Bursasspor'un eski başkanı Levent Kızıl yeşil beyazlıların son durumunu değerlendirirken, eski yönetimlere ağır biçimde yüklendi !..
1996'daki Remzi Cinoğlu döneminde kulübün erozyona uğradığını ifade eden Kızıl, kendisinden sonra göreve gelen Ali Karasu'yu da sert biçimde eleştirdi. Karasu yönetiminin kulübe büyük zararlar verdiğini ifade eden Levent Kızıl, mevcut yönetime tam destek verdi. Kızıl, yeşil beyazlı tribünlerin bir bölümünü de suçlayarak "Taraftara son bir çağrım var. Yanlarındaki adamların ne iş yaptıklarına iyi baksınlar. Kötüleri aralarından temizlesinler." dedi. Kızıl Bursaspor'da hayata geçiremediği projeleri de anlatırken "Görevde kalsaydım bütün takımı satacaktım" dedi.
2007 yılı Bursaspor için nasıl geçti?
2007 Bursaspor için acısıyla tatlısıyla geçti. İkiye ayırmak lazım 2007 yılını. 4 büyükleri aynı sezonda yenen üçüncü takım olarak tarihe geçtik. Ligi 10. bitirdik. 45 puan aldık. Yüzümüzün akıyla çıktık. Ancak yapılan transfer hataları neticesinde bu sezonun ilk yarısı 14. sırada bitti. Baktığımız zaman çok ilginç şeyler yaşandı. 3 ay içinde 3 başkan ve 3 hoca değişti. Olumsuz etkiledi tabii.
Aktif futboldan uzaksınız şimdi. Özlediniz mi görev yapmayı? Bursaspor’da yeniden görev alır mısınız?
Ben 93 Nisan'dan beri her kademede görev yaptım. Büyük konuşmamak lazım. Bursaspor’un bana kattığı büyük bir değer var. Bursaspor’daki görevimi askerlik olarak gördüm. Bursaspor küme düşmüştü, çıkamamıştı. Ben Bursaspor’da kolay kolay bir daha görev almam. Kırgınlığım var ama tabii yine de büyük konuşmamak lazım.
Beşiktaş’ın 3-0 mağlup edildiği maç unutulmazdı.
Beşiktaş maçı değil sadece. Antalya maçını unutmam. Şampiyon olup lige çıktık ama protesto edildik. Rize maçında son saniyede penaltı kurtarıp galip geldik. Bir de Fenerbahçe maçını unutmam. Haksızlık yapıldı. Artık ben görev almayı istesem ailem istemiyor. Türk futbolu içindeki 5-10 tane marka isimden biriyim. 2 yıllık başkanlığım bana da çok şey kattı. İnsanlara ilkeli, dürüst yöneticilikle bir takımın nerelere gelebileceğini gösterdim. Şimdi 3 yıllığına gelmiş bir yönetim var. Onlara destek olmak lazım. Görev alacağımı pek sanmıyorum.
Bursaspor bu noktaya nasıl geldi?
Bursaspor Remzi Cinoğlu yönetiminden sonra erozyona uğradı. Hep borçlanarak gidildi. Yedinci sekizincilik arasında gidildi ve bu arada borçlar da katlandı. Bizim sistemimizde ise kulübü herkesin üstüne çıkardık. Taraftar, medya tabii olacaktı ama kulübü her şeyin üstünde tuttuk. Futbolcuya değil takıma dayalı bir model yarattık. Yıllar sonra Bursaspor bir ivme kazandı ve yukarılara geldik. Rize maçı, Sakarya maçı hatıramda. Bursa taraftarı ve halkı düşmenin suçunu Beşiktaş’a yükledi ve bu maçı bekledi. 30 yıllık dostum Yıldırım Demirören’le aram bozuldu. Bursaspor’un çıkarları için. Taraftarla da aramız bozuldu. Ama taraftarı da ayırmak lazım. Kocaeli’nde maçı taraftarla izledim. Kocaeli’de Uşak’ta yaptıklarım ortada. Kafama taş yemek pahasına. Sakarya’da, Ali Sami Yen’de sahaya girdim. Kuddusi Müftüoğlu’nun yakasına yapıştım. Bunlar Bursaspor'u ne kadar sevdiğimizin, koruduğumuzun ispatıdır.
Taraftarla kırgınlık oldu tabii...
Taraftar Bursaspor’un sahibi değildir. Zincirin halkasıdır. Biz yıllar önce kapalıda Kansas’ı kurduk. Ben zaten taraftarın içinden geldim. Taraftar içinde çok iyi insanlar var. Ama onları yönlendiriyorlar. Aldığımız skorlar onlara izin vermiyordu sonunda Fenerbahçe maçında şanssız yenilgiyle aleyhime döndüler. Mutlaka çok iyi insanlar var taraftarın arasında. Ama insanlar bir baksınlar. Yanlarındaki nasıl geçinmiyor diye? Kötüleri ayıklasınlar aralarından. Benim zamanımda Maraton’da muhteşem bir taraftar oluşmuştu hatırlarsınız. İki buçuk milyonda 300 bin kişi Bursasporlu. Taraftar tabii bir şeyler isteyecek. Murat Yanıklar ve Haluk Özkıyıcı ile birlikte Beşiktaş maçını düzenledik. O günün şartları öyleydi. Taraftar çok önemli bir güç ama taraftarın her istediği de yapılmamalı. Sakarya’ya gidemeyince kızdılar. Taraftar varken Bursaspor küme düştü. Her şeyi taraftara bağlamamalı. Cinoğlu yönetiminden sonra çok kan kaybedildi. İyi niyetle Bursaspor’un başına geldiler ama çok büyük hatalarla takımı zarara uğrattılar. Biz sadece 2 hata yaptık. Yasin Sülün ve Zafer Demiray. Ama artıların yanında eksiler neredeyse hiç. Borcu 20 trilyonda tuttuk. Bursaspor’u yeniden marka yaptık. Bursaspor’u kurtaracak formüller birkaç tane. Borç şimdi 25 trilyon. 1 yıl daha görevde kalsaydım en büyük projemi uygulayacaktım, şevkim kırılmasaydı. Borçları kapatmak için birkaç ihtimal olabilir. Biri çıkıp 20-25 trilyon para verip borçları kapatabilirdi. Var mı böyle bir ihtimal? Yok. Yapılacaklar belli. Stad projesi yapılıp Bursaspor'a katkı olabilirdi. O da olmadı. Ya da benim formülüm vardı 1 yıl daha görevde kalsaydım uygulayacaktım. Takımı satacaktım. Sezon sonunda Sinan, Şumi, Ömer Erdoğan, Orhan Alemdar, Volkan Bekiroğlu, Yavuz Eraydın gibi futbolcuları satacaktım. Genç bir takım yaratıp sadece İddaa geliriyle bu takımı çevirecektim. Kalan tüm gelirleriyle borcu kapatacaktım. Belki küme düşecektik ama borç da neredeyse sıfır olacaktı ve elde Süper Lig tecrübeli genç bir kadro olacaktı. Ama bunun için mücadele lazımdı. Şimdi duvara tosladık. Şu an hem borcumuz var hem de tehlike. Ticaretin ana kuralı belli. Ekonomik sıkıntılar insanı canından bezdiriyor. 14 takımdan 3’ü düşüyor zaten. Düşme ihtimali yüzde 20. Şimdi de öyle. Ama benim projemde hiç borcumuz olmayacaktı. Borç neredeyse sıfırlanacaktı. Temlikçilere de herkese parasını alsın ama alacağının yüzde yirmisini vergi dairesine yatırsın diyecektim. Böyle de azalacaktı borçlar. Şimdiyse düşme sansı ve borçlar beraber var. Benim kadromda da aynı ihtimal olacaktı. Borçları bitirecektim. Özlüce Tesisleri olsun, hiç kadrosu olmasın, takım Lig A’da olsun ama borcu olmasın. O zaman yine Bursaspor'un başına gelir takımı şampiyon yaparım. Lige çıkartırım. Stad projesi gerçekleşseydi yine projemiz hazırdı. Bütün Avrupa’yı tarattırdık. Tello Bursaspor’a gelecekti. Kızılyıldız’a giden Lucas’la da anlaşmıştım. Stad ihalesi olsaydı Avrupa’dan çok iyi futbolcuları alacaktık. Tunahan’da hepsi var. Bugüne kadar açıklamadık. Şimdiki tabloda Mbesuma, Jason, Cisse.. 2.5 trilyon. Bütün televizyon geliriniz gitti. Kaleci Vega’nın menajeri de FIFA’ya başvurmuş. 300 bin euro istiyorlarmış. Ömer Aysan’ı, Yavuz’u, Orhan Alemdar’ı satın dedik görevi bırakırken. Para getirsin kulübe diye. Yavuz, Orhan ve Eser’e karşılık çok iyi teklif verdiler. Ali Ziotuniyi alma şansı da ayağımızıa kadar geldi. Sistem bozuldu. Bu hale gelindi. Bir takım taraftar o adama en büyük başkan diye bağırdı. Bedava futbolcu aldık dediler durum ortada. Reklam verenleri kaçırttılar. Yalandan bir kavga çıkarttılar. Borçlar 25 trilyon. Kaçıp gittiler. 3 aydaki tablo bu. Kim kaybetti? Bursaspor.
Yazıcı yönetimini nasıl buluyorsunuz?
Yazıcıyı destekleyeceğim. Başa geçince inanılmaz bir tabloyla karşılaşıp kitlendiler. Onları savunmak için söylemiyorum. Keşke ben bırakınca İbrahim Yazıcı direkt gelseydi. Arada başka dönem olmasaydı. Büyük erozyon oldu. Futbolcular da soğutuldu. Sinan Kaloğlu geçen sene 15 puan aldı tek başına. Sonra çoluk çocuk piknik yapanlar yönetime geldi.… Ben geldiğimde Bursaspor'un her yeri hacizliydi. Hiçbir hesabımızı kullanamıyorduk. Bıraktığımda hiç haciz yoktu. Hikmet Şahin'in de katkılarıyla stad bedava kullanılıyor. GSGM’ye borçları ödedik. 2 trilyon hacizi kaldırttık. Aradaki 3 aylık yönetim darmadağın etti tüm çalışmalarımızı. Gelirleri de nereye verdiler belli değil. Ben görevdeyken kimseye temlikten para vermedim. Benden sonra başa gelenler temlikçilerden yüzde 5-10 alabilmek için paraları ödediler. Çok büyük bir kötülük yaptılar. Şimdi ne oldu? Herkes parasını almak için sıraya girdi. Ben aptal mıyım dediler. Zararlı kim çıktı? Bursaspor… Herkes para veriyor, verebilir ama nasıl? Kaynaksız mı veriyorsun? Kompleksi olmayan 1 kişiyi tanıdım o da Celal Sönmez. Kulüpten alacağı olan 750 bin dolarını bağışlarken “İyi niyetle yöneticilik yaptım ama Bursaspor’a zarar da verdiğimize inanıyorum. Umarım bu bağış biraz olsun zararı hafifletir” dedi. Keşke herkes böyle düşünse. 900 milyara yakın bir parayı şirketlerimden ve şahsımdan Bursaspora verdim. Belgeleri de televizyonda. Merak eden gidip baksın. Bulduğum paralar hariç. Para vermek önemli ama ne verdim ne aldım, kulüp için ne yaptım diye düşünmeli. Kulübün anasını ağlatıyorsun hem de paranı istiyorsun. Tamam iyi niyetle yönetici oldun ama biraz da ne yaptığına bakacaksın. Zarar verdin mi diye düşüneceksin. Hagilere Bergerlere bakın. Şimdi paralarını çatır çatır alanlar var. Takımı lige çıkarmasaydım ve alacakları bağışlatmasaydım kimse 1 kuruş alamazdı. Nedim Ermutlu ve Kemal Öz’ün Bursaspor’da çok hakkı var. Benimle Türkiye'yi gezdiler. Verdiklerinin haricinde de tonla para harcadılar. İsteseler analarını ak sütü gibi hakları. Ama sesleri çıkmıyor. Diğer para isteyemnlerin hiç hakkı yok. Yazıcı’ya kimse yüklenmesin. Hatasını görürsem onu da söylerim. Ben başkanken herkes yardım etti. Celal Sönmez, Cavit Çağlar, Özdilek, Ticaret Sanayi Odası… Ama en çok yardım eden Başkan Hikmet Şahin’dir. Hem elinden gelen her türlü yardımı yaptı hem de Erdoğan Bilenser’in başlattığı tesisleri çok güzel tamamlayıp Bursaspor’a hediye etti. Hakkını inkâr edemeyiz. Stad konusunda Şahin yalnız bırakıldı. Onu da yapabilirdi Başkan. Antalyaspor’un kadrosu çok iyi ama işte Raşit Hoca görevden ayrıldı. Bu işler kolay değil. Bizim zamanımızda herkes bir tuğla koydu kulüp en üst seviyeye çıktı. Futbolcuya dayalı düzeni bitirdik. Şimdi medyaya bakın. Bursaspor o zaman ne kadar yer alıyordu şimdi durum nasıl? Geçen yıl Federasyon’da her konuda belirleyiciydik. Benim Bursaspor’dan alacağım bir şöhret yok. Gittik masanın başında yer tuttuk. İmza dediler imzayı attık. Kimse Bursaspor'u elleyemedi. Hakkımızı yiyebildiler mi? Kendini 300-400 milyar altyapı yardımına satarsan sonra da sesini çıkartamazsın. Bu işler öyle kolay değil.
Samet Aybaba’yı nasıl buluyorsunuz?
Kişiliğine söylenecek laf yok. Samet Aybaba ikinci yarıda belli olacak. Transferleri tutturursa onu kimsenin korumasına gerek yok. Aldı işte gençleri oynatıyor. İnsanlar Beşiktaşlı olmasına kızabilir ama sabırla beklenmeli. İpekoğlu başarılıydı ama transferde başarısızdı. Raşit Hoca yüzde yüz iyiydi transferde. Takımı paraya çeviremedik. Ahengi sistemi bozduk. Tesislerde yöneticiler teknik heyeti tehdit eder hale geldi.
Bundan sonra futbol camiasındaki yeriniz ne olacak?
Bundan sonra Federasyon’da inşallah görev alıcam. 1-2 gün içinde dananın kuyruğu kopacak. Federasyon 3 Ocak'a kadar genel kurul yapmalıydı. Kanunu hiçe sayıyor Ulusoy ve arkadaşları. Burayı kabile sanıyorlar. Kanunlara karşı gelmek o kadar kolay değil. Yılbaşından sonra çok büyük yaptırımlar başlayacak. Yeni oluşuma bakmak lazım. Tek başımıza değiliz. Başkan veya başkan vekili olursun önemli değil. Üst seviyede camiamızı temsil edeceğime inanıyorum. Federasyon herkesle kavga etti. Hükümetle kavga edersen onlar da senin istediklerini yapmaz. Artık bir dönemin sonu geldi bana göre.
Bursaspor ikinci yarı küme düşme korkusu yaşar mı?
İkinci yarı çok zor geçecek. G.Birliği ve Ankaraspor çok ciddi takviye yapacaklar. Manisa Holosko’yu satıp önemli transferler yaptılar. Geçen yıl ikinci yarıda 21 puan aldık ama bu yıl baraj yüksek değil. 37 puan maksimum baraj. Bursaspor 18 puan alsa kümede kalacaktır. İlk 3 maçı mutlaka kayıpsız geçmeliyiz. Çok önemli. Kader maçları. Sıkıntı yaşamadan Trabzon ve Fener deplasmanlarına çıkmalıyız. Bir an önce 37-38 puan bulunursa gençlerle çok şey yapılacaktır.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Taraftar hakikaten Türkiye’nin üzerinde. Akdenizlilik gibi Bursasporluluk var burada. Tribünler doluyor. Medya çok değerli. Mehmet Gerçeksi, İsmail Kemankaş gibi çok değerli isimler var Bursa'da. Medyayla takım elbirliği içinde olmalı. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Taraftara son bir çağrım var. Yanlarındaki adamların ne iş yaptıklarına iyi baksınlar. Kötüleri aralarından temizlesinler. Umarım yeni yılda her şey gönüllerindeki gibi olur.
