Fenerbahçe'ye verilen 3 maçlık cezada PFDK haklı mıydı? Disiplin Kurulu görevini iyi yapıyor mu? MHK'de neler değişmeli? Protokol krizindeki son nokta ne? Takımlar ilk yarıyı nasıl bitirdi?
Futbolun Gündemi burada konuşulur... LİG TV'nin klasik haline gelen Şansal Büyüka ile Dobra Dobra programında Ercan Taner sordu duayen gazeteci Şansal Büyüka cevaplandırdı.
ERCAN TANER: Sıcak bır haberle başlayalım. Fenerbahçe'ye G.Saray maçındaki olaylar nedeniyle 3 maç seyircisiz oynama cezası verildi. G.Saray da 60 bin YTl ceza aldı.
ŞANSAL BÜYÜKA: 3 maçın 1'i bir fiilin tekrarı nedeniyle verildi. Fenerbahçe'nin bu cezadan sonra Tahkim'e başvurur mu başvurmaz mı orası bilinmez ama bu ceza örneğine rastlanır cinsten değil. Çünkü Türkiye'de cezalar hafif olur. Yakın zamanda da böyle bir ceza görülmemiştir. İlk defa tanık oldum böyle bir cezaya. Cezaların uygulanabilmelerini düşündüğünüzde itiraz edemezsiniz. Ama bugüne kadar bu ceza kimseye verilmedi. Çoğu raporlar görmezden gelindi.
3 maçlık cezaya bir itirazım yok. Madem Türkiye'de olay olmayan maçlar izlemek istiyoruz o zamn ben de böyle cezaların verilmesinden yanayım. Ama Disiplin Kurulu çoğu eyleme ceza vermiyor. Kulüp Başkanının annesine 45 dakika süren küfürler ediliyor. Bakıyorum sonra o kulübe sadece para cezası veriliyor. Ama siz herkese eşit davranırsanız Fenerbahçe ses çıkarmaz. Fakat şimdi onlar örnek olarak bazı maçları ortaya çıkaracaklar ve onların üzerinden hareket edecekler. Bu maçta şu oldu bu ceza verildi diye bana göre de haklı olarak bunları söyleyecekler. Disiplin Kurulu bana göre tarafsızlığını yitirdi. Disiplin Kurulu aynı olaylara farklı cezalar uyguluyor...Bunu bu cezaya göre söylemiyorum. Sezon başından beri bu böyle.
E.T: Bu iş standarta sokulmalı değil mi?
Ş.B: Tabii ki standarta sokulmalı ama ben renklere göre uygulama var diye düşünüorum. Tahkim cezayı indirir indirmez o ayrı mesela. Bu olaylar bitsin istiyorsak kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın. Ama Disiplin Kurulu her olaya aynı şekilde yaklaşmıyor. Çoğu olayı görmezden geliyor. Bu da yoruma açık olmasını sağlıyorç
E.T: 03.12.2006 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray A.Ş. müsabakasında; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 19.11.2006 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş A.Ş. müsabakasında kulüp taraftarlarının çirkin ve kötü tezahüratta bulunmaları nedeniyle 30.11.2006 tarih ve 2006-2007/342 E ve 2006-2007/714 K. Sayılı karar ile 30.000.-YTL para cezası verilmiş ve bu karar Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunca 07.12.2006 günlü toplantıda onanmış olmakla, bu kez Futbol Disiplin Talimatı’nın 3173 maddesine göre aynı sezon içinde fiil 2.kez tekrar edildiğinden, 31/3 maddeye göre resmi müsabakayı kendi sahasında 1 maç seyircisiz oynama cezası verilmesine karar verildi yazıyor gelen bültende.
Ş.B: 60 bin YTL hasarlar nedeniyle verildi ama hasarlar buna hariç tabi ki.
E.T: Disiplin Kurlu'nun verdiği bu ceza sizce ilerisi için bir mesaj niteliği mi taşıyor?
Ş.B: Dilerim öyle olur. Türk Futbolunu yönetenler hangi kademede olursa olsunlar üstlerindeki formaları çıkarmalılar. Eğer formaları çıkarmazlarsa Türk Futboluna hizmet edemezler. Hep duyuyoruz onun adamı, bunun adamı diye. Bu insanlar kurulların içinde yer alıyorlar. Bunları kimin yaptığını biliyoruz. Üstlerindeki formaları çıkaramıyorlar. Tarafsız kalamıyorlar. Oraya girmeden önce kulüp duygularından arınacaksın. Eğer arınamıyorsan da bu işi bırakacaksın.
"GENÇLEŞTİRME BÖYLE OLMAZ"
E.T: Ligin ilk yarısının son haftasında nerdeyse bütün hakemler formsuz. Bizde de Top Class hakemler gibi bir girişim olsa...
Ş.B: Bu kadar toz duman arasında Bülent Yavuz'un ifadesi hoşuma gitti. Bülent Yavuz "Mustafa Çulcu'ya söyledim. 20 kişiyle gençleştirme olmaz. 4-5 genç yeter dedim. Uygulamadı" dedi. Gençlerden de çekirdek bir kadro yapıp ısrar edilebilirdi. Ben de bu kanıdayım. Top Class görüşüne de katılıyorum. Ç.Rize Sakarya maçını Bülent Yıldırım yönetti ve çok da yi yönetti. Kimse bu kritik maçı konuşmadı. Bence MHk kendi başını kendisi belaya sokuyor. Hakemlerin belli olduğu gün Levent Kızıl bana söyledi. Bak dedi bu adam bizim maçı katledecek dedi ve gerçekten de Kuddusi Müftüoğlu maçı katletti. Levent Kızıl'ın dediğini çıkması ne kadar kötü bir durum. Beşiktaş-Kayserispor maçında Barış Şimşek belki de Kayseri'nin alabileceği puanı Beşiktaş'a verdi. Penaltıları es geçti. Halis Özkahya Ankaragücü-Fenerbahçe maçında çok kötü bir performans sergiledi. Fenerbahçe'nin Ankaragücü'nün penaltıları verilmedi. Bu kadar hata yapılıyorsa MHK oturup düşünmeli. Ben Mustafa Çulcu'yu destekleyen insanlardan birisiyim. Ama Telegol programındaki üslubuna inanamadım. Bu üslup, bu ifadeler... İşi alkollüye kadar getirdiler. MHK Başkanının böyle bir üslubu kullanmaya ne hakkı var. İşte hep bu yüzden MHK'ye güven ortamı kalmadı.
"PROTOKOLDE KİMLER VAR BELLİ DEĞİL"
E.T:Güven ortamı dediniz ama Türkiye hala Cuma günü oynanan Ankaragücü-Fenerbahçe maçındaki protokol tribünü kavgasını konuşuyor.
Ş.B: Mesela ben akredite olmazsam basın tribününe alınmıyorum değil mi? Protokol tribünlerine girenlerin bir listesi bile yok. Kimler oturuyor orada bakmamız lazım. Kulübe, valiye, Belediye Başkanına yakın insaları görüyoruz orada. Devlet istese bu protokol tribünü düzene girer. Sen mesala basın kartıyla giriyorsun ama onlar ellerini kollarını sallaya sallaya giriyorlar. Kontrol etsene hepsini. Kimliklerini sorsana. O günden bugüne ne değişti? Soruyorum herkese. Var mı bir yazılı liste. Bir faulden dolayı koca koca yöneticiler, yönetici olmayanlar birbirine girdi. Soruşturma yapıldı mı peki? Hayırç
E.T: Daha vahim bırsey söyleyeceğim. Protokol tribününde silah var. Ya silahlar çekilirse ?
Ş.B: O günler de gelecek. Bizim ülkede ciddiyet yok. Parayla protokol koltuğu satın alınmaz. Girenler belli değil. En önde Genelkurmay Başkanı var zaman zaman Başbakan var ama 4 sıra arkasında kimin oturduğu belli değil. Girenin çıkanın adını bilmeden onları nasıl koruyacaksın?
"İLK YARININ EGÜZEL GOLÜ SABRİ'DEN"
E.T: Yine futbola dönelim. Güzellikleri konuşalım. Haftanın golleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ş.B: Sabri'nin golüne hayran kaldım. 90+3. dakikada depara kalkıyorsun. Demekki böyle bir fiziki gücün var. Rahat oynamadığın bir maçta bile...Deparı atıyorsun sağından atıp solundan geçiyorsun. Diri kalıyorsun. O kadar depar atıyorsun v muhteşem bir bitirişle golü atıyorsun. Bana göre ilk yarının en güzel golünü Sabri attı.
E.T: Briegel'i tanırsınız. 87'de 88'de Almanlar depara kalkar biz de şaşkın şaşkın bakınırdık. Ben bir Türk futbolcunun ilk defa böyle bir depar attığını gördüm. Alkışlamak lazım.
Ş.B: Sabri'nin bu golü her zaman konuşulacak. Galatasaraylıları biraz kızdırayım. Eğer Sabri bu golünün kasedini menajerler aracılığıyla Avrupa'ya gönderse bir anda bütün gözler Sabri'ye döner. Sabri Kadıköy'de de güzel oynadı. Sabri bu sezon başından beri çok iyidi. Müthiş mücadele ediyor. Ama her pozisyonda hakeme itiraz ediyo. Bunu bırakaması lazım. Bu da Sabri'yi antipatik yapıyor.
E.T: Peki Appiah'ın golü...
Ş.B: Kimi ofsayt dedi kimi değil dedi. Ama bu sorun değil. Adamın topu nasıl yumuşattığına bakmak lazım. Kontrolü gerçekten inanılmaz. Mıknatıs gibi çekiyor topu. İki kişiyi sağ ayağıyla yatırıyor. Sol ayağıyla da golü atıyor. İnsan bu tip gollerden keyif alıyor.
E.T:Ricardinho'nun pası da enfesti...
Ş.B: İnanılmaz bir pas. Olacak iş değil. Eğer Burak o golü atmasaydı Ricardinho'nun bu pası bu kadar konuşulmazdı. O yüzden Burak'ın attığı gol Ricardinho'yu da etkiledi. Bursaspor iyi oynuyor, Sabri'nin golünü, Veysel'in golünü... Bunları konuşmalıyız. Hep ikinci planda kalıyor ve işini iyi yapanların da hakkını yiyiyoruz. Ben Sinan'ı işini hem iyi hem de kötü yapan bir futbolcu oarak tanıyorum. Bu kadar gol kaçırılmasına anlam veemıyorum. Ya yeteneksizsin ya da boşvermişsin
E.T: Fenerbahçe lider bitirdi. UEFA'da tur atlamak üzere. Zico da ilk yarıda çok eleştirildi. Fenerbahçeliler her maçı 7-0 kazanmak mı istiyorlardı. Neden bu kadar çok eleştirildi
Ş.B:Zico'yu ben de eleştiriyordum. 17 haftanın sonunda Fenerbahçe lider ve en yakın rakibinden 7 puan önde. en iyi enler Fenerbahçe'ye ait. Fenerbahçe bu puan farkını hakkıyla yaptı. Ama Fenerbahçe bunu yaparken Zico'nun becerisinden çok gniş kadrosuyla yaptı. Belki kadro olarak Beşiktaş ona yakın ama Fenerbahçe'deki orta saha kimsede yok. Ankaragücü maçı da kötü Fenerbahçe'nin son örneğidir. Derbleri kendi sahasında oynadı ama deplasmanlar da galip geldi. O bakımdan Zico'ya yapılan eleştirileri haksız bulmuyorum. Fenerbahçe'de muhteşem bir orta saha var.
E.T: Peki ya Gerets?
Ş.B: Ben Gerets'i tutanlardan biriyim. Onu a eleştiriyorum tabii. O da yanlışlar yaptı. Mesela Okan ile Ayhan'ı uzun süre görmezden geldi. Kim ne derse desin Gerets'in elinde Fenerbahçe gibi bir kadro yok. Fenerbahçenin orta sahası ile G.saray2ın orta sahası bir mi şimdi? Galatasaray'ın ofansif futbolcuları çok iyi. Hasan Kabze, Ü.Karan, İliç, H.Şükür. Ama sakatlıklardan dolayı bir türlü istikrarlı olamadılar. Son Bursa maçı gösterdi ki G.Saray'da Song yoksa defans yok.
E.T:İlk yarıda en çok eleştiilen teknik direktörlerin başında Tigana geliyordu.
Ş.B: Tigana'yı eleştirenler bence haklı. Mustafa Denizli'yle konuştum biraz önce. O da dedi ki büyük takımlar büyük oyuncular oluşur. Ricardinho başta yedek kalıyordu. Onu yedek bıraka bıraka demoralize ettin. Eğer böyle bir ffutbolcun varsa oynatacaksın. İstikrarlı bir 11 oluşturamadı bunda sakatlıkların da rolü büyüktü. Bence ikini yarıda Ricardinho ile Delgado beraber oynayabilir. Keleberson iyi topçu ama oynayamıyor. Serdar'ı çok beğeniyorum. Burak Yılmaz da kaliteli bir isim. Beşiktaş'ın hücumda ve defansın ortasında problemleri var. Nobre gol atamıyor. Forvet dediğin gol atar. Şimdi çok çalışıyor mücadele ediyor diye kandırılıyor herkes. Bir de şöyle düşünün gol atan ama çalışmayan bir Nobre mi yoksa çalışan ama gol atamayan bir Nobre mi istersiniz? Bence Beşiktaş Bobo da ısrar etmeli. bu arada İbrahim üzülmez de harika bir performans ortaya koyuyor. Onu kutluyorum.
E.T: Vestel çok hızlı bir çıkış yaptı ama sonra düşüş gösterdi...
Ş.B: V.Manisa 4.sırada ve zirveekilerin ensesinde. Ben de başarılı buluyorum. İlk 8-9 haftada gündem yarattı. Ama ben bu düşüşü bekliyordum. Ersun hocanın takımları hep böyle oluyor. Keyif veren futbol oynadı. Sanırım Sivas'tan Servet'i istiyorlarmış.
E.T: Bir zamanlar Eskişehirspor ve Trabzonspor devrim yaratmıştı Anadolu'da. Ben bunu Kayseri'de görüyorum.
Ş.B: Kayseri takımı büyük maç kazanamıyor. Madem büyüklere akip olacaksın o zaman bu maçları kazanmalısın. Fakat Kayseri henüz bunu yapabilmiş eğil. Kayseriden iyi maçlar bekliyorum. Şanssızlıkları da oldu. Gökhan Ünal sakatlandı.
E.T: Lazaroni'den sonra Ziya Doğan da Trabzonspor'u bunalımdan kurtaramadı. Trabzonspor'un puan durumundaki sırası alışık olmadığımız bir durum.
Ş.B: Trabzon takımının önemli futbolcuları var. Ama Trabzon!a transfer olup futbolunu katlayan bir isim görmedim. Stepanov'u ayırıyorum. Milan'ın istediğini duydum. Önenmli bir futbolcu. Onu ayırırsan Trabzon'a kım gittiyse formları düştü. Szymkowiak, Marcelinho, Umut Bulut, Musa Büyük, Ersen Martin, Hüseyin eski Hüseyin değil.. Trabzon bunun çaresini bulmalı. Eğer aldığın isim form olarak geriye gidiyorsa bunu sorgulayacaksın. Ama Trabzon bu kadroya formda tutmadı. Her gelen çakıldı. Burda bir sorun var.