Aziz Yıldırım, Saran'a ne dedi?

Aziz Yıldırım, Saran'a ne dedi?

Lig TV Genel Yayın Yönetmeni Şansal Büyüka, önceki gece sert bir şekilde tartışan Aziz Yıldırım ile Sadettin Saran arasında geçenleri yazdı. Saran'ın "Rusya'dan seni aradığımda Şansal Büyüka da yanındaydı" şeklindeki sözleri üzerine o günü kaleme alan Büyüka, Yıldırım ile Saran arasındaki konuşmayı anlattı:

Yeminli bir şahit
Mahkemede şahit olarak yargıç önüne çıkarsanız, doğruları söyleyeceğiniz konusunda şerefiniz, namusunuz üzerine yemin edersiniz. ATV’deki Santra programında Aziz Yıldırım-Sadettin Saran kapışması sırasında, Beschastnykh transferinin bir bölümü ile ilgili şahit olarak benim de adım geçti. O zaman tanık olduğumuzu yazmak boynumuzun borcu. Üstelik tek kelimesini abartmadan, tek kelimesini saptırmadan.

Günlerden 30 Ocak. Günü, daha sonra tanık olacağım, bu transfer olayı nedeniyle unutmuyorum. Yılı da önceki akşam Santra programında Sadettin Saran’ın konuşmasından öğrendim. 2003 yılı. Yani 30 Ocak 2003. Yani ara transferin bitmesine sadece bir gün kala.

Ankara’da işim oldu mu, genellikle karayoluyla giderim. Yanımda bir yol arkadaşı olsun istedim. Bizim Ömer Güvenç’e “gelir misin” dedim, “Abi iyi olur. Kaç zamandır annemi görmedim, gidip elini öperim” dedi.

Ankara’ya gittik. Gün içinde Başkan Aziz Yıldırım ile bir telefon görüşmemiz oldu. “Neredesin” dedi, Ankara’da olduğumu söyledim. O da “ben de Ankara’dayım” dedi. Karayoluyla geldiğimi ve akşam döneceğimi söyledim. “Ben de arabayla geldim. Bekle akşama birlikte dönelim” dedi . “Olur” dedim, telefonu kapattık.

Akşam saatlerinde Ankara Hilton Oteli’nin lobisinde buluştuk. Benim yanımda çalışma arkadaşım Ömer Güvenç ve can dostum, kardeşim Önder Fırat vardı. Lobide oturup Başkan Aziz Yıldırım’ı beklemeye başladık. Ama sevgili kardeşim Önder Fırat ile Ankara’da hangi amaçla buluştuk, nasıl oldu, açıkcası onu hatırlamıyorum. Ama Aziz Yıldırım-Sadettin Saran telefon görüşmesi sırasında Önder Fırat da bizimle birlikteydi.

Bir süre sonra Aziz Yıldırım otele geldi. Lobide oturduk. Yanılmıyorsam, yanında kendi işyerinin Ankara ofisinde çalışan iki de üst düzey profesyonel yöneticisi vardı.

Biz konuşurken Başkan’ın telefonu çaldı. Başkan “Merhaba Sadettin” dedikten sonra, sessiz kalıp uzunca bir süre Sadettin Saran’ın anlattıklarını dinledi. Saran telefonda Başkan’a ne dedi bilmiyorum, ama başkan Saran’a “Sadettin hani bonservis ücreti yoktu. Bu 800 bin dolar nereden çıktı” diye sordu.

Başkan uzunca bir süre daha Saran’ı dinledikten sonra “Yarın transferin son günü. Adamı alacağımızı kamuoyu biliyor. Bu saatten sonra geri dönemeyiz. Ne yapalım, verin parayı alın adamı” dedi.

Benim bu konudaki şahitliğim buraya kadar. Ne bir fazlası, ne bir eksiği. Daha sonra ne olmuş. 800 bin dolar gitti mi, gitmedi mi? İmza sahte mi, değil mi? Para kulübün kasasına girdi mi, girmedi mi? Makbuz var mı, yok mu? Tamamı bilgi ve ilgi alanım dışında. Benim bu konudaki şahitliğim, Başkan’ın Saran’la yaptığı telefon konuşmasıyla sınırlı.

İşin bir başka tarafı. Başkan ile Saran arasındaki konuşmada “adam ol adam... Terbiyesizlik yapma. Sen benim kim olduğumu biliyor musun” gibi karşılıklı tartışma Fenerbahçe camiasına yakışmadı. Hatta Fenerbahçe camiasını ciddi biçimde üzdü. Fenerbahçeyi yönetenlere, Fenerbahçe’de gündemden düşmeyenlere bir önerim var: Toplumun önünde hep kavgacı yüzünüzle mi hatırlanacaksınız, hep böyle mi anılacaksınız. Lütfen biraz hoşgörü, biraz sakin. Buna herkesten çok sizin ihtiyacınız var. Üstelik birşey kaybetmez, aksine kazanırsınız.

Bu sözleşmeyi kim yaptı
Beşiktaş’ın hocası Tigana’nın sözleşmesinde üçüncülüğe 100 bin euro prim yazıldığını duyunca kulaklarıma inanamadım. Hadi Tigana Beşiktaş’ın büyüklüğünü bilmiyordu diyelim, Beşiktaş adına o sözleşmeye imza atana ne demeli. Beşiktaş’ta üçüncülüğe prim mi olur? Beşiktaş adına bu sözleşmeye imzayı kim attıysa O’na önce Beşiktaş’ın büyüklüğünü öğretin.

Tigana çeneni yorma
Beşiktaş’ın hocası Tigana genç ve yetenekli oyuncu İbrahim Akın’a “iyi çalışırsan, futbolu daha fazla düşünürsen Henry gibi oyuncu olursun” demiş. Tigana doğru söylüyor da, kime söylüyor? Tepeden tırnağa yetenek olan İbrahim Akın hocasının söylediklerini keşke can kulağı ile dinleyebilse. Ama bize göre Tigana çenesini boşuna yoruyor. İbrahim Akın’a bugüne kadar söylenen benzer şeyler bir kulağından girdi, öbür kulağından çıktı. Dileriz Tigana’nın söyledikleri bu kez kulağına küpe olur.

Cezayı görelim
Bizim Türkiye-İsviçre maçında çıkan olayların belki de beş kat fazlası Valencia-İnter maçında çıktı. Bu olayda elbette suçsuz değiliz de, bizi linç edenler, bakalım Valencia-İnter maçının sorumlularına ne ceza verecek. Olay bizimkinden beş kat fazla ama, bilin ki cezası bizimkinden beş kat fazla olmaz.

Tesadüfün böylesi
Galatasaray Sportif AŞ. Genel Müdürü Adnan Sezgin, Manisa’nın hocası Ersun Yanal ile buluşması için “tesadüf” demiş. Benim bildiğim tesadüfen buluşmalarda ayak üstü bir-iki dakika konuşulup veda edilir. Oysa Adnan Sezgin-Ersun Yanal buluşması tam iki saat sürüyor. Ne tasadüf ama.

Zico panik olursa
İkinci AZ Alkmaar maçı öncesiydi. Zico “Tur şansımız yüzde 49” diye açıklama yaptı. Aynı maç için Kezman yüzde 51 şanslı olduklarını söyledi. Baktım Zico, son hafta maçlarından sonra Brezilya’nın Sport TV kanalına da “şampiyonluk şansımız tehlikeye girdi” demiş. Bir hoca futbolcusundan daha karamsar olur mu? O zaman futbolcu ne yapsın, taraftar ne yapsın?

Polat’ın hesabı yanlış mı?
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında 7 puan fark var. Bu fark sevgili Adnan Polat’ın hesabına göre 7 değil, sadece 4. Ama Galatasaray’da bir panik, bir bölünmüşlük, bir moralsizlik anlatılır gibi değil. Acaba diyorum, Sevgili Polat derdini mi anlatamadı, yoksa camia bu puan hesabını gerçekci mi bulmadı?

Ambargo kalktı mı?
Fenerbahçe taraftarı Samandıra tesislerinden içeriye adım atamaz, yasak. Ama baktık, Başkan Aziz Yıldırım’ın ambargo koyduğu grup da dahil, futbolculara moral vermek için hepsi Samandıra’da. Hayrola. Ambargo mu kalktı, yoksa yönetimde değişim mi başladı.

Hedef mi hayal mi?
Trabzonspor’un hocası Ziya Doğan “bu hafta biz kazanırsak, Fenerbahçe kaybederse şampiyonluk hesapları yapabiliriz” demiş. İddialı olmak güzel. Bu zaten Ziya Hoca’nın doğasında var. Ama bu son açıklaması sanki hedef olmayı aşıp hayal kurmaya giriyor gibi geldi bana.

Sağlam duruyor da
Kayserispor’un hocası Ertuğrul Sağlam, şampiyonluk yolunda Beşiktaş ve Galatasaray kadar şansları olduğunu söylemiş. Ertuğrul Hoca haklı. Ama şampiyon olmak istiyorsa, sadece sıradan maçları değil, şampiyonluğu doğrudan etkileyen büyük maçları da kazanması gerekiyor. Kayserispor’un şu sağlam gidişinde belki de en büyük eksiği büyük maçlarda büyük sonuçlar alamaması.

Sat gitsin
Fenerbahçe yönetimi, Alex’in manejeri Juan Figer’in “dört yabancıdan mutlu değilseniz iki-üç kat fazla paraya satayım” teklifini “memnunuz” diye geri çevirmiş. Bence yanlış yapmışlar. Keşke hemen satsalar. Hem kulübe para kazandırırlar, hem de takımı Avrupa’ya taşıyacak, Türkiye’de sıkıntıya sokmayacak, daha iyi, daha kaliteli yabancılar alırlar.