Spor yazarları ne dedi?


Spor yazarları Benfica - Galatasaray maçını değerlendirdi.


Galatasaray beraberlik golünü attığında maçı birlikte izlediğimiz arkadaşlarımız “Beraberliğe razı değiliz. Bu Benfica’nın Galatasaray’dan ne fazlası var, kazanırız” umudunu taşıyor, bunu pek de iyi olmayan Galatasaray’a rağmen söylüyorlardı... Gerçekten de, duygusallıktan uzak, taraftarlıktan uzak, elimizi vicdanımıza koyup konuşalım; şu Benfica’nın Gaitan’ı bir tarafa bırakın Galatasaray’dan ne fazlası var... Hiç yok... Ama sorun Benfica sorunu değil, Benfica zaten iyi değil... (Şansal Büyüka


Sorun Galatasaray’da... Bir klasik olan, bir kaliteye adını veren Muslera’yı baştacı yapıp, diğer futbolculara bakıyorum... Golü atmasına rağmen Podolski, Sneijder, diğerleri, hangisi normal seviyesinin üstüne çıkabildi... Aslantepe’nin çimlerine formalarınızı koysanız zaten kazanıyorsunuz... Bu kulüp bu kadar parayı, bu kadar umudu Avrupa için harcıyor... En azından bu maçta yoktunuz... Bir anlamda en kilit, en önemli maçta yoktunuz... İçerdeki Astana maçını düşündüğünüzde, Lizbon’dan alacağını


Galatasaray maalesef kötü oynadı... Muslera dışında tamamıyla kötü oynadı ve vasat bir Benfica’ya kaybetti... Dünya çapındaki kariyerli oyuncuları seviyelerinin çok altında kaldı... Yerliler alışılmış çizgilerini yakalayamadı... Hiç olmazsa önlediği tehlikeleri gördükçe “Muslera’ya ayıp oluyor” deyip biraz daha gayretli olabilselerdi... Galatasaray için üzüldüm, kaçan büyük şans için üzüldüm, en fazla da Galatasaray’ı ayakta tutmak için canını dişine takan Muslera’ya üzüldüm... İyi ki ülkemizde


Erken saatte oynanan Astana- Atletico Madrid maçından çıkan beraberlik bu maçı final havasına soktu. Bu, sadece Galatasaray için değil, Benfica için de geçerliydi. Galatasaray zaten ilk 2'ye girebilmek için kazanmak zorundaydı. Astana'dan gelen skordan sonra Rui Vitoria'nın da kafası karıştı. Benfica, emniyetli hücumu tercih etti ve çok agresifleşti. "1 puan olursa iyi, 3 olursa da işi bitiririm" düşüncesi, hem Benfica'yı sertliğe götürdü, hem de savunma güvenliğini maç boyunca bırakmamasını sağ


Galatasaray, genelde alan savunması yapıyor. Karambol olduğu zaman boşta kalan toplarda şans yarı yarıya... Her iki pozisyonda da Benfica, Luisao ile boştaki topu aldı ve vurdu. Benfica takımı, maçın genelinde beklediğimden ürkek ve çekingendi. Duran top dışında stoperlerini ve ön liberolarını çıkarmadılar. Zaman zaman Talisca'nın şut denemeleri oldu. Tabii ki sahanın en yetenekli oyuncusu Gaitan'ın sinirli gününde olması Galatasaray'ın lehineydi. Gaitan'ın yaratıcılıkla getirdiği topları, Benfi


Karambolden gelen iki gol ve birkaç kontra dışında maçta iz bırakan tek pozisyon, Gaitan'ın barajın sıçrayacağını düşünerek yerden vurduğu ve Muslera'nın çıkardığı pozisyon. Bu çok özel oyuncuların düşündüğü bir frikik uygulamasıdır. Risklidir ama bilerek, barajın sıçrayacağını düşünerek o sahada ancak Gaitan'ın düşünebileceği bir vuruştu. Galatasaray'ın attığı golde de yüzünü kapatıp bunu kim attı deseniz Podolski derim. Bu şutu Süper Lig'de atabilecek bir numaralı oyuncu Podolski. (Rıdvan Dil


İstenen oyunun yarısı bile uygulanamazken galibiyet çok mümkün beraberlik ise kesine yakınken bu şansı kaybetmek inanılmaz sıkıntı verici. Silvio ve Eliseu gibi sorunlu iki bekin üzerine kurulması gereken oyunda bunu hiç kullanamamak, onları oyuna dahil etmek anlamına geliyordu. Bu iki savunmacıyı üstünüze çekip arkasına kaçmak değil doğru plan! Onların üzerine baskı yapıp hataya zorlamak olmalıydı. Samaris’in yokluğunda ağır savunma göbeği de destekten yoksun olduğundan çok şans çıkabilirdi. Ye


2. golden sonra görüldü ki baskı ve pozisyon bulmak aslında kolay. Bunu yapamadı temsilcimiz. Ama buna rağmen sadece denge oyunuyla dahi kazanmak mümkündü. Duran toplardaki kabus dönmese. Yani abuk sabuk bir yenilgi oldu. (Mehmet Demirkol/Fanatik)


Benfica ile G.Saray kadroları arasında fark yok. Hatta bu Benfica’da bir Wesley Sneijder, Lukas Podolski ve Fernando Muslera da yok. Üst düzey sadece Gaitan var. Son yılların en sorunlu ve en zayıf Benfica takımı karşında hazır tribünler de boş kalmışken galibiyet için daha cesur bir oyun ortaya koymalıydı Cimbom. Çünkü gruptan çıkma yolunda bu Benfica’yı yenebilmek, Madrid’de Atletico’yu yenmekten daha kolaydı. Beraberlik dahi avantaj getirmeyecekti. (Güntekin Onay / Vatan)


Benfica'nın tarihi, büyüklüğü ve evindeki geleneği tartışmaya açık değil. Lakin bu takım son yılların en kötü Benfica’sı. Eğer bu gruptan bir üst tura çıkmak gibi bir hedefiniz varsa oyun stratejinizi galibiyet üzerine yapmalıydınız. 85 dakika çok pasif bir Cimbom izledik. İnanmış ve daha ofansif bir G.Saray bu Benfica’yı yenerdi. (Güntekin Onay / Vatan)


Oyun şuraya geldi. Bir frikik topunu kafayla kalenin önüne oynuyorlar ve Chedjou ıskalıyor! “Bir büyük takım bu golü nasıl yer” derken, beraberlik golü geliyor. Bu dakikadan sonra her şey G.Saray lehine olmalı fakat olmuyor.Sanki G.Saray, baskı kurmak için önce gol yemeyi bekliyor ve o golü de yiyor. Ve belki ilkinden de beter şekilde yiyor. Bir korner atışında kale sahası içinde 7 G.Saraylı ve arkada bomboş bir Luisao... (Mustafa Denizli /Hürriyet)


Neresinden bakarsan bak, yazık bir maç. G.Saray tekrar yükleniyor, tekrar arıyor ve en sonunda da beraberlik şansını Yasin ile yakalıyor. Ancak inanılmaz bir şekilde bu da gol olmuyor. Bu pozisyonla beraber sanki kader de ağlarını örüyor. Maçla birlikte G.Saray, bir sonraki maçın en önemli silahlarını da kaybediyor. (Mustafa Denizli /Hürriyet)


Sosyal medyada G.Saray taraftarlarına anket yapmışlar ve sormuşlar; "Tek hakkınız var; Muslera'yı mı yoksa Sneijder'i alırsınız?" Uzak ara herkes "Muslera" cevabını vermiş. Gatasaraylı oyuncular Muslera'yı kucaklamalı, sarıp sarmalamalı ve omuzlarda taşımalı. Muslera olmasaydı Galatasaray büyük travma yaratacak ağır yenilgi alabilirdi. (Levent Tüzemen/Fotomaç)