Belçika'ya attığı golle Türkiye'yi sevince, eşinin intiharıyla Türkiye'yi gözyaşına boğdu. Hangi takımlarda oynamadı ki. Unutulan kalite golcülerdendi.
Futbola vedası sessiz sedasız oldu.
33 yaşında, futbolu başladığı yerde, Karagümrük'te bıraktı. Onu diğer golcülerden farklı kılan ise Belçika'ya attığı goldü. Hala dillerde. Unutulacak gibi değil zaten. 7 kişiyi çalımlayarak atttığı gol hafızalara kazındı ve yüzyılın golü olarak tarihe yazıldı...
İlk eşinin intiharıyla Türkiye'yi gözyaşına boğan ve ilginç hayat hikayesiyle Türk futbolunda iyi bir yer edinen Oktay Derelioğlu, Haberturk TV'de Balçiçek Pamir'in Söz Sende programına konuk oldu, futboldan, yaşadığı travmalardan, sevinçlerinden bahsetti.
"EN BÜYÜK HATAM BEŞİKTAŞ'TAN AYRILMAKTI"
Beşiktaşla özdeşleşen Derelioğlu, en sevdiği takımdan ayrılırken hakkında yazılıp çizilen bazı iddialara yanıt verdi... En büyük hatasının Beşiktaş'tan ayrılmak olduğunu söyleyen Oktay şöyle devam etti: "Bu tamamen kişisel bir hataydı. Ben hatamı yaptım o dönemde. Bana hiçbir zaman Beşiktaş yetkilileri kapıyı göstermediler. Bu hatayı da ben yaptım. Onlar her zaman bana destek oldular. Yapılabilecek birşey yok. Geriye alamıyoruz zamanı. Psikolojik olarak, kişisel bir noktada o hatayı yaptım. Beşiktaş'ta oynadığım dönem su gibi geçti. Ondan sonra oynadığım her dönem zor geçti. Orada farklı biçimde oynuyordum. Bana 19 yaşımdayken de tecrübeli oyuncu diyorlardı. Bu başarılarla ilgili. Sonra da hiçbir yere uyum sağlayamadım. Bu her iş alanında vardır. İnsanlar arayış içinde olur. Beşiktaş'ın o zamanını hep aradım. Süleyman Seba benim için 1 ay kadar uğraştı. 'Dön, gel, PAF'ta başla' dedi. Ama zaman geçti."
"Beşiktaşlı Oktay olarak anılmak istemiyorum" şeklinde bir söz söylemediğini ifade eden Oktay, "Profesyonel çerçevede kimsenin takım tuttuğunu sanmıyorum. Benim ailem Beşiktaşlı. Ama farklı yerlere çekildi söylediklerim." dedi.
VE HAYATININ GOLÜ
Oktay, Türkiye-Belçika maçında tam 7 kişiyi çalımlayarak attığı müthiş golü ise şöyle anlattı: "Herhalde o golü, Allah bana, beni kimse unutmasın diye nasip etti. Karşıma kimse gelmedi o esnada. Pas verecek kimseyi görmedim. Bir baktım ki gol oldu. Maradona bile atmış böyle bir golü. Benim golümde çalımlanan rakip sayısı fazla olduğu için Türk futbolunun Picasso'su oldum. Bundan 30 sene sonra daha çok değerli olabileceğimi düşünüyorum."
"EN TEPE VE EN DİBİ YAŞAMAK..."
Kariyerinde en tepeleri ve en dipleri yaşadığını itiraf eden Oktay "Futbolda her zaman gol atamıyorsunuz... En tepe ve en dibi yaşamak... 10 yıllık profesyonellik hayatımda kötü birşey görmemişim, profesyonel hayatım böyle gitti şükür. Son 2 yıl gördüklerim gibi şeyler olsaydı futbolu hiç sevmezdim. Diğer takımlarda bilgisiz ve yanlış işler yapılıyor. Tabanda yanlışlıklar oluyor. Bir takım birden başarıyı yakalayamaz. Hep tuğlaları üst üste koymanız gerekir. İnsan içinde yaşamalı bu işi." dedi.
"ÇOK ZOR GÜNLER YAŞADIM"
İlk eşinin intiharıyla gerçekten de çok zor günler yaşadığını söyleyen Derelioğlu o zamanları şöyle anlattı: "Çok zor günler geçirdim. Ancak bunu psikolojik olarak çözdüm. İnsan kendi yapısında dik durabiliyorsa, yapmış olduğu hareketlerden kendisinde bir hata yoksa, kolay atlatıyor herşeyi. İnsanlar herşeyi yaşayabilir iyi ya da kötü. Çaresizliğe kapılmadım. Sağlığımı ve huzurumu yakalayabilirsem çaresiz kalmam. Zorlukları yenebiliyorsan, kuvvetli insan oluyorsun."
JÜBİLE ÇOK YAKINDA
Sessiz sedasız futbola veda eden Derelioğlu, Rıdvan Dilmen ve Şansal Büyüka'nın da desteğiyle bir jübile yapacağını ifade etti: "Jübile konusunda Rıdvan Dilmen ve Şansal Büyüka'dan büyük bir destek gördüm. Lösemili Çocuklar Vakfı ile ortaklaşa bir jübile yapmayı düşünüyoruz. Futbolda isteğimi ve arzumu kaybettim. Kimseye küskünlüğüm yok. Dostu, düşmanı tartmayı öğrendim."
(Haberturk.com)