhan da söyleyemez. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın beni istemesi gurur verici. Bunun altını çizelim. O yüzden ben nasıl gitmek istiyorum veya istemiyorum, kalacağım diye de illa birşey diyemem. Herşeyin hayırlısı diyorum.
-Sen asist yapıyorsun, Gökhan golleri atıyor. O zaman bir anlamda bu ikili ayrılmamalı.
Ayrılmamalı evet.
-3 büyüklerden birine gidersek ikimiz birlikte gitmeliyiz, ayrılmamalıyız diyor musunuz birbirinize? Bunları hiç aranızda konuşuyor musunuz?
Konuşuyoruz. Gökhan da söylüyor, gidersek beraber gidelim diyoruz. Kendi aramızda konuşuyoruz bunları. Yani Gökhan'la her zaman birlikte oynamak isterim.
"ÇILGINLAR GRUBU'NU ÇOK SEVİYORUM"
-Benim soracaklarım bu kadar. Sen farklı bir şey söylemek istiyor musun?
Ben şunu söyleyeceğim. Taraftarları çok seviyorum. Zaten onların içinden geliyorum. Bizi hep desteklemelerini istiyorum. Burada Çılgınlar Grubu var. Onları çok seviyorum.