Quiz: Fatih Tekke


beIN SPORTS'un sevilen programı Quiz'in bu haftaki konuğu Fatih Tekke.


En güzel gol: En güzel golüm Konyaspor’a attığım goldü. Gökdeniz bana, ben tekrar Gökdeniz’e, Gökdeniz ise Szymkowiak’a verdi. Müthiş bir aşırtma golüydü. Ayrıca tam 61. dakikada da olması sebebiyle önemli bir goldü. Bir diğer golüm ise Fenerbahçe deplasmanında attığım goldü. Emrah ortaladı ben kafayla attım.


Unutamadığın asist: Unutamadığım asistim ise, Gökdeniz’e Trabzon’daki Beşiktaş maçında yaptığım asistti. Topu aldım, Gökdeniz’in koştuğunu hissettim ve pası verdim.


Unutamadığın maç: Trabzon’daki Anorthosis maçından önce birisi bana ‘’Eğer bu maçı kaybederseniz ben ve çocuğum Trabzonspor sevgisini Avni Aker’de bırakacağız’’ dedi. Ben de onu vazgeçirmeye çalıştım hatta maçta ilk gol bana nasip oldu. Bir gol daha lazımdı. Onu da attım ama yan hakem ofsayt bayrağını kaldırdı. O maçı unutamıyorum


En sevindiğin an: UEFA Kupası. Bir çok iyi oyuncuya nasip olmadı ama bana oldu. Çok iyi bir kadroyla kazandık.


En üzüldüğün an: Her kaybettiğimiz maça üzülüyoruz ama Anorthosis maçı çok üzüldüğüm maçtı.


En iyi oynadığı maç: Gençken Altay’da oynadığım zaman Galatasaray’a karşı oynadığımız bir maç vardı. 3 tane gol atmıştım.


En kötü oynadığın maç: Gaziantepspor’da oynarken Trabzonspor’a karşı oynadığım bir maç vardı. Hatalı paslar yapmıştım hep. Ne zaman Trabzonspor’a karşı oynadıysam hep kötü oynadım.


En iyi stat: Bayern Münih’in stadı Allianz Arena. Her açıdan çok güzel bir stat. Yapısı, ışıklandırması…


İdolün: Futbolda hiç idolüm olmadı.


En iyi teknik direktör: Bence çok var ama özellikle Erdoğan Arıca ve Tevfik Lav demek istiyorum. Çok iyi insanlardı ama teknik açıdan Spaletti demek isterim. Ziya Doğan var mesela…


En kötü teknik direktör: Bernard Schuster. Schuster iyi bir insan değildi. Hiç bir zaman benimle konuşmadı. Bir kez bile ‘’Merhaba’’ demedi.


Teknik direktör idolün: Pep Guardiola, Diego Simeone, Conte.


En iyi golcü: Benim için Serkan Aykut. Her pozisyonda gol atabiliyordu. Son vuruşları birinci sınıf bir forvetti.


En iyi kaleci: Gördüğüm en iyi kaleci Taffarel diyebilirim.


En kötü kaleci: Kötü kaleci hiç hatırlamıyorum.


En sevdiğin hakem: Metin Tokat’ı hatırlıyorum. Sahada oyuncularda diyalogları iyiydi.


En sevmediğin hakem: Sevmediğim hakem olarak Serdar Tatlı diyebilirim. Onun ise hiç diyaloğu yoktu.


En yetenekli: Dünyada Messi, Türkiye’de ise Sergen Yalçın ve Hami Mandıralı


En yeteneksiz: Yeteneksiz futbolcu futbol oynayamaz. İlla ki bir yeteneği vardır.


En çalışkan: En çalışkan futbolcu Zenit’ten Mateja Kezman, Türkiye’de Yalçın Ayhan diyebilirim


En tembel: En tembel futbolcu olarak Rusya’ya gidene kadar kendimi gösterebilirim. Orada herkes çalışıyordu ben çalışmazdım bu yüzden kendimden utanmaya başlamıştım. Ekstra çalışmaları bu sebeple yaptım.


En iyi şarkı söyleyen: Kesinlike Ünal Karaman. Mihriban şarkısını çok güzel söylerdi.


En kötü şarkı söyleyen: En kötü şarkı söyleyeni hatırlamıyorum.


En çok yemek yiyen: Kimsenin tabağına bakmadım, kontrol etmedim. Bilemiyorum.


En bonkör: Orada çok az zaman geçirdim ama Güven Varol’du. Bizi her yemeğe çağırıyordu.


En cimri: Bir isim var ama vermek istemiyorum.


En çok konuşan: Lemi Abi. Büyüğümdür kendisi ama aklıma o geliyor. Umarım bana alınmaz.


En az konuşan: Kesinlikle Abdullah Ercan


En doğrucu: Ramazan Tunç diyebilirim. Onun bu özelliğini çok seviyorum.


En çok abartan: Necati Ateş. Kendisi benden küçüktür. Altay’da benden sonra altyapıdan geldi ve kendisini çok geliştirdi. Konuştuğumuz zaman sürekli abartırdı. Futbol camiasında iyi bilinir.


En kötü giyinen: Benim. Genellikle eşorfman giyerim.


En iyi giyinen: Hami Mandıralı


En yumuşak futbolcu: Erman Özgür. O yorum yaparken bana dokunduruyor bende ona dokundurayım.


En gaddar futbolcu: Zenit’te oynarken Norveçli stoper Haydin vardı. İnanılmaz sertti, gaddardı.


Lakap: Bana Trabzonspor’da ‘’Kaptan’’ diyorlardı sonra ‘’Sultan’’ olarak kaldı. Bir keresinde bana ‘’Fatih Sultan Tekke’’ diye pankart açmışlardı.


En sevdiğin yemek: Yemek konusunda çok hassasım. Anneme ve eşime çok eziyet ediyorum bu konuda. Etli yemekleri severim.


En sevdiğin film: Bir çok film var. Şeytan’ın Avukatı ve Cesur Yürek çok iyi bir film.


En beğendiğin aktör: Robert De Niro


En sevdiğin şarkıcı: Müslüm Gürses


En sevdiğin şehir: Tabi ki Trabzon


İlk kazandığı parayla ne yaptın: Araba almıştım. Tipo XL. Parlaiment mavisi.


Futbolcu olmasaydın: Makine mühendisi olmak isterdim. El becerim de yok ama baba mesleğiydi.


Zorda kaldığın: Bu soruya cevap vermeyeyim


En sevdiğin çizgi film: Çocukluğumda köyde televizyon yoktu. Çizgi Film izleyemedim hiç.


Tavsiye: Gol at


En sevdiğin spor ve sporcu: Boks’u çok seviyorum. Hentbol ve Basketbol oynadım ama Boks’u çok fazla seviyorum.


Süper güç: Özüme uygun bir insan olmak isterdim. Bence super güç budur.


Dünyada tuttuğun takım: Barcelona ve Real Madrid. Yetenekli oyuncuları seyretmek güzel. Bu kulüplerde birden çok yetenekli isim var. Saha içindeki her olay birinci sınıf. Herşey olması gerektiği gibi.


En gururlandığın an: Abim beni çok bunaltırdı. Ben bu yüzden oturup ağlardım bu yüzden ilk yıllarım çok zor geçti. Bir gün İstanbul’da ‘’Türkiye Liglerinin En Yetenekli Sporcusu’’ ödülünü aldım. O ödülü de abime hediye etmiştim. Çok gurur verici bir andı benim için.


En pişman olduğun an: Birden fazla pişman olduğum an vardır. Futbol oynarken daha az çalıştım, daha doğru insanlarla arkadaşlık yapabilirdim.


Keşke yapmasaydım dediğin şey: Keşke yapmasaydı dediğim şey günahlarım. İyi ki yapmışım dediğim şey; Gaziantepspor’da oynarken devalüasyon olmuştu. Antep yönetimi de bizden indirim istedi bizde yaptık ama yeterli bulmadılar. Ben kadro dışı kaldım. Beni bir takıma kiralayacaklardı. Ben gidip Celal Doğan’a ‘’Ben Trabzonspor’a gitmek istiyorum’’ dedim. Sağolsun o da çok yardımcı oldu. İyi ki onu yapmışım diyorum kendime.