Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Spor Max’te yayınlanan Dobra Dobra programında Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı.

Futbol gündeminde yer alan her konunun konuşulduğu programda Şansal Büyüka,  4 Büyükler arasında bu hafta 4. sıraya Trabzonspor’u koyduğunu belirterek, "Çok kötü oynadılar. Karşıdaki takımın da hakkını yememek lazım. Diyarbakırspor 15 gün önce kurulmuş bir takım. 1. sıraya kıl payı G.Saray’ı koyuyorum. Hem takım oyunu olarak hem de oyunun tamamına yayılma anlamında G.Saray önde. 2. F.Bahçe, 3. Beşiktaş" dedi.

 

İstanbul’a gelen Anadolu ekipleri adına müthiş üzüldüm. Hocaların da iyi oynadık demelerine inanamadım. Uzaktan seyrediyorlar. Bir rakip ceza sahasına girin, bir şut atın. Korkunun ölüme faydası yok. 25 sene önce şerefli mağlubiyetler vardı. Mustafa Denizli’yi de çok takdir ediyorum. Gitti 5 yedi, 8 yedi ama o lanet olası korkuyu üzerimizden atmıştı.

 

Sivasspor’un gücü yetmedi. Eski Sivas daha iştahlıydı. İstanbul’da geçen sene 3 yedi Fener’den ama gitti geldi sürekli. Tek taraflı futbolu sevmiyorum ve tatmin olmuyorum. Kadro farkı, kalite farkı diyecekler ama geçen sene Sivas’ın kadrosu çok farklıydı. Gelenler gidenleri arattı. Örneğin Türkiye’nin en iyi sağbeklerinden biri Abdurrahman varken Türkiye’nin iyilerinden biri Uğur’u alıyorsun. F.Bahçe maçında bakıyorsun ikisi de yok. İbrahim Dağaşan geçen seneki gibi değil. Diallo Diyarbakırspor formasıyla Trabzonspor maçında harika oynadı. Tum’u bırakıyorsun, Ersen’i alıyorsun. Transferde geciktik diyorlar. Ee gecikme. Çünkü sen Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacaksın.

 

Fatura liderlere kesilir. Nasıl ki son iki yıldaki destanı Bülent Hoca’ya bağlıyorsak bu yılki başarısızlık da Bülent Uygun’a fatura edilir. Sivasspor düşmanlarını sevindirmeyeceğiz diyor Fikret Ünsal. Sivasspor’un düşmanı kim? Sivas müthiş sempati yaratan bir takım. Sivas’ın düşmanı olamaz. Bu sene yanlış adımlar attınız ve gelen seneyi de yakalamanız zor gözüküyor.

 

Mehmet Yıldız demek ki olağanüstü önemli bir oyuncu. İleride top tutuyordu ama Sivasspor büyük takım olma yolunda ilerliyorsa bunları aşmalı. Alternatifleri yaratılmalı ama alternatif yaratılmadığı gibi eldekiler de gönderildi.

 

4 Büyükler arasında bu hafta 4. sıraya Trabzonspor’u koyuyorum. Çok kötü oynadılar. Karşıdaki takımın da hakkını yememek lazım. Trabzonspor’un öyle net pozisyonu da çok yoktu. Diyarbakırspor 15 gün önce kurulmuş bir takım. Golünü atan Tazemeta 3 gün önce transfer olmuş. 1. sıraya kıl payı G.Saray’ı koyuyorum. G.Saray daha keyif veren bir futbol oynuyor. F.Bahçe ilk yarıyı hiç kullanmadı. F.Bahçe’nin takım oyunu da yok. G.Saray’da kötü oyuncu sayamıyorum. Öyle bir rotasyon yapmış ki geri 4’lü tamamen değişmiş. F.Bahçe ise ilk yarı hiç yok. Alex’in çıkması Güiza’yı bitirdi. Dos Santos belki de yılın en güzel golüne imza attı. Bu golü atan Dos Santos 90 dakikaya baktığında sahada yok. Hem takım oyunu olarak hem de oyunun tamamına yayılma anlamında G.Saray önde. 2. F.Bahçe, 3. Beşiktaş…

 

Beşiktaş’ın iyi oynamadığını kabul ediyorum ama Beşiktaş çabuk oynamaya çalışıyor. Yaratıcılık konusunda sıkıntı var. Dün akşama baktığımda 10,5 numaranın şart olduğunu düşünüyorum. Tello iyi oynasa da araya top bırakacak bir oyuncusu yok Beşiktaş’ın. Beşiktaş’ın hücum anlayışı ve hücum temposunu son derece beğeniyorum.

 

34 maç oynayacak ve 2’sini oynadı Arda!.. Bunu sakatlığı cezası var tabi. Futbol görsel yanı fazla olan oyuncularla oynandığı zaman keyif veriyor. Arda 30 maçın 25’inde üst düzey oynar. Korkum şu: Acaba çok mu yük bindiriyoruz. Sıradan bir maç oynasa belki de dudak bükeceğiz. Arda oynarsa elbette G.Saray’a artı değer katıyor ama rakip de boş durmayacak. Belki kademeli markaj yapacaklar Arda’ya ya da katı markaj yapacaklar futbol kuralları dahilinde. Ayhan girdikten sonra orta sahada organize oldu G.Saray. Geri 4’lü, yedek geri 4’lü ama A takımın geri 4’lüsünü aratmıyor. G.Saray’da takım oyunuyla ilgili ciddi kazanımlar var. Buna rağmen takımı ve başarıyı Arda’ya endekslemek takıma zarar verir.

 

Aurelio’nun eğer Tahkim’den olumlu karar çıkarsa G.Saray’a geleceği çok yaygın bir biçimde konuşuluyor. Marco, Türkiye’de oynadığı sürede top çalma hırsızıydı! Rakibin koca bir orta alanını yok edebilir. Marco’ya dudak bükülmez. UEFA’da bir kararlı yürüyüşe doğru bir hedefi var yönetimin. Bu kulübün genlerinde var zaten Avrupa’da başarılı olmak. Milli takımının geri dörtlüsü var takımda. Orta sahanın büyük bölümü milli takımda. Bu takım da UEFA’da iş yapar. Marco gelirse G.Saray’da iş yapar diye düşünüyorum bu nedenle. Rijkaard da geniş kadroyu nasıl idare edeceğini herkesten iyi biliyordur. G.Saray için fazla mal göz çıkarmaz.

 

Arda, kaptansa bazı kuralları uygulayacak. Penaltı atışında doğru olanı yaptı Arda. Kezman kimseyi dinlemedi ve Ankaraspor maçında penaltıyı kaçırdı. Ve F.Bahçe şampiyonluktan oldu belki de. Arda bu işe ısınıyor ve ciddiye alıyor. O sorumluluğu nasıl iyi taşıyabileceğini Denizlispor maçında çok net bir biçimde gösterdi. Bu kadar kariyerli oyuncular var ama biri de gelip “hadi be” demedi Arda’ya. Demek ki Arda kendini sevdirmiş. Arda’nın adımlarını çok dikkatli atması lazım ve kötü niyetlilere fırsat tanımaması lazım.

 

Ben G.Saray’ın maçına gitmeyi tercih ederim. Elano’yu da merak ediyorum ve sanırım bu hafta oynayacak. O nedenle F.Bahçe maçına mı yoksa G.Saray maçına mı gidersin diye sorarsan G.Saray’ı tercih ederim. Ben iyi futbol istiyorum. Keita’nın dikine gidişine bayıldım. Ben Alex’in ara toplarını, Holosko’nun aradan fırlayışlarını, Carlos’un füzelerini, Alanzinho’nun topu kullanışlarını görmek istiyorum.

 

Mustafa Denizli çok sıkıntılı bir konuyu bile öyle bir anlatır ki nereye çekersen oraya gider. Ne dediğini çok net kestiremiyorsun. 10,5 numarayı ortaya attı ve ülke birbirine girdi! Denizli’nin anlayışında Batuhan’lı bir model olduğunu sanmıyorum. Mustafa Denizli doldur boşaltı sevmez. Batuhan sadece hava toplarında değil yerde de iyi. Geçen yıldan da zaman zaman biliyorum, yönetimin de bu konuda örtülü bir isteği olmasına rağmen ben Beşiktaş’ın 11’inde Batuhan’ı düşünemiyorum. Belki zaman zaman 18’de dolaştırır onu Mustafa Hoca. Hocanın anlayışıyla Batuhan modelini uyuştuğunu düşünmüyorum. Yönetimin yerinde olsam Batuhan’ı iş yapacak bir takıma veririm. Fatih Hoca da ondan yararlanmak istiyor. Beşiktaş satmasın ama kiraya versin.

 

Holosko Süper Lig’de çok çabuk oyunculardan biri. Ben Holosko’yu 11’e kurarım ama onunla bir hafta çalışan hoca. O işin patronu da o. Holosko’yu zaman zaman da oynatıyor aslında Mustafa Denizli. Aynı şey Bobo ve Nobre’ye de olacak. Nihat’a da olacak. Bu tartışma bir sezon boyu sürecek!..

 

Ben dün Yusuf’u aradım sahada!.. Araya top atacak oyuncusu yoktu dün Beşiktaş’ın. Tello dün kendine oynadı ama iyi oynadı. Beşiktaş’ta Tello’dan da vazgeçemem. Ferrari ve Erhan’ı da beğendim. İbrahim Üzülmez takımın en fazla koşanı. Adamın profesyonellik anlayışını tek geçerim. Eviyle işi arasında geçen bir hayatı var İbrahim’in. İsmail oynuyor, o oturuyor. Çık oyna diyorlar, oynuyor. Nihat, Ferrari, Fink, İsmail, Erhan’ı aldın. 30 milyon Euro para harcadın. Bu takım çifte kupa kazandı 19 yıl sonra. Bu takımın üstüne 30 milyon Euroluk takviye yapıyorsun ama değişen bir şey yok . Geçen sene Beşiktaş’ın iştahlı oyunundan keyif almıştık. Denizli’nin dünkü röportajında en çok dikkatimi çeken “Üst sıralar için acelemiz yok. Geriden gitmek iyidir” lafı oldu. Mustafa Hoca’nın olduğu yerde iddia bitmez. Beşiktaş seyircisi ne kadar mutsuz olursa olsun şu Beşiktaş’ın G.Saray ve F.Bahçe kadar şansı var.

 

Bu arada Yıldırım Demirören’in Real Madridli bir oyuncuyu alacağı söylendi ancak araştırdık ve yalanladılar. Bu aralar bir bomba patlayacakmış gibi ama…

 

Nihat’ın dünyasında sanki şöyle bir fırtına kopuyor gibi: “Ben İspanya’da harikalar yaratmışım. O kadar dünya yıldızlarıyla birlikte oynamışım. Sakatlanmasam hiçbir para beni Türkiye’ye getiremezdi.” Nihat’ın futbolculuğunu tartışanlar var. Bu bana göre Nihat’ın gücüne gidiyor. Nihat bana göre bunlara isyan ediyordur. Aslanla birisi ormanda dalga geçmiş de aslan “Ah.. Bugünleri de mi görecektim” demiş. Nihat’ın 1 ay içinde gerçek gücünü bulacağını düşünüyorum. Nihat golü atsa da atmasa da onun kariyeri tartışılmaz. Nihat da zaten öyle gollerin adamı… Çaprazdan gelip de gol attığı çok pozisyonlar oldu Nihat’ın…

 

2-3 milyon Euro’muz gitti diyen bazı yöneticiler var. Sevgili yöneticiler Kızılay için 2-3 milyon euro gitti diyeceğinize hangi futbolcular için kaç milyon euroları çöpe attınız onu düşünün. Hayır işleri de iyi işlerdi. Türk Kızılay yazılı formayla maça çıkıldığı zaman 17 Ağustos’tu!.. Tesadüf ama depremin 10. yılına denk geldi!.. Felakette, afette Kızılay’ın ağzının içine bakıyoruz. Bu sosyal sorumluluk projelerini sahiplenmeliyiz. Dünya para veriyorsunuz bonservis ücretlerine. Keşke G.Saray ve F.Bahçe de bu tarz bir sosyal sorumluluk projesine girseler. Yıldırım Başkanı da bu hareketinden de dolayı dolu dolu kucaklıyorum.

 

Eskişehirspor – Bursaspor maçı çok keyifli bir maç olmuş. Rıza Çalımbay’ın çalıştırdığı takımda futbola ihanet olmaz!.. Hoca böyle olunca takımı da böyle olur. Olağanüstü bir kadrosu yok ama o kadroyu iyi kullanıyor. Ertuğrul Hoca da hakikaten sağlam bir hoca!.. 2-0’dan 2-2’yi yakaladılar!.. Eskişehir’in 3. golü çabuk geldi. Eskişehir ve Bursaspor’un maçlarına ben de gitmek istiyorum ama programlar var.

 

Kayseri’de sanki bir sıkıntı var gibi. Kayserispor’un ciddi bir atak yapması lazım. Bu sene de istikrarsız olursa geçen seneki gibi atlatamayabilirler. Makukula’yı aldılar. Bir çok genç oyuncu aldılar. Onlar için de sabır lazım. Süleyman Hurma ile sık sık konuşuyorum ve iyi futbol adına ciddi iddiaları var. G.Saray ile oynayacaklar. Vitrindeki bir maç. Buyurun gösterin kendinizi. Kazanır ya da kaybeder ama helal olsun Kayserispor’a dedirtsinler. Diyarbakırspor, Trabzonspor’u yendi ama aynı futbolu F.Bahçe önünde de göstermeliler. Nereye kadar korkarak oynayacaksın kardeşim.

 

Hakemleri kötü bulmuyorum. F.Bahçe’nin ilk golü ofsayt. Kaldırsa iyi olurdu. Skor 0-0’ken Hayrettin’in bir hareketi var. İstese penaltıyı çalar. Çoğu kararlar hakem yorumlarına giren kararlardı. Eskişehirspor – Bursaspor maçında ben olsam vermem o penaltıyı ama Cüneyt Çakır kolay penaltı veren bir hakem. Çok çok az hakem konuşuldu. Serkan Çınar İBB – Kasımpaşa maçında… Genç bir hakem. Bir penaltıyı 3 kez tekrarladı. 2’si gol oldu ama 3’sü kaçtı. Niye? Çünkü kural ihlali var. 2’sini tekrarlattı ama 3.’de kımıldayabildiler mi yerlerinden.

 

Futbolu bu kadar korkak oynayanlara bu sene açıkçası kararlı bir tepki koymayı düşünüyoruz. Erman da, ben de. Sivas iki sene başarılı olurken çok mu iyi kadrosu vardı. 25 yılda sadece 3 şampiyon çıkmış Türk Futbolu’nda… Biz ne istiyoruz? Madem marka değeri artacak, hadi şampiyon olamasanız bile 3-4 takım daha üst kümeye yapışsa Türkiye çıldırır futboldan!..

 

Milli Takım için 4’te 4 yapmak çok kolay değil. G.Saray, F.Bahçe ve Trabzonspor’un yarısı yabancı. Bu futbol anlayışı ile nasıl milli takımı nasıl kuracaksın? Mevlüt sakatım dedi ve affını istedi. Üç gün sonra PSG maçında oynadı ve Avrupa’nın belki de en güzel gollerinden birini attı. Emre de sakatım dedi ve gitti üç gün sonra maça çıktı. Estonya’yı rahat yeneriz ama Bosna maçı ortada bir maç. Bir Tuncay şeyi var ve ne olacağı belli değil. Milli Takım ve TFF’ye önerim var. Sakatım diyen oyuncuyu bir milli takım doktorunun da kontrol etmesinden yanayım. Bir polemik de yaratmak istemiyorum ama son nokta bu!.. Ama uzaklardan Mevlüt sakatım derse orası nasıl olacak? Bu arada Mevlüt’te de ısrar edilmesinden yanayım.

 

Sanal gündem var yine. Terim’in yerine Denizli gelecek. Beşiktaş da Denizli’nin yerine Ersun Yanal’ı getirecek diyorlar. Mahmut Özgener’e sordum bunu ve bana “Biz 2010’a gidemezsek de Fatih Hoca ile devam etmek istiyoruz” dedi. Fatih Hoca’nın da zaman zaman kulüp takımı çalıştırma isteği depreşiyor ama dertsiz başını derde sokma hocam.

 

Cumartesi, pazar, pazartesi Maraton yaptık. Şimdi Salı akşamı bir daha Lig TV’de olmayı doğru bulmuyorum. İki pazartesi üst üste maç var. Haftanın Renkleri programını bu nedenle salıya kaydırdık. Biz “Dobra Dobra” olarak Spor Max’e sanıyorum biz birkaç hafta daha misafir olacağız. Çok iddialı bir Spor Max ekranı var. Haftaya da kısmetse şehitler diyarı Gelibolu’dayız.