Beşiktaş yöneticileri ligin devre arasında ‘geleceğin takımını kurduk’ dediğinde onları uyarmıştık. Kısa zamanda başa gelenler, uyarının belgeli gerekçesi oldu.
Artık oralara dönmeyelim.
Biten sezon gösterdi ki Beşiktaş yeni lige hazır değil. Ancak kurulma aşamasında.
Yeniden sıkıntılı bir lig yaşamamanın en önemli koşulu neyi kurmaya çalıştığınızı doğru düşünmek.
Kuracağınız elbette, “ Futbolu çağdaş tempoda yorumlayan, dayanıklı ve becerikli bir takım” olmalı.
Dayanıklıdan muradım, her hafta bir-iki sakat vermeyen; maratonun akışı içinde hafta üç maçı kaldıran bir takım...
Ve yeterince geniş kadro kurulmalı...
Haftada üç maçı kaldırabilmeli kadro... Fizik güçten düşmemeli, düşünsel yılgınlığa kapılmamalı, motivasyonunu yitirmemeli...
Beşiktaş bu yıl 58 resmi maç oynadı! Özellikle ligin ilk yarısında çok sakatlar verdi. Bir yandan da haftada üç maç, hatta peş peşe haftalarda üç maç yapmak zorunda kaldı... Eylülden itibaren Fenerbahçe, Trabzon, G.Saray tek maçla yarışırken Beşiktaş aradaki maçları göğüsledi... Şampiyon Fenerbahçe’den, aynı puanlı ikinci Trabzonspor’dan yarım lig kadar fazla resmi maçı oldu!
Ve buna dayanamadı, yıprandı, tökezledi...
Dayanıklı ve geniş kadro özelliklerinin yanı sıra bireysel becerilerin tek başına öne çıkmasından çok, o becerilerin birbirini tamamladığı, birleşerek ortalama değeri artırdığı bir takım kurmak amaçlanmalı... Kim kimle başarılı olur, o araştırılmalı. Her adam tek başına değerlendirilerek alınmamalı. Tek başına meziyetlere bakarken, onların öteki meziyetlerle nasıl birleştiği iyi hesaplanmalı...
Kim asıl, kim yedek?
Forlan iyi bir oyuncu... Yukarıda işaretlediğimiz, futbolu hızlı yorumlama ilkesine de çok uygun... Ama... Almeida da oyun onun özelliklerine göre oynandığında çok iş yapıyor. Bu da değerlendirmeye alınmalı. Kuşkusuz, durumu fonun bulacağı miktara bağlı...
Şunu da unutmayalım, dünya yalnızca onlara bağlı kalınacak denli küçük değil!
Beşiktaş’ın hücum ve savunma bölgesinde oynayan adamlarının ‘yedeklenme’ gereği var.
Ancak hücum adamları eldeki ‘asıl’ adamlardır... Tümü (Almeida (kalır ise), Simao, Quaresma) onların verimine yakın ya da eşdeğer oyuncularla yedeklenmeli...
Savunmadakilerin Toraman haricinde tümü ‘yedek’ niteliğinde adamlar. Toraman’a yedek, yedeklere asıl adamlar bulunmalı.
Ve ortası...
İki asıl var: Ernst ve Necip...
Guti nerede diyeceksiniz?
Onu ancak bir ‘süs’ olarak maçına göre ara sıra oynatmayı aklıma getiriyorum.
Fernandes orada asıl olur...
Ama bu bölgeye üç adam gerekir zenginleşmek için...
Kalede bir yaşlı büyük kalite Rüştü, bir genç kalite Cenk var... Bir de kendine güveni kırılmış ortanca, Hakan bulunmakta... Rüştü’de verim giderek düşebilir. Oraya ‘asıl’ çizgisinde biri mutlaka gerekli. O adam Korcan mı derseniz, biraz düşünmek gerekir.
Beşiktaş yeniden şimdi kurulacak.
Yeniden kurulacak, çünkü oyun düzeyini yükseltmek zorunda. Eldeki Beşiktaş’ın çok ünlü adamlarıyla bile Şubat’a geldikten sonra AL’de 4 yemeye başladığını ve kendi liginde de yetersiz kaldığını gördük.
BIKTIK
“Artık Avrupa’da başarılı olmanın zamanı geldi” söyleminin her yıl yinelenmesinden bıktık usandık...
