TFF eski başkanı Mehmet Ali Aydınlar basın toplantısı düzenledi. Aydınlar, şike sürecinden verilen cezalara; Fenerbahçe yöneticileriyle yaptığı görüşmelerden başkanlık seçimine kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.
Neden böyle bir toplantıya gerek duyduğunu açıklayarak sözlerine başlayan Mehmet Ali Aydınlar, "Bugüne kadar çok şey yazıldı, çizildi. Konu içinden çıkılamaz hale geldi. Süreç içerisinde en çok zarar gören biriyim. Artık sporrtif anlamda hukuki süreç sona erdi. Şimdi Fenerbahçe ile ilgili kritik bir sürece girildi. Her gün ismim spekülasyonlara giriyyor. Bu süreçte çok üzüldüm. Kurumlar da yıprandı. Kurumları korumak için hassas davranacağım. Spor adamı kimliğim tam 22 yıl önce Fenerbahçe yönetim kurulu üyeliğiyle başladı. 20 yılı aşkın bir süredir yönetici ve sponsor olarak hizmet ediyorum. 3 Temmuz süreci öncesinde içerisinde bulunduğum durumu düşünün. 4 günlük Federasyon başkanı olduğumuz zaman kucağımızda bomba bulduk. Mehmet Ali Aydınlar olmasaydı yaşanacakları düşünün. Durum vahim demiştim. Bunu bu şekilde tanımlamayan bu işten anlamıyor demektir" dedi.
"BEN NE YAPTIM?" Barko vizyondan Disiplin Talimatı'nın 72. maddesinin 10. fıkrası gösterilirken, Mehmet Ali Aydınlar "Bu kararı alabilirdim. Neden yapmadık. Ogün bütün medya organlarında anlatmaya çalıştım. Masumiyet karinesi çerçevesinde toplantılar yaptık ve spor tarihinin en ağır davasını çözümlemek için çalıştım. Kulüplerin en az zararla çıkabilmeleri için bunu yaptık. Yaşadığım yedi aylık süreci bu hassasiyet üzerine kurdum ve bütün arkadaşlarım olağanüstü çaba gösterdik. Karşılığı hedef gösterilmek, hain gösterilmek. 10 binlerce tehdit ve hakaret mesajı aldım. Çok sayıda dava da devam ediyor. İtibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldım. Bütün bunları hakedecek ne yaptım ki? Sizlere de soruyorum. Ben ne yaptım. Bir de o günlere benim açımdan bakalım. Başkanlığımın 4. gününde bu davayla karşı karşıya kaldım. Sürecin başladığı günün hemen ertesinde UEFA gönderdiği mektupla süreçte bizimle olduğunu paylaştı" ifadelerini kullandı.
UEFA'nın TFF'ye gönderdiği mektup barko vizyondan gösterildikten sonra açıklamalarına devam eden Mehmet Ali Aydınlar şöyle konuştu, "Fırsat bir kez değil, tam 3 kez Fenerbahçe yöneticilerinin eline geçti. 1. fırsat her ne kadar adı geçen kulüpler Avrupa kupalarına katılabilir dediyseler di elimizde temiz kağıdı olması lazım diyorlardı. 2 tane Fenerbahçe yöneticisini çağırdım, başkan ve yöneticiler tutuklu yargılanıyorlar. Sürecin bitmesini bekleyin dedim."
"FENERBAHÇE YÖNETİCİLERİ AVRUPA'DAN ÇEKİLİYORUZ DEDİLER" Daha sonra UEFA'nın TFF'ye gönderdiği ve Fenerbahçe'nin UEFA Şampiyonlar Ligi'nden çekilmesini salık veren mektup barko vizyondan gösterilirken Aydınlar, "Bu uyarı üzerine Fenerbahçe yöneticilerin çağırdım ve mektubu kendileriyle paylaştım. İngilizce kopyasını bir Türkçe kopyasını ise diğerine verdim. Arzu ederseniz İsviçre'ye gidin dedim. Birisi şimdi İsviçre'ye gidiyoruz ve Şampiyonlar Ligi'ne katılmayacağız dedi. Gittiler. UEFA'nın mektubu netti. Çekilin diyorlardı. Onlara Fenerbahçe'nin kararını ilettim ve katılmayacaklarını söyledim. Katıldığım televizyon programında kararı açıkladım. Trabzonspor'un gideceğini söyledim. Belki bize sorsalardı biz Trabzonspor değil Bursaspor'u gönderirdik. Ancak o televizyon kanalına bağlanan ve daha önce bize her gün teşekkür eden bir Fenerbahçe yöneticisi tersi şeyler söyledi.
"FENERBAHÇE'Yİ ÇOK BÜYÜK CEZADAN KURTARDIM" Ben Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermemekle çok büyük cezayı önlemiş oldum. Ayrıca Türkiye'yi riske atamazdım. Bu tarihten sonra Fenerbahçe yöneticileri durumu kurtarmaya, beni hain göstermeye çalıştılar. Buna devam ediyorlar. Ogünlerde UEFA ne söylediyse gerçekler ortaya çıkıyor. Fenerbahçe 8 yıl Avrupa kupalarından men edilebilirdi. Fenerbahçe taraftarı yanıltılmaya çalışılıyor. Fenerbahçe yöneticileri "CAS'ın kararı ne olursa olsun Avrupa'da oynayacağız" dediler. Ne oldu, Avrupa'dan men edildiler. Hala Fenerbahçe taraftarı yanıltılmaya çalışılıyor. Biz Platini ile Larnaka'da yapılan toplantıda liglerin oynatılmasını kabul ettirdik. Bunu Türk takımları için yaptık. İsviçre'de UEFA yetikilileriyle yaptığımız büyük pazarlıklar sonuç verdi. Sadece bir yıl Avrupa'dan men kararı alınmıştı. Herkes de bu çözüm üzerinde birlik oldu. Bunlar sözlü pazarlıklardı. Daha sonra da resmi belgeyi UEFA'dan istedik. Onlar da resmi belgeyi bize gönderdiler."
Daha sonra TFF'nin UEFA'dan resmi belgeyi isteyen dilekçe ve bu dilekçeye verilen cevap barko vizyondan gösterilirken, Aydınlar sözlerine şöyle devam etti, "Şimdi hepinize sormak istiyorum. O gün bu istenilenler yapılmış olsaydı, Fenerbahçeli yöneticiler kişisel çıkarlarına göre hareket etmemiş olsaydı, bugün hangi noktada olurduk. 58 maddenin çok ağır olduğunu UEFA yetkililerine anlattım. Ancak genel kurul kararıyla askıya alınabileceğini UEFA'ya söyledim. Kulüpler bize başvurarak değişmesini istedi. Fenerbahçe yöneticisi "Biz hiç bir zaman değişsin" demedik diyor. Gerçek böyle mi, buna ilk imzayı atan kim ve "Değişmezse Turk sporu batar" diyen kim" dedi. Daha sonra Nihat Özdemir'in Hürriyet gazetesine verdiği röportaj barko vizyondan gösterildi.
Daha sonra örnekler veriyorlar. Geçmişte de böyle şeyler olmuştu. UEFA bunlara izin vermişti deniliyor. Porto, Lazio, Juventus'a ceza gelmedi deniliyor. Bunlar 2006 tarihinden önceki kararlar. Platini geldikten sonra yönetmenliği değiştirdi ve şikeye sıfır tölerans kuralını getirdi.
Yaşananlar, gördüklerim ve bizzat gördüklerime görüyorum. Tribüne oynayanları, kendi çıkarları için çalışanlardan bıkıyorum ve yeter diyerek görevi bırakmıştım."
"UEFA RANDEVU VERMEDİ" Barko vizyonda şike süreciyle ilgili daha önce Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32. Gün programına yaptığı açıklamalar gösterilirken, "Bugün haklı çıkmanın maalesef üzüntüsünü yaşıyorum. Keşke bunlar yaşanmasaydı. İyi niyetle çabalarımız doğru zeminde çözümlenmişti. Bu dava namus davamız diyenler daha sonra CAS'taki davayı çektiler. UEFA'dan randevu istediler alamadılar. Ben araya girdim randevu aldım. Platini'den de randevu istediler, Platini beni de CC'ye koyarak reddettiği mesajını gönderdi" diye konuştu.
32. Gün programında söylediği "Fenerbahçe'ye zarar vermişsem, bunu şahsen tazmin etmeye hazırım. Ancak onlar zarar verirlerse bu işin takipçisi ben olacağım" sözleri barko vizyondan gösterilirken, "Fenerbahçe bu zararı tanzim etmek zorunda. Bu süreci bugün başlatıyorum. Kulübün hem maddi hem de manevi çok büyük zararları var. Kendi hesaplarıyla 3 x 45 milyon Euro. 135 milyon Euro'luk bir zarar var. Kulüp yorulmuş durumda. Kulübü daha fazla yormayacaklarını biliyorum. Yönetimde çok büyük işadamları var. Kendilere ağır gelmez. Sürece dair büyük bir zarar söz konusudur. Fenerbahçe Spor Kulübü'ne bu lekeyi sürenler, kişilerin bekası için bu zararı karşılamak zorundadır" ifadelerini kullandı.
Aziz Yıldırım'ın spor müdürleriyle yaptığı ve "Başkanlık seçimleri için adaylar ortaya çıksın" açıklamalarına da değinen Mehmet Ali Aydınlar, "Olağanüstü seçim kararı alındı diyorlar, 2 ay sonraya gün veriyorlar. Adından da belli olan olağanüstü seçim kararının bir an önce yapılması gerekmiyor mu? Rekora gidiyoruz. Kimse Fenerbahçe'nin üstünde değildir. Sorun Fenerbahçe'de seçim sorunu değildir. Sorun zihniyet sorunudur. Sorun 105 yıllık kulübü kişisel çıkarlar için kullananlardır.
Buradan çağrım sadece Fenerbahçe genel kuruluna değildir. Medya ve spor dünyasınadır. Böylesine müthiş bir enerjiyi kişilerin egoları için tüketiyoruz. Hepimiz mi suçluyuz. Fenerbahçe değişmeli ve yenilenmeli. Uluslararası bağımsız denetleme kurullarının denetlediği, çağdaş bir dünya kulübü yoluna girmek zorunda. Bütün Fenerbahçeliler betonu inşaatı değil, bütün branşlarda Avrupa'da başarılı olan bir kulüp istiyor.
"BAŞKANLIĞA ADAY DEĞİLİM"
2 Kasım'da yapılacak kongrede başkanlığa aday değilim. Birçok aday çıkacağına inanıyorum. Şayet Fenerbahçe'nin içine düştüğü bu zor durumun tek sorumlusu olan bu zihniyet, yönetim konusundaki ısrarını sürdürmeye kalkarsa, emanetçi bir aday aracılığıyla bu büyük kulüp üzerindeki vesayetini sürdürmeye kalkışırsa, kararımı gözden geçireceğimi buradan ifade etmek istiyorum" diye sözlerini bitirdi.