Gündeme bomba gibi düşen şike iddiaları üzerine Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticiler Fenerbahçe Faruk Ilgaz Divan Tesisleri’nde bir basın açıklaması yaptılar.
Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği ve Ligtv'den canlı olarak ekrana getirilen toplantıya yöneticiler Murat Özaydınlı, Ali Yıldırım, Ali Koç, Şekip Mosturoğlu, Hakan Dinçay, Turhan Şahin, Ünal Uzun, Semih Özsoy ve Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay da katıldı.İlk konuşmayı yapan Fenerbahçe'nin Kurumsal İletişimden Sorumlu Yöneticisi Ali Koç, hazırladıkları kasedin ekrana getirilmesini istedi. Yaşanan kısa süreli bir teknik arıza nedeniyle kasedin başında ses duyulmadı. Star TV'de yayınlanan Telegol programından görüntüler ekrana gelirken, Fenerbahçe'yi şike ve teşvikle suçlayan Cihan Oskay'ın telefon kayıtlarının ekranlara getirilmesinin ardından "Ben mesaj çekmeyi bile bilmem" demesi çelişki olarak gösterildi. Bu arada Oskay'ın futbolcu Oktay Derelioğlu'na borcunu ödemediği ve program sırasında bazı sorulara yanıt veremediği ifade edildi.
ATV'de yayınlanan Santra programında Ahmet Çakar, Kazım Kanat, Gürcan Bilgiç ve Ersin Düzen'in, "Cihan Oskay bizden ekrana çıkmak için para istedi" şeklindeki açıklamaları da ekrana getirildi.
AZİZ YILDIRIM: "BENİM ODAMIN KAPISINI BULAMAZ"
Bugün hem benim hem kulübümüz için önemli bir gün. Bu kişi televizyonda çıkıp bazı iddialarda bulunuyor. Bu iddialar tek taraflı. Bize bunlar söylenmeden sorulmadan yayına koyuluyor. Bu kişiyi tanıyorum. 2001'lere kadar kulübe giedip gelen, futbolcularımıza Çapari'de yemek veren, ayda bir yemek verdiğimiz yerlerde müdür olan biri. Benim dostum olduğunu söylüyor ama değil. Benim zaman zaman mekanında yemek yediğim bir kişi.
2005'te yazdığı bir yazı: "Asla yalnız yürümeyeceksin Aziz başkan. Fenerbahçe'nin nerelere geldiğini görünce bu ancak ilahi bir güç ya da mucize ile gerçekleşir diyorsunuz. Seversiniz ya da sevmezsiniz. 8 yılda bir ömre sığmayacak acıları başarıları yaşayan biridir. Son günlerde kendini bilmez bir kaç kişi gibi karalama kampanyasına ortak olmayın. Fenerbahçe için bazı insanlarla yolalrını ayırdı. İçi parçalanmadı mı sanıyorsunuz? Aziz Yıldırım tüm camianın birlik beraberliğini sağladı. Herkes Aziz Yıldırım'a bu yürüyüşte eşlik ediyor. Asla yalnız yürümeyeceksin Aziz Başkan."
1 Nisan 2005'den bir yazı: "Telegolde sevgili dostlarımız, yok teşvik, yok İstanbulspor diye diye Aziz başkanı olayın içine çekmeye çalıştılar. Programı hazırlayan haberi yapan da Galatasaraylı muhabirlerdi nedense."
Benim şirketime gelip para aldığını söylüyor. Benim şirketime gelse odamın yerini bulamaz, hiç gelmedi şirkete. 150 bin doları şirkette vermişim, 100 bin de kulüpten gidip almış, biliyorsunuz ki istesem bir telefon açar paranın kalanını da şirkete getirtirdim.
Anlatımlarında çelişkiler var. Oyuncuları karalıyor. Hem bizim hem de rakip oyuncuların emeğine hakaret ediyor.
AZİZ YILDIRIM: "ALİ AKDENİZ NİYE GOL ATSIN?"
Antrenöre de suç atıyor. Eğer öyle olsaydı istediğimiz oyuncuyu oynatırdık istemediğimizi oynatmazdık. Eğer Ali Akdeniz ile anlaşmışsak Ali Akdeniz maçın başında niye gol atsın? Sol bek oynayan bir futbolcu gelip gol atar mı? Biraz mantıklı olmak lazım. Sırf karalamak için yapmamak lazım. Bu akşam da zaten Lig TV'de o maçı izleyeceğiz. Lig TV'den rica ediyorum, Galatasaray-Trabzonspor maçını da yayınlasın, herkes görsün.
Bülent Ünder ile Tanju Çolak da oradaydı diyor. O zaman niye orada olduğunu neden söylemiyorsun? Ben buna da inanmıyorum. Programda, Serhat Ulueren'in de en azından bunu da dikkate alması gerekirdi ama ne yazık ki yapmadı.
Ben para vermedim. Mustafa Bey de (Çebi) almadığını söylüyor. Kim aldı o zaman o parayı ve kim verdi?
Ben sezon başı korkuyorum demiştim. Çünkü değiştim diye gelen ferderasyonun değişmediğini gördüm. Haziran ayında benim başkanlığı bıraktıktan sonra gelişmeler aynen sürdü ve hala da sürüyor. Bu Samsun ile ilgili hadise bana 2-3 ay önce söylendi ben de "yapsınlar bir şey yapmadık biz" dedim. Hatta tedbir alalım dediler ben de tedbir alacak bir şey olmadığını söyledim.
AZİZ YILDIRIM: "BELDEN AŞAĞI VURMADIK"
Geçen yıl Denizli Başkanı'nın çıkıp şehirde çantayla gezenler olduğunu söylemesi ve daha sonra konuşacağını söylemesi ama konuşmaması, geçen yıl sahada yaşananlar. Tahir Kıran'ın çıkıp söyledikleri. Biz bunların ardından Başbakana başvuru yaptık araştırılsın diye. Tahir Kıran inkar etti söylediklerini ama o gazeteci arkadaşlar Disiplin KurulunaTahir Kıran'ın bunları söylediğini gelip anlattılar.
Burada komplo var. Kim yapıyor, neden yapıyor? Önümüzde bir federasyon seçimiyle ilgili bir olay yaşanmakta. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak geçen kongrede tarafsız kaldık ve sadece oy kullandık. Kulis çalışması yapmadık. Bu süreçte hep Federasyonun hatalarını dile getirdik ve kamuoyu önünde söyledik. Kapı arkasında konuşmadık. Belden aşağı vurmadık.
AZİZ YILDIRIM: "KIRAN DIŞINDA BAŞKA HAİN FENERLİLER DE VAR"
Tahir Kıran Haziran'da bana geldi ve Ulusoy ile barışın dedi. Şahitlerim de var. (Benim Haluk Ulusoy ile şahsi sorunum yok, aynı restorana gitmem, aynı işi yapmam) dedim. Benim tek sorunumun Fenerbahçe'nin haklarının yenmesi olduğunu söyledim. Benim görüşüp görüşmemenin önemsiz olduğunu, önemli olanın Federasyon ile Fenerbahçe'nin ilişkilerinin iyi olması gerektiğini isöyledim. O da bana (ilişkileriniz iyi olursa Fenerbahçe daha rahat şampiyon olur) dedi.
Sonra 2. bir randevu aldı benden. Çok önemli dedi. Kardeşimin şirketinde bir araya geldik. Orada benimle teke tek konuşmak istedi. Kendisi bana telefonlarımızın dinlendiğini, benim bir cümle sarfettiğimi ve bundan dolayı bazı olaylar olacağını söyledi. Ben de kardeşlerimi içeri aldım ve aynı şeyleri söylettim. Bu konudada da gerekeni yapacağım hukuki olarak.
3. kez görüştük, Marco'nun dışında başkalarının da Türk yapılacabileceğini söyledi. Ben de başka türk yapacak oyuncumuz olmadığıını söyledim.
Geçen hafta Sayın Nihat Özdemir bir konuşma yaptı. İnsanlar da hiç konuşmayan Fenerbahçe niye konuştu dedi. Çünkü geçen haftadan önceki perşembe Tahir Kıran ve Bülent Demirlek bir gece kulübünde beraberdi. Sonra da maça Demirlek atandı ve maçı nasıl yönettiği de ortada.
Tabi bu komplonun içinde Tahir Kıran dışında başka hain Fenerliler de var. Aziz Yıldırım düşmanlığı uğruna bunu yapanlar da var.
Bu konular, Futbol Federayonu'na bırakılmadan Başbakanlık tarafından araştırılmalıdır. Mahkelerde 2-3 seneye de bırakılmasın. Bir kaç haftada çözülmelidir. Çamur at izi kalsın politikası burada geçerli olmamalı. Bu konuya muhakkak bir çözüm getirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Ellerindeki kaset, Futbol Federasyonu Başkanı ve yöneticileri tarafından izlendi. Elinizde böyle bir kaset var neden gerekeni yapmıyorsunuz? Bir kuruluşa gidiylorlar bunu yayınlamıyor kuruluş. Bir kanala gidiyor para istiyor. Devletin acilen bu işe el koymaları lazım. Savcıların bu olaya el koyması lazım. Bu adamın korumaya alınması lazım. Korkuyorum bir şey olacak o da benim üstüme kalacak.
Bir yönetici birini arıyor. O aradığı kişi de Serhat Ulueren'in kankası. Kim olduğunu anladınız siz. Onlar da yayına koyuyor.
AZİZ YILDIRIM: "FENERBAHÇE İLE AZİZ YILDIRIM AYRILAMAZ"
Bu komplo geçen sene başlamıştır. Bilinçli saldırılardır. Bundan sonra da olacaktır. Biz hazırız. Her türlüsüne göğüs gereriz.
Herkes ne biliyorsa söylesin. Fenerbahçe'nin son on senesi araştırılsın. Diğer kulüpler de araştırılsın. Bugün ne varsa bilinen açıklansın. Temiz bir toplum istiyorsak herkesi göreve çağırıyorum. Bunu çözecek olan devlettir. Bu kadar pisliğe batan bir ortamda Fedarasyon çözemez. Çünkü onlar da işin içindedir. Onların olduğu yerde temizlik olmaz.
Buradan da tekrar iki gündür bu şahsın nasıl biri olduğunu ortaya koyan medyaya teşekkür ediyorum. çünkü olmayan bir hadiseyi bedel karşılığında bu hale getrimişlerdir.
Burada amaç sadece Aziz Yıldırım'ı yıpratmak değil kulübü de yıpratmaktır. Ama çağrılarında yıpratmak istediklerinin Aziz Yıldırım olduğunu söylüyorlar ama Fenerbahçe ile Aziz Yıldırım ayrılamaz.
Onlara çağrı yapıyorum. Bu ülkede ülke menfaati için çarpışan ama hapis yatan insanlar var. Onlar bu çok ince mesajı aldılar.
ŞEKİP MOSTUROĞLU: "HERKES ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKSÜN"
"Son derece iyi organize edilmiş bir olay var. Bunun arkasında destek sağlayanlar ile adalet önünde hesaplaşacağız. Taraftarımız da sosyal olarak örgütlenmektedir. RTÜK nezninde de hepimiz gereken başvuruları yapacağız. Manevi tazminat davalarını hem biz hem de taraftarımız açacak. İzin telefon kaydı için de dava açılacak.
ALİ KOÇ: "SİZİN DE BAŞINIZA GELEBİLİR..."
Gösterimin ardından tekrar söz alan ve teknik aksaklıklar nedeniyle özür dileyen Ali Koç, Türkiye'de bulunan tüm yöneticilerin bu toplantıya katıldığını söyledi. Koç sözlerini şöyle sürdürdü: "Fenerbahçe'nin şampiyonluğu hakkında 5 saat boyunca asılsız iddialarda bulunulmuştur. Ben programla ilgili, Şekip Mosturoğlu hukuki süreçle ilgili, Aziz Başkan da iddialarla ilgili açıklamalar yapacaktır. Telegol programında "Asrın olayı, maskeler düştü" gibi sansasyonel sözlerle Fenerbahçe camiası lekelenmeye çalışılmıştır. Bu asılsız iddialardan çok konunun ve konunun kaynağının kullanılış şekli tüm camiamızı derinden sarsmıştır. Hiçbir etiğe riayet edilmemiştir. Programın yayınlandığı tarih de programın içeriği kadar sansasyoneldir. takımımızın ligde lider olduğu, UEFA'da ülkemizi başarıyla temsil ettiği, üstüste derbiler oynadığı ve federasyon seçimlerinin konuşulduğu bir döneme denk gelmiştir. Kişi ve kuruluşların haysiyetine umarız bu kadar kolay saldırılar gerçekleşmez. Bugün bizim başımıza gelen yarın da sizin başınıza gelebilir."
ALİ KOÇ: "AZİZ YILDIRIM'A SÖZ HAKKI VERİLMEMİŞTİR"
Cihan Oskay adlı şahsın söyledikleri, programda kayıtsız şartsız kabul edilmiştir. Tanıyanlar tarafından psbikoloöjik ve maddi sorunlar yaşadığı belirtilen bu kişi hakkında karşılıksız çek suçlaması vardır. tehdit nedeniyle yakalama mri mevcuttur. İş ortaklarını dolandırmıştır. Ortağının çek defterini alıp ortadan kaybolan bu kişi hakkında ailesi kayıp ilanı vermiştir. Yakın zamana kadar kendi köşesinde Aziz Yıldırım'a övgüler düzen Oskay, Telegol programını aynı köşede eleştirmiştir.
Kulübümüze ihbarlar yağıyor. Özgeçmişi böyle olan bir kişinin Star TV'nin kapısında devlet adamı gibi karşılanmasını hayretler içinde izledik. Aziz Yıldırım'a bir kez dahi söz hakkı verilmedi. Program günü iligili kanalın üst düzey yöneticileriyle görüştüğümüzde, bu programın nelere yol açacağını söylediğimizde program sunucu programa 3 saat kala Başkanımızı aramıştır. Sürekli olarak ilgili kişileri yayına alacaklarını söylemesine rağmen, başta Cihan Oskay hakkında ciddi iddiaları olan Ahmet Çakar başta olmak üzere adı geçenler saatlerce bekletilmiş ve yıldırılmıştır. Şekip Mosturoğlu dahi progreama bağlanabilmek için araya şirketin üst düzey yöneticilerini koymak zorunda kalmıştır...
ALİ KOÇ: "DİMDİK AYAKTA OLUN"
Cihan Oskay gibi bir kişinin sözlerinden hareket ederek, asrın olayı diye nitelendirdiği bir yayın yapılmıştır. Yayında sunucunun ilk kez duyduğunu iddia ettiği kayıtlar, daha önceden alt yazıları dahi hazırlanarak yayına sunulmuştur. Söylenecekleri biz de bilmiyoruz diyen program yorumcularının, konuyla ilgili gazete kupürlerini getirdikleri dikkat çekmiştir. Aynı şekilde pazartesi saat 03.00'te sona eren programın tüm ayrıntılarının ertesi günkü gazetelerde yer alması dikkat çekmiştir. Cihan Oskay'ın telefon kayıtlarındaki ses seviyesindeki sabitlik ve seslerin temizliği, kayıtların stüdyoda alındığı izlenimini yaratmaktadır. Ayrıca Serhat Ulueren, Tamer Tuna'nın telefonunu Cihan Oskay'a kendisinin verdiğini söylemiştir. Ayrıca Cihan Oskay da kayıtları beraber yaptık demiştir. Cihan Oskay'ın özellikle telefon kayıtları sırasında iddialır çürütüldükçe gerginleştiği görülmüş ve mimiklerine yansıdığı görülmüştür. Zaten böyle bir kişinin bunu tek başına tezgahlaması da düşünülemez.
Şike olduğu söylenen maçta para aldığı söylenen Ali Akdeniz bize gol atmış, teşvik aldığısöylenen Oktay da boş kaleye gol atamamıştır. Zaten bu telefon kayıtları da o zaman değil, sadece bir kaç ay önce yapılmıştır.
Sonuç olarak Telegol yapımcı ve sunucuları tarafımızca bir komplo olarak algılanan bu olayın baş aktörleridir. Ahlaki olmayan ve tek yanlı yayın yapılmış, objektif yayıncılığın tüm kuralları ihlal edilmiştir. Sadece biz değil, şerefi ve namusuyla görevini yapan tüm gazetecileri göreve çağırıyoruz. Habercilik mesleği pazartesi akşamı zan altına alınmıştır. Bugün bunları yapan zihniyetin yardın nelerle geleceğini düşünmek bile istemiyorum. Camiamıza ve taraftarımızdan dimdik ayakta olmalarını istiyor, futbolcularımızla da sahada kimsenin direnemeyeceğini hatırlatırım.
Samsunspor-Fenerbahçe maçına ilişkin olarak ve yine TFF yöneticisi Tahir Kıran'ın 2005/06 sezonuna ilişkin iddiaları hakkında başvurular yapmıştık. Ne kadar şaşırtıcıdır ki TFF bu meczup şahsın sözleri için soruşturma açarken, kendi yöneticisi Tahir Kıran'ın sözlerinden dolayı araştırma açılmıştır. Kulübümüz zan altındadır ve derhal soruşturma açılarak sonuçlar kamuoyuna duyurulmalıdrır. Bağımsız ve güvenilir bir kurul oluşturulsun. Tüm iddialar araştırılsın. ve sonucu ne olursa olsun cezalar verilsin. herkes eteğindeki taşları döksün. Bu olay ne ilktir ne sondur. Taraftarımız uyanık olsun. Bu gibi meczupların Fenerbahçe'yi karalama kampanyalarının takipçisi olsun.
Basınımıza da 48 saattir gösterdiği sağ duyulu duruştan ötürü teşekkür ederim..