Avrupa’daki birçok gurbetçi oyuncuyu ligimize kazandıran Koray Palaz, milli takımımızın ele avuca sığmayan yıldızı Emre Mor’u nasıl keşfettiğini Güneş gazetesinden Selahattin Ekrekli’ye anlattı.

Emre’yi sadece 6 dakika izlediğini belirten Palaz’ın o röportajı;

2015 Ekim ayıydı. Beşiktaş’ta çalışıyordum. Avrupa’daki gençlere hep ayrı bir gözle bakıyordum. Bir gün Erdal Rakip diye bir oyuncu vardı İsveç’in Malmö takımında oynayan, onu izlemeye gittim. İsveç’i bitirdikten sonra bir de Danimarka’ya bakayım dedim. Whatscout platformunda FC Nordsjaelland takımında bir isim dikkatim çekti. İlk önce Danimarka’nın U17 milli takımında gördüm. Enteresan bir şekilde 6 dakika oynamıştı. Ama 6 dakika oynayan bir oyuncuyu U19 milli takımına almışlardı. Bu çok normal bir durum değildi benim için. Araştırmaya başladım. Kulübü aradım. Emre ile ilgili görüntü istedim. Görüntüleri buldum ve indirmeye başladım. Görüntüler çoğaldıkça etkilenmeye başlıyorsunuz. Bu çocuk gerçekten Messi’ye benziyordu. Çabukluğu, oyun tarzı, zekasıyla Messi’yi andırıyordu.

Araştırmaya devam ettim ve menajerinin İngiltere’den birisi çıkması beni çok şaşırttı. Aradım ‘’bu oyuncu senin mi dedim? ’’Evet’’ dedi. ’’Nereden biliyorsun? Emre’yi dedi. ’’İnternetten araştırdım senin ismini buldum. Görüntüsü varsa gönderir misin? dedim WhatsApp üzerinden 15-20 tane görüntü gönderdi. İzledikten sonra görüntüleri önce Gökhan Keskin, sonra Erdal Torunoğlu ve daha sonra da Fikret Orman başkanıma bu oyuncu ile ilgili bilgileri verdim. Fikret Başkan çok etkilendi. Bunun üzerine Erdal Torunoğulları Beşiktaş yönetim kurulundan aldığı yetki ile görüşmeleri yaptılar.

Ben ayrılırken son 4.5 milyon euroya kadar Beşiktaş’ın teklif yaptığını biliyorum. Ben ekim ayında Emre’yi keşfettikten sonra hep takibine devam ettim. 28 Kasım 2015 ilk profesyonel maçına da o zaman çıktı. Bu maçtan 3 hafta sonra evlilik yıl dönümümüzde eşimle beraber Katar’a gittik. Giderken menajer arkadaşım Tarkan Batgün, Katar’da Bülent Uygun’la görüş dedi. Bülent Uygun’la da havalimanında karşılaştık, Emre’yi anlattım. Fatih Hoca’yı aradı. Fatih hoca da milli takım yetkili hocalarına söylüyor. Ondan sonraki süreci biliyorsunuz zaten…

KORAY Palaz, Beşiktaş macerasını ise şu sözlerle özetledi: Fikret Orman yeni göreve gelmişti. Nisan ya da Mayıs ayıydı. Fikret başkan göreve geldiğinde İstinye Park’ta bir arkadaşımın vasıtasıyla tanıştık. Milli takım ve İngiltere’de yaptıklarımı anlattığım zaman "Bildiğin oyuncu var mı?’’ diye bana sordu. Ben de Olay Şahan’dan bahsettim. Anlattım, Beşiktaş’a renk katacağını söyledim. Olcay’ı Fikret başkan izlemiş  ve çok etkilenmiş olacak ki daha sonra izleme departmanı kurma kararı alınca benim ismimi vermiş. Beni aradılar ve bende 2012 yılında Beşiktaş’ta göreve başladım.3.5 -4 sene Beşiktaş kulübüne hizmet ettim. Bugünkü Beşiktaş’ın 2 şampiyonluğunda büyük emeğimin olduğunu düşünüyorum. Olcay Şahan, Cenk Tosun, Oğuzhan Özyakup, Kerim Frei, Sosa, Demba Ba bunlar transferde bire bir etkili olduğum oyunculardır.

2008 yılında 30 yaşında iken Kasım ayında (UEFA) diplomamı aldım. Bu şekilde antrenörlüğe başlamış oldum. Beşiktaş benim yuvamdı. Hala da yuvam. Denizlispor’dan teknik direktörlük teklifi geldiği için ve teknik direktörlük hedefimi gerçekleştirmek için Beşiktaş’tan ayrıldım.2016 yılının Şubat ayında göreve başladım. Doğu bir adım olacağını düşündüğüm için ayrıldım. Beşiktaş’tan nasıl bizi göreve layık gördülerse ayrılırken de aynı Beşiktaş’ın duruşuna layık bir şekilde ayrıldığımı düşünüyorum.

Emre Mor gibi iki oyuncu daha var. Bence önümüzdeki 1-2 sene içerisinde ciddi anlamda çıkış yapabilecek oyuncular. Yurt dışında Türk oyuncular Stuttgart’lı Berkay Özcan çok yetenekli bir çocuk. Bir de Schalke’de Mehmet Canaydın var. Bu iki oyuncuya dikkat diyorum.

5 sene milli takımın İngiltere temsilciliği görevi yaptım. Buradan yetiştirdiğim oyuncular oldu. Milli takımlar sürecinde Collin Kazım, Jan Paul Karacan, Kerim Frei, Kamil Ahmet Çörekçi, Alpaslan Öztürk, Yusuf Mersin gibi isimleri milli takıma kazandırdım.

TÜRKİYE’DE benim gördüğüm ve izlediğim kadarıyla yapılan çalışmalar, ülkemizde başarılı olanlar büyüklerin dışında üç tane kulüp var. Bir tanesi Başakşehir, diğeri Konyaspor, bir diğeri de Altınordu. Bu üç kulübün ortak bir noktası var. Hüseyin Eroğlu, Abdullah Avcı, Aykut Kocaman; Bunlar istikrarı getiren hocalar.

Futbola 6 yaşında başladım.1989 yılında 11 yaşında İngiltere ye göç ettik. Oradaki local takımlarda futbol oynadım. Yaşamış olduğumuz bölgenin local takımız Westham Unıted’dı. Oradaki başarımdan dolayı, 1995 yılında kendimi Westham United’da buldum. Orada yarım sezon oynadım. Takım arkadaşlarım Rio Ferdinnad, Frank Lampard, Joe Cole gibi isimlerdi.