Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Serdar Bilgili'yi istifaya götüren küfür olayıyla ilgili ilk kez konuştu. O gün tribünde olduğunu söyleyen Demirören, küfrün Çarşı Grubu'ndan gelmediğini ifade etti.
Sabah Gazetesi'nden Balçiçek Pamir'e konuşan Demirören şunları söyledi: "Çarşı Grubu'nun Bilgili'ye küfür ettiğine inanmıyorum. O gün ben de maçtaydım, kapalı tribündeki locamda oturuyordum, topluca küfür yoktu. Küfür edildiğini sanmam."
BİZİ ÇARŞI YÖNETMİYOR
Beşiktaş'ı Çarşı'nın yönettiği konusuna şiddetle karşı çıkan Demirören, "Yok öyle bir şey. Kapalı tribün bizde çarşı diye geçiyor. Bir şey olunca hemen çarşı suçlanır. Oysa dünyada her kulubün böyle grupları vardır. Üstelik ben de bizzat Çarşı Grubu'nun içinden geliyorum. 13-14 yaşından beri maçlara giderim. Eskiden sabahın yedisinde kuyruğa girer beklerdik. Polis gelir bizi dağıtırdı. Maça erken girebilmek için gazete bile sattık. Ara sıra keşke onların arasında maç seyretsem dediğim olur. Ama o zaman dayanamam ben de takıma kızarım" şeklinde konuştu. Çarşı'yı tam olarak kontrol altına alamadıklarını da belirten Demirören, 15 günde bir tribün liderlerini çağırarak küfür konusunda telkinlerde bulunduklarını söyledi.
PARAMI GERİ ALACAĞIM
Kulübün borçları konusunda girişimlerde bulunduklarını belirten Demirören Beşiktaş'a verdiği parayla ilgili olarak şunları söyledi: "20 milyon dolar verdim. Bankalara olan borcu da 40 milyon dolardan 39'a düşürdük. Demirören ailesi tarihte hep kulüpte etkili olmuştur. Babam 70-80 yılları arasında kulübe, zor zamanı diye, 40 milyon dolar hibe etmiş. Ama lütfen yanlış anlaşılmasın ben verdiğim parayı geri alacağım. Hibe yok yani. Artık sistem böyle çalışmıyor."
Sezon başında tartışmaya yolaçan "FB'nin şampiyonluğunu engelleyeceğim" sözleriyle ilgili olarak da, "Eğer FB'nin şampiyonluğunu engellesem kendimi şampiyon yaparım zaten. Lafı alıp başka yere getirdiler. İlk defa, söylediğim bir şeyin bu kadar yanlış anlaşılmasından ötürü çok üzüldüm. Benim elimde mi bir takımı şampiyon yapmak ya da yapmamak? Olabilir mi böyle bir şey?" dedi.
SADECE SİYAH- BEYAZ VAR
Demirören'in Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Avrupa maçlarında hangi takımı tuttuğu sorusuna verdiği cevap ise hayli ilginçti;"Tabii ki Türk takımı olarak bakmak mümkün. Ama öte yandan futbol bir ticaret işi. Yabancılarla oynanan maçlarda alınan galibiyetler ekonomik katkı getiriyor. Rakip takıma bu katkının gelmemesini istemek normal. Milliyetçiliğe çevirmemek lazım işi. Tabii ki hepimiz Türk bayrağı altında sahaya çıkıyoruz ama işi ticarete döktüğünüzde olay farklı. Ben bir yerde siyah- beyaz forma göreyim, Yunan takımı olsun yine onu tutarım"